| Ağlaman için bir omzumu teklif ederdim eğer ben de omuz olsaydı. | Open Subtitles | سأعطيك كتفاً لتبكي عليه . أنتِ تعلمين ، إذا كان لي واحد |
| Sanırım daha çok Ağlaman için sana böyle söylemiş. | Open Subtitles | أعتقد أنه أخبرك بذلك فقط لتبكي أكثر |
| Artık Ağlaman neye yarar. | Open Subtitles | فات الآوان لتبكي الان. |
| Ağlaman için bolca zamanın olacak, ama şimdi iki arkadaşın dans etme zamanı. | Open Subtitles | وسيكون هٌناك وقت وافر للبكاء 000 لكن الآن وقت الرقص لصديقان |
| - Ağlaman için bir sebep yok. | Open Subtitles | لا داعي للبكاء أريد أمي |
| Ağlaman bana ilk karımla sevişmemi hatırlatıyor. | Open Subtitles | Um، البُكاء يُذكّرُني مُمَارَسَة الجنس مَع زوجتي الأولى. |
| Ağlaman işe yarıyor aslında. | Open Subtitles | البُكاء يُساعدُ في الحقيقة. |
| Ağlaman, ağaçları yumruklaman, başkalarının çocuklarını çalmaya çalışman bitene kadar aramızdaki mesafeyi korumanın en iyi şey olacağını düşündük. | Open Subtitles | أجل،و أعتقدنا إنه من الأفضل الحفاظ على مسافة بيننا حتى تنتهى من البكاء و لكم الاشجار. و محاولة سرقة اطفال الاخرين. |
| Pek yardımı olmadı ama fark ettim ki yalandan Ağlaman gerçek ağlamana çok benziyor. | Open Subtitles | لم يستطيع تمميز بكائك المزيف وبدا انه كبكاء حقيقى |
| Senin Ağlaman için bir sebep yok. | Open Subtitles | لا يوجد سبب للبكاء. |
| Ağlaman için bir sebep yok. | Open Subtitles | فلا يوجد سبب للبكاء |
| Ağlaman da normal. Geçecek. | Open Subtitles | ليس معيبًا البُكاء, لا بأس |
| Kız gibi Ağlaman bittiyse bombaların yerini göster. | Open Subtitles | لذا، إذا انتهيت من البكاء كالطفلة الصغيرة، أرينى أين المتفجرات |
| Bir: Oyunlarda Ağlaman. | Open Subtitles | رقم واحد طريقة بكائك في مقدمات الألعاب |