Onu bir aberasyon olarak gördüğünü bilimiyor. | Open Subtitles | إنها لا تعرف أنك تفكر فيها كمجرد انحراف. |
Ona bir aberasyon olduğunu söylememeniz. | Open Subtitles | ما لم يكشف لها أحدهم أنها انحراف. |
- aberasyon sağ olsun, kurtuldum. | Open Subtitles | ها هنا انحراف ينقذ الموقف. |
Efsanelerle 1942'de bir aberasyon tespit ettiğinizi söyledin. - Sebebi neymiş? | Open Subtitles | قلت إنّك والأساطير رصدتم انحرافًا في عام 1942، فما سببه؟ |
Affedersiniz, Doktor Heywood'un sismografı bir aberasyon tespit etti. | Open Subtitles | "معذرة، مرسمة زلازل د. (هايوود) رصدت انحرافًا" |
Beyaz Saray'a hiç girmedim. aberasyon, genç halimin hareketlerini etkileyen küçük dalgalanmalar yaratmış. | Open Subtitles | حتمًا الانحراف صنع تموجات لا نهائيًة .أثرت على تحركات شخصيتي الشابة |
Demek istediğin, aberasyon biziz. | Open Subtitles | أنت تقول نحن الانحرافات. |
aberasyon yaratmışsın. | Open Subtitles | لقد تسببت في انحراف زمني. |
aberasyon olduğunu biliyor. | Open Subtitles | إنها تعرف أنها انحراف. |
Kocaman bir aberasyon olmalı. | Open Subtitles | حتمًا نتج عن انحراف مهول. |
Gideon'la 1912'de Bhopal'de bir aberasyon daha olduğunu hesapladık. Neden bir kere de 2017'de Aruba'da olmaz ki? | Open Subtitles | جدعون وأنا قد حسبت آخر انحراف |
Her seferinde tek aberasyon yeter. | Open Subtitles | انحراف زمني. |
Gideon'la 1912'de Bhopal'de bir aberasyon daha olduğunu hesapladık. | Open Subtitles | (غيديون) وأنا أحصينا انحرافًا آخر في (بوبال) عام 1912. |
Ona bir aberasyon gözüyle bakma. | Open Subtitles | ليست انحرافًا. |
O bir aberasyon değil. | Open Subtitles | ليست انحرافًا. |
Asıl aberasyon, bu insanlara davranma şekilleri. | Open Subtitles | طريقة معاملة هؤلاء الناس... هذا هو الانحراف الحقيقي. |
Belki de aberasyon o kadar da büyük değildir. | Open Subtitles | ربّما الانحراف ليس ضخمًا كما نظنّ. |
- Tarihsel aberasyon hala duruyor. | Open Subtitles | لم يتغير الانحراف التاريخي. |
Demek istediğin, aberasyon biziz. | Open Subtitles | تقصد أننا الانحرافات. |