Homer, bu kapıları çekerek-kaydırarak açman gerekiyor. | Open Subtitles | هومر ، يفترض عليكَ تخفض هذه الابواب حتى تفتح |
Asıl talihsizce olacak olan şey; anlaşmamız ile ilgili ağzını açman olacaktır. | Open Subtitles | ما لن يكون خطوة ذكية هو أن تفتح فمك بشأن إتفاقنا |
Zarf açman gerektiğinde zarf açıcı için gelirsin ve ben açarım. | Open Subtitles | إذا أردتي فتح أي رسائل تستطيعين المجيء أسفل وأنا أفتحها لك |
Gelişmek istiyorsan kendini yeni deneyimlere açman gerekir. | Open Subtitles | إذا كنتِ تريدين التقدم سيتوجب عليكِ فتح عقلكِ لتجارب جديدة |
Sana teklif ettiğim sadece Mary'i kurtarmak değil, cennetin kapılarını nihayet kendi türüne açman. | Open Subtitles | الذي اعرضه عليك هي ليست فقط الفرصه لتنقذي ماري ولكن لأخيرا تفتحي الجنه لنوعيتكم |
O kutuyu açman ise tüm beş topluluğun da simülasyonunu geçmekle mümkün oluyor. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لفتح هذا الصندوق هو عن طرق النجاح في محاكاة الفصائل الخمس. |
Biraz hava almalıyım. Pencereyi açman sorun olur mu? | Open Subtitles | أنا بحاجة إلى الهواء أتمانعين بفتح النافذة أو أي شيئ؟ |
Şimdi, 13 yarışmadan 11.'si bu kapıyı açman ve güvenlik görevlilerine teslim olman. | Open Subtitles | والآنالتحديالحاديعشر منثلاثةعشر.. هو أن تفتح ذلك الباب وتسلّم نفسك لحراس الأمن. |
Bugün senin açman gerekmiyor muydu? | Open Subtitles | أليس عليك أن تفتح المطعم اليوم؟ ماذا يفعل؟ |
Bu yeri halka açman gerek, Pritchett. | Open Subtitles | يجب عليك أن تفتح هذا المكان للعامّة يا "بريتشت" |
Bence kalbini bu şekilde açman çok güzel. | Open Subtitles | ...أعتقد أنه جميل جدا منك أن تفتح قلبك هكذا |
Paula, bana bir soket daha açman gerekiyor, ve Mason seni konferans odasında görmek istiyor. | Open Subtitles | بولا ، اريد فتح اتصال اخر لي كما ان ميسون يريدك بغرفة المؤتمرات |
Şu an tek yapmanı istediğim birkaç soket açman. | Open Subtitles | والان انا لا اريد اكثر من فتح منفذين من اجلى |
Tam da eski dosyaları açman gerekmediğini düşündüğün bir anda. | Open Subtitles | تباً, وعندما ظننت للتو بأنه لا يجب علي فتح ملف الرفقاء السابقين |
Kelly, elimden geldiğince sana yardım edeceğim, ancak boşanma için dava açman gerekli. | Open Subtitles | كيلي , سوف أحاول مساعدتك بأي طريقة كانت و لكن يجب أن تفتحي ملفاً لطلب الطلاق |
açman gereken kasayı nasıl açacağını buldum. | Open Subtitles | حسناً ، لقد وجدت طريقة لكي تفتحي تلك الخزانة |
Kapıyı açman neden bu kadar sürdü? Az daha soğuktan donacaktık. | Open Subtitles | لقد إستغرقتَ وقثًا طويلاً لفتح الباب ، ظننا أننا سنتجمد خارجًا |
Deianeira, - Yukarıya tırmanmaya başlaman için gözlerini açman gerek. | Open Subtitles | تحتاجين لفتح عينيك و البدأ بالزحف صعوداً |
Eğer inanç kutunu açman emredildiyse bir yahut daha fazla kraliyet ailesi üyesi risk altındadır. | Open Subtitles | إذا تم أمرك بفتح علبة الإيمان فحتماً العائلة الملكية في خطر |
- Tamam. Şimdi onu açman gerek. | Open Subtitles | أريدك أن تفتحها |
Eğer kasayı pencereden atamayı düşünmüyorsan, kapağı açman için şifreyi bulman gerekiyor. | Open Subtitles | إلا إذا كٌنتِ تُخططين إلى رمي تلك الخزنه خارج النافذه، الطريقَة الوحيدة التي يُمكن فتحها هي معرفَة التركيبَة. |
Senin de telefonu açman uzun sürüyor herhalde, ha? | Open Subtitles | لقد استغرقت وقتا طويلا للرد على الهاتف |
O kutuyu açman ise tüm beş topluluğun da simülasyonunu geçmekle mümkün oluyor. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لفتحه هي بتخطي المحاكاة من كل الفئات الخمسة |
Biraz bacaklarını açman gerekiyor. | Open Subtitles | عليك أن تفتحى ما بين رجليك قليلا |
açman gerekmiyor mu? | Open Subtitles | ألا تعتقدين أنك يجب أن تجيبي على هذا؟ سأتكلم معها في النهاية |
açman gerekiyor mu? | Open Subtitles | هل يجب عليك الرد على هذه المكالمة؟ |
Eğer nişanlın için seni kullanmıyorlarsa, o zaman çamur havuzlarımdan birinin duvarında delik açman için seni işe aldılar. | Open Subtitles | إن لم يستمعلون خطيبك أعتقد أنهم سيستعملونك في حفر ثقر في جدار أحد منازلي |