Çocuklardan biri hamile olup olmadığımı sordu ben de evet dedim, ağzımdan kaçtı. | Open Subtitles | واحد من الأطفال سألني إن كنت حاملاً نعم.. زل لساني فقمت بتأكيد الموضوع |
ağzımdan kaçtı. Liseli tabiri. | Open Subtitles | لفظة انزلقت من لساني تعبير نستخدمه من أيام المدرسة |
Bunu söylemek istemedim birden ağzımdan kaçıverdi. Dişlerim bunu durduramadı. | Open Subtitles | أنا أسفة ما كان يجب أن أخبرك لكني قلتها بدون قصد فأنا لم أستطيع التوقف عن الكتمان |
Belki kelimeler ağzımdan çıkmıyor ama düşünüyorum. | Open Subtitles | حسنا ، ربما الكلمات لا تخرج من فمى لكنى أفكر بها |
Az önce söylediğim kelimelerin ağzımdan çıkacağını asla düşünmezdim. | Open Subtitles | أنا ما فكّرت كلمات مثل تلك يخرج من فمّي. |
Bütün zaman boyunca, herkese bağırıyordum, ama ağzımdan hiçbir ses çıkmıyordu. | Open Subtitles | بقيتُ أنادي الجميع طوال الوقت لكن لا كلام خرج من فمي |
Seni seviyorum ve seninle yaşıyorum. Çünkü benim ağzımdan konuşuyorsun. | Open Subtitles | ،أحبك أنت تتكلم بفمي |
Zamanda geriye gidip o kelimeler ağzımdan çıkarken bir kendimi boğsam. | Open Subtitles | لو يمكنني أن أعود بالزمن و أخنق نفسي بينما أنطق بتلك الكلمات |
ağzımdan kaçıracağım diye korkarak geziniyorum. | Open Subtitles | و لكني كذبت انا أتجول كل يوم خائفاً من أن يفلت لساني |
O kadar içtikten sonra, kim bilir ağzımdan hangi sırlar çıkar. | Open Subtitles | لأنّه من يدري أيّة أسرار قد يزلّ بها لساني متى ما بدأ تدفّق المشروب |
Üzülme ama, burada buluşacağımızı yanlışlıkla ağzımdan kaçırmış olabilirim. | Open Subtitles | لا تغضبي، ولكنني ربما قد يكون لساني قد زلّ وأخبرتها أنني سأقابلكِ هنا |
Belirttiğim kimliği ve son birkaç gündür ağzımdan çıkan her lafı yakabilseydim onları da yakardım! | Open Subtitles | اذا لم احرق الهوية التي قلتها وكل كلمة قلتها خارج فمي بالأيام السابقة علي حرقهم ايضاً |
Ama o çok uzun 10 dakika boyunca tek tek, ağzımdan çıkan kelimelerin sadece yanlış değil aynı zamanda da potansiyel olarak bir politikacı tarafından söylenebilecek en aptalca kelimeler olduğunu söyledi. | Open Subtitles | ولكن ولمدة 10 دقائق طويلة جدًا، أخذ يعدد نقطةً نقطةً كيف أن كل كلمة قلتها لم تكن خطأً فحسب |
Kelimeleri ağzımdan aldınız. | Open Subtitles | لقد نطقت بالكلمات التى كانت ستخرج من فمى |
o kadar kötü ki, başka bir yere gidip başka bir pizza yemem gerekti sadece o tadı ağzımdan giderebilmek için! | Open Subtitles | سيئة جدا لقد ذهبت الى محل بيتزا اخر واكلت بيتزا اخرى لكى اخرج طعم البيتزا الاولى من فمى |
O kelimelerin ağzımdan çıktığını düşünemiyorum bile. | Open Subtitles | لا أستطيع تخيّل تلك الكلمات تخرج من فمّي |
ağzımdan kelimeler çıkıyor ama kulaklarına varana kadar | Open Subtitles | تخرج الكلمات من فمّي وحين تصل إلى طبلة أذنها |
Çünkü şu an o kadar yorgunum ki ağzımdan ne çıktığını bilmiyorum. | Open Subtitles | حقا انا تعبه للغاية لا اعلم ماذا خرج من فمي من كلمات |
Hayır, ben ağzımdan çıkanları söyleyeceğim. | Open Subtitles | كلا، سأتحدث بفمي. |
- Bazen öyle deliriyorum ki ağzımdan çıkar kelimelerin ne olduğunu dahi anlamıyorum. | Open Subtitles | Sometimes, I'm so crazy وأحياناً يصيبني الجنون لدرجة أنني لا أعرف ما أنطق به |
Bu düşüncelerle kelimeler ağzımdan çıkıverdi... o kızcağız ise sessizce dinliyordu... | Open Subtitles | بهذا الفكرِ، الكلمات سقطت من فَمِّي... وتلك البنتِ الطيبة استمعت لي بشكل صامت... |
Bu kadar daha yanlış bir şekilde çıkamazdı o soru ağzımdan. | Open Subtitles | قد صدر منّي ذلك بالخطأ. |
Hayır, düşünmüyorum. ağzımdan çıkıverdi. | Open Subtitles | لا, ليس كذلك لقد خرج ذلك من فمى دون قصد |
Lafı ağzımdan aldın. | Open Subtitles | لقد اخذتى الكلمات من على لسانى. |
ağzımdan çıkan her sözün sana yalan geldiğini biliyorum, seni defalarca kandırdığımı da... | Open Subtitles | أني أعلم أنك تعتقد أن كل ما يخرج من فمي هو كذب. خدعت بك الكثير من الوقت حتى تغير ذلك الآن، |
Ben "Raymond" demek istemiştim ve ağzımdan "Rainman" çıktı? | Open Subtitles | "هل كنت أحاول أن أقول "رايموند فلفظتها "رينمان"؟ |
ağzımdan kaçıverdi. | Open Subtitles | هذه زلّة لسان فحسب |