Her neyse, şimdi biz aşklarının perili mezarlığında pazarlığa oturacağız. | Open Subtitles | في مقبرة حبهم المسكونة. قمت بهذا المقطع وحدي. |
aşklarının romantizmi budur sanırlar. | Open Subtitles | أنهن سيعتقدن بأنها عقبة كبيرة في طريق حبهم |
İlk aşklarının doğum günü gibi bir şey değildir inşallah? | Open Subtitles | ليس عيد ميلاد حبهم الأول أو أي شىء كهذا، أليس كذلك؟ |
Annem, aşklarının sürdüğünü ve babamın suskun kalmasını hatırlatmak için babama yazma riskini, bu korkunç riski göze aldı. | Open Subtitles | ، جازفت أمي بشدة بالكتابة لأبي تذكره بأن يبقى حبهما و يبقي على صمته |
Onlar da günlerce yan yana çalışmışlar aşklarının ve sonunda kadını öldüren radyumun ışıltısıyla yıkanmışlardır. | Open Subtitles | الذين امضيا ايامهما بالعمل جنبا الى جنب يتلقيان الاشعاع من حبهما و معدن الراديوم و الذي تسبب بمقتلها بالنهاية |
Zor zamanlar geçiren ömrünün sonbaharında orta yaşlı bir çift mucizevi bir şekilde aşklarının meyvesini taşıyor. | Open Subtitles | زوجان بمنتصف العمر عاشا معًا أوقات صعبة بآخر أيام حياتهما يرُزقا بثمرة حبهما بمعجزة |
Katılmak istiyorsan önermem aşklarının ihtimalsiz ve başarısızlığa mahkûm olduğu yönünde. | Open Subtitles | الإفتراض هو يبدو حبهم المحتمل ومحتوما ومنتهياً بالفشل |
İki ay önce ikisi de aynı gecenin yabancısıydı ama aşklarının bâki olduğunu artık biliyorlar. | Open Subtitles | قبل شهرين كانوا فقط غرباء في الليل لكن الآن هم يعرفون أن حبهم |
Alışılmışın dışında bir aşk ve bu özel aşklarının merkezinde anlayış bağışlayıcılık ikinci şanslar var. | Open Subtitles | وإنه لأمر مذهل , وخارج التوقعات , و وفي محور حبهم المميز يكون التفهم |
aşklarının akıbetini öğrenmek istiyorlardı. | Open Subtitles | عندما يريدون معرفة دورة حياة حبهم. "معبد الروح |
Ve boğulmaya başlarlarken sıkıca elele tutuşup, aşklarının ölmeyeceğine dair yemin ettiler. | Open Subtitles | ولكنهم بدأوا بالغرق... .وحاولانقاذكلمنهم الأخر,. وأقسموا على حماية حبهم الي الابد. |
Fakat aşklarının daha az olduğu anlamına gelmez. | Open Subtitles | وهذا لا يعني أنّ حبهم كان أقل من ذلك |
Bu aşklarının sembolüdür. | Open Subtitles | ليخبر الجميع عن حبهم. |
Büyük aşklarının arasına girmedim. Benim yüzümden ayrılmadılar. | Open Subtitles | أنا لم أقُم بتخريب العلاقة بين حبهما العظيم , لم أكن أنا |
Eğer buna son vermezsek aşklarının ateşi ilk önce bizi yakacak. | Open Subtitles | د عونا ننه هذا الأمر الآن ... قبل أن ينتشر لهيب حبهما . |
Aman tanrım, Lenore hep bana bahseder berbat lezbiyen partneri Portia'dan ve aşklarının derinliğinden. | Open Subtitles | يا الهي ، (لينور ) دائماً ما تتكلم عن (لينور) شريكتها السحاقية (بورتيشا) وكم حبهما عميق |
Ama daha da önemlisi birbirlerine olan aşklarının onları bir araya getirdiği Danny ve Riley'e. | Open Subtitles | لكن الاهم من هذا، لـ(دانى) و (رايلى) الذى جمع حبهما هذا الثنائي |
Romero aşklarının imkânsız olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | "علم (روميرو) أن حبهما مستحيلاً" |