"aşklarının" - Translation from Turkish to Arabic

    • حبهم
        
    • حبهما
        
    Her neyse, şimdi biz aşklarının perili mezarlığında pazarlığa oturacağız. Open Subtitles في مقبرة حبهم المسكونة. قمت بهذا المقطع وحدي.
    aşklarının romantizmi budur sanırlar. Open Subtitles أنهن سيعتقدن بأنها عقبة كبيرة في طريق حبهم
    İlk aşklarının doğum günü gibi bir şey değildir inşallah? Open Subtitles ليس عيد ميلاد حبهم الأول أو أي شىء كهذا، أليس كذلك؟
    Annem, aşklarının sürdüğünü ve babamın suskun kalmasını hatırlatmak için babama yazma riskini, bu korkunç riski göze aldı. Open Subtitles ، جازفت أمي بشدة بالكتابة لأبي تذكره بأن يبقى حبهما و يبقي على صمته
    Onlar da günlerce yan yana çalışmışlar aşklarının ve sonunda kadını öldüren radyumun ışıltısıyla yıkanmışlardır. Open Subtitles الذين امضيا ايامهما بالعمل جنبا الى جنب يتلقيان الاشعاع من حبهما و معدن الراديوم و الذي تسبب بمقتلها بالنهاية
    Zor zamanlar geçiren ömrünün sonbaharında orta yaşlı bir çift mucizevi bir şekilde aşklarının meyvesini taşıyor. Open Subtitles زوجان بمنتصف العمر عاشا معًا أوقات صعبة بآخر أيام حياتهما يرُزقا بثمرة حبهما بمعجزة
    Katılmak istiyorsan önermem aşklarının ihtimalsiz ve başarısızlığa mahkûm olduğu yönünde. Open Subtitles الإفتراض هو يبدو حبهم المحتمل ومحتوما ومنتهياً بالفشل
    İki ay önce ikisi de aynı gecenin yabancısıydı ama aşklarının bâki olduğunu artık biliyorlar. Open Subtitles قبل شهرين كانوا فقط غرباء في الليل لكن الآن هم يعرفون أن حبهم
    Alışılmışın dışında bir aşk ve bu özel aşklarının merkezinde anlayış bağışlayıcılık ikinci şanslar var. Open Subtitles وإنه لأمر مذهل , وخارج التوقعات , و وفي محور حبهم المميز يكون التفهم
    aşklarının akıbetini öğrenmek istiyorlardı. Open Subtitles عندما يريدون معرفة دورة حياة حبهم. "معبد الروح
    Ve boğulmaya başlarlarken sıkıca elele tutuşup, aşklarının ölmeyeceğine dair yemin ettiler. Open Subtitles ولكنهم بدأوا بالغرق... .وحاولانقاذكلمنهم الأخر,. وأقسموا على حماية حبهم الي الابد.
    Fakat aşklarının daha az olduğu anlamına gelmez. Open Subtitles وهذا لا يعني أنّ حبهم كان أقل من ذلك
    Bu aşklarının sembolüdür. Open Subtitles ليخبر الجميع عن حبهم.
    Büyük aşklarının arasına girmedim. Benim yüzümden ayrılmadılar. Open Subtitles أنا لم أقُم بتخريب العلاقة بين حبهما العظيم , لم أكن أنا
    Eğer buna son vermezsek aşklarının ateşi ilk önce bizi yakacak. Open Subtitles د عونا ننه هذا الأمر الآن ... قبل أن ينتشر لهيب حبهما .
    Aman tanrım, Lenore hep bana bahseder berbat lezbiyen partneri Portia'dan ve aşklarının derinliğinden. Open Subtitles يا الهي ، (لينور ) دائماً ما تتكلم عن (لينور) شريكتها السحاقية (بورتيشا) وكم حبهما عميق
    Ama daha da önemlisi birbirlerine olan aşklarının onları bir araya getirdiği Danny ve Riley'e. Open Subtitles لكن الاهم من هذا، لـ(دانى) و (رايلى) الذى جمع حبهما هذا الثنائي
    Romero aşklarının imkânsız olduğunu biliyordu. Open Subtitles "علم (روميرو) أن حبهما مستحيلاً"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more