Yavaş ve acı çekerek ölecekler. | Open Subtitles | سيكون ميتاً خلال عام. سيموتون جميعهم ببطء وبألم |
Bir yerde ağır ağır acı çekerek öldü. | Open Subtitles | لقد مات في مكان ما ببطئ وبألم |
acı çekerek ve yavaş yavaş gitmektense, bu kirli dünyayı kendi tarzımla terketmeyi seçtim. | Open Subtitles | لأعجل بهذا قبل المعاناه ببطء ... فقد فضلت أن أغادر هذا العالم الآثم ... بالطريقه التى أخترتها |
acı çekerek huzur bulursun ancak. | Open Subtitles | فقط خلال المعاناه تجدين السكينة |
yemek, giysi, eğlence ve bilimsel deney için kullanılan, ve mümkün olan her türlü zulme maruz kalan hayvanlar acı çekerek ölüyor. | Open Subtitles | وتستخدم للترفيه، والتجارب العلمية وجميع القمع الذي يتم لهم تحت الشمس فهم جميعا يموتون من الألم. |
Ve burada da bir adam acı çekerek dolanıyor, kimse de çözemiyor üç aydır. | Open Subtitles | و شخص واحد هنا مع كم هائل من الألم و الدي لم يكتشف أي شخص سببه |
Erkek arkadaşımın acı çekerek yabani şekilde birkaç eşkiya tarafından dövülmesiyle sorumlu olan adam söylüyor bunu. | Open Subtitles | هذا ما يقوله الرجل المسؤول عن الضرب الوحشي الذي عانى منه حبيبي على يدي مجرم ما |
Herkesin gözü önünde ve acı çekerek. | Open Subtitles | على الملأ وبألم |
Pontus Platus zamanında acı çekerek çarmıha gerildi, öldü ve gömüldü. | Open Subtitles | (الذي عانى من حكم (بيلاطس البنطي صُلِبَ ومات ودفن |