Tatlım, diğerlerini açmadan bunu açmak bence kötü olur. | Open Subtitles | تفضلي عزيزتي أعتقد أنها طريقة غير مُهذبة أن تفتحي هذهِ الهدية دون الأخرين |
Anımsıyorum da, çocukken büyükannem ve ben birlikte konuşurduk hiç ağzımızı açmadan. | Open Subtitles | يمكننى أن أتذكر عندما كنت ولداً صغيراً أنا و جدتى كنا نحدث بعضنا بدون أن نفتح أفواهنا |
Yeni bir şişe açmadan önce şarabı kim bitirdi merak ediyorum. | Open Subtitles | أريدُ أن أعرف من أنهى النبيذ دون أن يفتح زجاجةً أخرى. |
Şimdi gözlerini açmadan önünden geçtiğin sırada bu kapıyı kafanda canlandırmanı istiyorum. | Open Subtitles | الآن بدون أن تفتح عينيك، أريدك أن تتصوّر الباب عندما مررت به. |
Ben de kapıyı açmadan önce motor parçasını görmeyi bekliyorum. | Open Subtitles | وأنا أتوقع رؤية جزء هذا المحرك قبل أن أفتح الباب |
Gözlerini kapalı tut ve açmadan önce şunu hatırla: 20 senedir bana muhteşem, yaratıcı ve düşünceli hediyeler verdin. | Open Subtitles | ابقى عيناك مغلقة وقبل أن تفتحها تذكر أنه طوال 20 سنة كنت تقدم لي هدايا مبتكرة و مثالية |
Her birinizden aldığım mektupları açmadan önce esenlikte olmanız için, zarfları takdis edip kutsuyorum. | Open Subtitles | ..قبل ان افتح كل خطاب ترسليه اصلي في سري، واتمني انك بخير |
Ağzını açmadan önce, bunun yapılacak en doğru şey olduğundan emin ol. | Open Subtitles | قبل ان تفتح فمك بكلمة واحدة تأكد ان هذا هو العمل الصحيح |
Lahanacı çocuğa bu kadar aşık olmasaydın, koca ağzını açmadan önce bunu düşünürdün. | Open Subtitles | إذا لم تكوني تعشقي فتى الملفوف. كان يجب عليك أن تفكري قبل أن تفتحي فمك السمين. |
açmadan önce şunu söylemek isterim ki genelde böyle şeylere bakmam. | Open Subtitles | إذا، قبل أن تفتحي هذا، أريد أن أقول فقط هذه ليس نوع الأشياء التي اهتم بها عادة. |
Ne istediğine dolabı açmadan önce karar ver. | Open Subtitles | قرّري ما تريدينه قبل أن تفتحي الثلاجة |
Kapıyı açmadan önce emin olmalıyız. | Open Subtitles | يجب ان نتأكد جيدا قبل ان نفتح ذلك الباب ياغراهام |
açmadan hepimiz birkaç adım geri atmak isteyebiliriz. | Open Subtitles | يجب أن نجرى بعض من الأعتمادات قبل أن نفتح ذلك |
Evet. bazen musluğu açmadan bile sular fışkırıyor. | Open Subtitles | أجل، أحياناً يخرج الماء حتى و إن لم نفتح الصنبور |
Dünyaya 5 kilometre kala paraşütünü açmadan önce durumu buymuş. | Open Subtitles | قبل أن يفتح مظلته خمس كيلومترات فوق الكرة الأرضيّة. |
Bagajı açmadan önce öyle bir önüme atladın ki bana kalkan olmak ister gibiydin. | Open Subtitles | قبل أن تفتح صندوق السيّارة حاولت أن تمنعني |
Daha açmadan diğer tarafta onun olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | قبل أن أفتح الباب ، علمت أنه يقف بالجانب الآخر |
açmadan sana içindeki her şeyi sayabilirim. | Open Subtitles | حسنٌ، أستطيع أن أخبرك بكل شيءٍ يوجد فيها .بدون أن تفتحها |
Bazen kapıyı açmadan önce Claire ile konuştuğunu duyabiliyorum. | Open Subtitles | انتي تعلمين احياناً قبل ان افتح ذلك الباب يمكنني ان اسمعكِ تتحدثين هنا |
Bir uçaktan atlamak istiyorsan ve görülmek istemiyorsan o zaman paraşütünü açmadan önce olabildiği kadar beklersin. | Open Subtitles | تريد القفز من طائره دون ان يراك احد؟ يجب ان تنتظر قدر المستطاع قبل ان تفتح المظله |
Keşke o paketi karısı açmadan önce engelleyebilseydik. | Open Subtitles | أتمنى لو أننا تمكنا من اعتراض هذا الطرد قبل أن تقوم الزوجه بفتحه |
Ama duygularımı size açmadan önce evlenme sebeplerimi saymama izin verin. | Open Subtitles | لكن قبل أن أنجرف وراء مشاعري -ربما يجب أن أحدد أسبابي للزواج بكِ -سيد ... |
Henüz galeriyi açmadan herkesi buraya almayın. | Open Subtitles | لاتسمح لأي أحد بالدخول إلى هنا طالما أننا لم نفتتح المعرض حتى الآن |
Bugün açmadan önce size çok kötü bir haberim var. | Open Subtitles | قَبْلَ أَنْ نَفْتحُ اليوم... عِنْدي بَعْض الاخبار الفظيعِة والمريعة. |
Eyalet dışında dükkan açmadan önce onlarla geçmişte, küçük bir kristal işi atmıştık. | Open Subtitles | سكرنا قليلاً مخدر كريستال ذات يوم قبل أن يفتحوا محل خارج الولاية. |
Büyü dükkanını devraldın ve daha dükkanı açmadan saldırıya uğradın. | Open Subtitles | لقد أشتريت متجر السحر وهوجمت قبل أن تفتحه |
Portalı tekrar açmadan çıkartamazsınız. | Open Subtitles | لا يمكنكم، مالم تفتحو البوابة مرة اخرى |