Artık beni sevmesen bile sadece acıdığın için tut. | Open Subtitles | حتى و لو لم تعد تحبني أبقني معك بداعي الشفقة |
Aslında biraz tatlıymış. acıdığın için bir akşam yemeğine çıkmalısın. | Open Subtitles | تعرفين، إنه جميلٌ نوعاً ما أعتقد أنه ينبغي لكِ أن تخرجي بميعاد معه على سبيل الشفقة |
Eğer tatildeysen veya acıdığın içinse yahut her iki tarafta üstünü çıkartmazsa bence aldatma sayılmaz. | Open Subtitles | لا أعتقد أنّه خيانة إذا كنت في عطلة إذا كان من دافع الشفقة ـ أو إذا بقيت مرتدياً ملابسك ـ هناك الكثير من الأفكار بخصوص تلك |
Çünkü fıkramı bana acıdığın için dinleyeceksin. | Open Subtitles | لأنّك ستستمع إلى النكتة وكأنّك تشفق عليّ |
Ona acıdığın için mi? | Open Subtitles | هل لأنك تشفق عليها ؟ |
Sana iki iş ayarladım. Siberya'da iki iş! O da acıdığın için. | Open Subtitles | وظيفيتين في سيبيريا ، بدافع الشفقة |
Eğer beni oraya götürmen sadece acıdığın için olduysa... | Open Subtitles | ..ولذا، إن كان اصطحابُك لي بدافع الشفقة |
Bana acıdığın için sevişiyorsun. | Open Subtitles | هذا جنس بدافع الشفقة |
Bana acıdığın için mi? | Open Subtitles | هل أخذتك الشفقة عليّ؟ |
- Bunu bana acıdığın için yapıyorsun. | Open Subtitles | -أنتِ تفعلين هذا بدافع الشفقة لي |
Beni acıdığın için uçurma olur mu. | Open Subtitles | لا تجعلني أطير من باب الشفقة |
Kendine acıdığın yeter! | Open Subtitles | تكفي تلك الشفقة |
acıdığın biriyle değil. | Open Subtitles | لا مع شخص أنت تشفق عليه |
- acıdığın biriyle değil. | Open Subtitles | -... ليس شخصا - شخصاً أنت تشفق عليـه |