ويكيبيديا

    "ağlıyordum" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ابكي
        
    • كنت أبكي
        
    • بكيت
        
    • وأبكي
        
    • كنتُ أبكي
        
    O kadar kuvvetli ve içten gülüyordum ki maskem suyla doluyordu çünkü sualtında ağlıyordum, bu harika bir olaydı. TED كنت اضحك بشدة .. وكانت عواطفي متقدة وكان قناعي يمتلىء بالماء لانني كنت ابكي في الاعماق لقد كان موقفا رائعاً
    O üç yaşındayken, ben tuvalette sessizce hıçkırarak ağlıyordum ve o beni buldu. Open Subtitles مره عندما كانت بعمر الثالثة كنت مختبئ في خزانة ابكي فيها بهدوء ولقد وجدتني
    Bizi ne zaman arabada, evde, bir mağazada yalnız bıraksalar ağlıyordum. TED في كل مرة يتم تركنا في سيارة، في منزل ، في متجر، كنت أبكي
    Ve eve giderken, devamlı ağlıyordum. TED وبحلول عودتي إلى المنزل، كنت أبكي دون انقطاع.
    Ben ağlıyordum, yorgunluktan bitap düşmüş ve iki mor gözle. TED هذه كانت رحلة بكيت فيها، مرهقة، ومضروبة وحول عيني سواد.
    Ama sandığın gibi, sözde günahlarım için değil dünyanın bu hâli için ağlıyordum. Open Subtitles لكن ليس على ذنوبي المزعومة كما فهمتي لقد بكيت على حال هذا العالم
    Evet, yağmurun altında ağlıyordum ama neden bilmiyorum. Open Subtitles نعم, كنتُ واقفة تحت المطر وأبكي ولكن لا أعرف لماذا
    Biraz anlayış gösterir misin? Dadım öldüğü için ağlıyordum. Open Subtitles أظهري بعض الإهتمام، كنتُ أبكي لأنّ مُربّيتي توفّت.
    O yüzden ağlıyordum, sonra Carl'la işi pişirdik. Open Subtitles ومن ثم انا جلست ابكي كارل وانا فعلنا ذلك ومن ثم
    Ve ben, bağırıyordum, ağlıyordum ama gerçekten, bunları yapıyordum. Open Subtitles بيلي قال انه انتهى وانا ابكي واصرخ لكن حقاً انا نسيت كل شي لاني...
    Birdenbire kütürdedi ve bir kütüğe yaslanmış ağlıyordum. Oldukça fazla stres altındaydın. Open Subtitles ثم فجأة إذا بي ابكي بقرب الشجرة
    Yüzdüm... yüzdüm... ağlıyordum... Open Subtitles كنت أسبح و أسبح وانا ابكي
    Evimi özlüyordum, yalnızdım ve bazı günler gerçekten ağlıyordum, ancak bütün bu duyguları iletme şeklim böyleydi. TED كنت أحن للوطن وكنت وحيدة بل إني كنت أبكي في بعض الأيام، لكن الوسيلة التي كنت أنقل بها مشاعري،
    Gölgemi kendime bağlayamadığım için ağlıyordum. Open Subtitles كنت أبكي لأنني لا أستطيع ادخال الظلّ كي يلتصق
    ağlıyordum çünkü gölgem durmuyor. Open Subtitles كنت أبكي لأنني لا أستطيع ادخال الظلّ كي يلتصق
    Trenin camından göremiyordum, çok ağlıyordum. Open Subtitles لم أستطع النظر خارج نافذة القطار، كنت أبكي بشدة.
    Tolbiac'ta her gece ağlıyordum ama annem bilmiyor. Open Subtitles لقد عشت في نزل لفترة طويلة جدا بالفعل. بكيت كل مساء في تولبياك ، بالرغم أن أمي لم تكن تعرف ذلك.
    Kısmen olan olayın şokundan ağlıyordum -çünkü birinin hayatını kurtaracağım hiç aklıma gelmezdi- ama asıl çocuklar için ağlıyordum. TED بكيت جزئيا من الصدمة مما حدث للتو لأنني لم أفكر أني سأقوم بإنقاذ حياة أي شخص على الإطلاق، لكني بكيت في الغالب بسبب الأطفال.
    Guam'da bir bilim insanı şunu yazdı, "Maskemin içinde ağlıyordum," resifin üzerindeki hasarı gördüğü zaman. TED كتب عالم في غوام، "بكيت في قناعي" عند رؤية الضرر على الشعاب المرجانية.
    Bekliyordum, sonra ağlıyordum sonra da seni aramaya gittim. Open Subtitles كنت أنتظر وأبكي وخرجت باحثة عنك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد