Bu harika, çünkü onlar Green Bay'da büyük bir felsefe fabrikası açtılar. | Open Subtitles | هذا جيد لانهم لتو قد فتحوا مصنع كبير للفلسفه في جرين باي |
Kapıyı açtılar ve biraz temiz hava almak için uçaktan dışarı çıktım, bir adamın pist boyunca koştuğunu gördüm. | TED | استيقظت, فتحوا الباب, نزلت لأستنشق شيئا من الهواء المنعش, ونظرت لأجد رجلا يجري على الطريق |
Ve milyonlarca kadın doktor ve hemşire için sanatçı ve yazarlar için onları takip eden herkes için birçok yeni kapı açtılar. | TED | ولقد فتحوا الكثير من الأبواب لملايين الطبيبات والممرضات والفنانات والمؤلفات، اللاتي تبعوا خطاهم. |
Şimdi Rusya'da bir mağaza açtılar. Oraya gitti. | Open Subtitles | لقد افتتحوا متجراً جديداً في روسيا وقد ذهب هناك لذلك السبب |
- Bize ateş açtılar! - Önce kalabalığı dağıtalım. | Open Subtitles | فَتحوا النار لا تفزعوا ستخيفون الناس |
Önümüzdeki koca bir kilidi açtılar. | Open Subtitles | لقد فتحوا الجبهة بأكملها و جعلونا نستطيع التقدم من جديد |
Kapıyı açtılar ki bunu yapan mahkûmlardı dışarı mavi bir duman çıktı. | Open Subtitles | فتحوا باب العنبر، قام بذلك فرقة العاملون بالسجن وهم من السجناء ايضاً وقتها خرج ضباب أزرق من الداخل |
açtılar, ben de kalp masajı yaptım. | Open Subtitles | لذا فقد فتحوا له وكان على أن أقوم بتدليك قلبه |
Garez, pırıltı, mavi proje kitabı, muhteşem 12 gibi isimlerle resmi soruşturmalar açtılar. | Open Subtitles | لقد فتحوا تحقيقاً رسمياً مع أسماء ك"جرادج", "توينكل", مشروع الكتاب الأزرق, السحري 12. |
Sınırda sadece 1 kutuyu... açtılar, giysi dolu olanı. | Open Subtitles | لقد حالفنا الحظ، فقد فتحوا في هامبورج صندوقا واحدا فقط وكان مليئا بالملابس |
Craven, bize halkın gözü önünde ateş açtılar. Ve o tünelde duyduklarım... | Open Subtitles | لقد فتحوا النار علينا امام العامة جميعهم |
Geçen yıl itibarıyla kampustaki bütün erkek grupları... kapılarını kadınlara da açtılar. | Open Subtitles | إبتداء من السنة الماضية، كلّ مجتمع الذكور الآخرين فقط في الحرم الجامعي فتحوا أبوابهم للنساء |
açtılar Ve bir viskinin lanet kokusu heryeri sardı. | Open Subtitles | وعندما فتحوا الصنبور الذي به انساب منه الويسكي في المكان |
Sonunda, alevler onların kompresörlü makasları vardı ve kapıları açtılar ama kafası vücuduyla bağlantılı değildi. | Open Subtitles | وبعد ذلك في النهاية ، وصل رجال الإنقاذ وكان معهم آلة كبيرة فتحوا بها السيارة بالقوة |
Ve 2009'ların sonlarında bir başka yılın, verilerini almak için tekrar açtılar kutuyu. | Open Subtitles | وفي أخر سنة 2009 فتحوا الصندوق ليروا بيانات عام أخر |
Kişisel önyargılar konusunda sorularıma kapı açtılar. | Open Subtitles | وبذلك فتحوا المجال لأسئلتي المتعلقة بالتحيز الشخصي |
Başka bir eyalette yeni bir dükkân açtılar. | Open Subtitles | لقد افتتحوا فرع جديد خارج الولاية |
Engelbert Humperdinck için Las Vegas'ta yer açtılar. | Open Subtitles | فَتحوا في لاس فيجاس لإنجيلبيرت Humperdinck. |
Kendi araba dükkanlarını açtılar. | Open Subtitles | فتحا ورشتهما للسيارات. |
Bu poliçenin primini ödedikleri hesabı açtılar, değil mi? | Open Subtitles | لقد قاموا بفتح الحساب الذي قام بالدفع لهذه البوليصة |
Yeni birini koymak için kapıyı açtılar. | Open Subtitles | وبدأوا يفتحون الباب كي يتيحوا الفرصة للآخرين بالدخول |
Onları dışarı çıkardılar ve hızla tekrar kapıyı açtılar. | Open Subtitles | قام الحراس بسحب الأطفال من الغرفة الملحقة وفتحوا ابواب العنبر ثم ألقوا بهم إلى الداخل |
Bayan Lopez'i sorgu odasına alıp klimayı sonuna kadar açtılar mı? | Open Subtitles | ضع هاتف السيدة (لوبيز) تحت المراقبة |
Yeni hayat arkadaşı Caleb ile beraber Fire Island'da "Her Şey El Örgüsü" diye bir butik açtılar. | Open Subtitles | هو وشريك حياته (كاليب) افتتحا للتو معرضاً.. في جزيرة (فاير), اسمه: "كلّ شيء مُعشّق" |
Pleksiplasa buraya delik açtılar | Open Subtitles | حفروا فتحة هنا في زجاج السيارة البلاستيكي |