- Baksaniza, Acelemiz mi var? Çünkü ben bir içkiye hayir demem. | Open Subtitles | هل نحن في عجلة من أمرنا لأننا أود أن أذهب لتناول الشراب |
Mağaralara kaçış için Acelemiz olduğunu biliyorum bu yüzden bebeği taşıma meselesini çözdüm. | Open Subtitles | أعرف أننا على عجلة من أمرنا لنهرب للكهوف، لذا، فتوصلت لحلمشكلة نقل الطفل. |
Yavaş hanımlar, Acelemiz yok. Hepinizinkini yakacağız. | Open Subtitles | الآن ، أيتها السيدات ، لا داعى للعجلة سوف تشعلن سجائركن جميعكن |
Acelemiz ne? | Open Subtitles | اقصد انا عمري الان 21 سنة لماذا العجلة في الزواج؟ |
Ve sonra, bu kadar Acelemiz olmadığı bir zamanda, bunu konuşabiliriz. | Open Subtitles | و عندها يمكننا التحدث عن هذا من دون أن نكون مستعجلين جداً ؟ |
Ama baba, ben de seni arıyordum. Tamam anladım, ama şimdi olmaz, Acelemiz var. | Open Subtitles | لكن أبي بحثت عنك جيد إنما ليس الآن لأننا مستعجلون |
Acelemiz var, her şeyi bir kerede yapmak istiyoruz. | TED | نحن على عجلة من أمرنا، نريد أن نفعل كل شيء دفعة واحدة. |
Çok Acelemiz var. - Ne kadar yakında? | Open Subtitles | أنا لا أَعرف، يا رجل إننا فى عجلة من أمرنا |
Aslında, Acelemiz var. Oğlum Palermo'ya gidiyor. | Open Subtitles | بالحقيقة نحن على عجلة من امرنا ولدي سيسافر الى باليرمو هذه الليلة |
Acelemiz var. Bunları çözebilir misin? | Open Subtitles | نحن على عجلة من أمرنا , هل تستطيع حل هذا ؟ |
Acelemiz var, ve bana verirsen hızlı gidebilirim. | Open Subtitles | اننا على عجلة ويمكننى الاسراع ان توليت القيادة |
Ama Acelemiz yok, değil mi? | Open Subtitles | ولكن لا يوجد هناك داعى للعجلة اليس كذلك؟ |
Hemen çıkıyorum. - Acelemiz yok. | Open Subtitles | سارحل خلال دقائق لا داعي للعجلة |
Aslında bebek biriktirmenin tuhaf bir yanı yok ama bir tanesini kızıma ayırmayı çok istemiştim ve şimdi biraz Acelemiz var. | Open Subtitles | لا يوجد أي غرابة في جمع الدمى لكنني أردتت الأحتفاظ في واحدة لأبنتي. ونحن في نوع من العجلة هنا. |
Yavaşça anlat o zaman. Acelemiz yok. | Open Subtitles | -إذاً أفهمه بروية ، ما الداعي من العجلة ؟ |
Bir sonraki aşamaya geçmek için Acelemiz yok. | Open Subtitles | نحن لسنا مستعجلين للأنتقال إلى المرحله الثانيه |
Neden hızlanmıyorsun? Yol boyunca yeşil yanıyor. Acelemiz yok. | Open Subtitles | الاشارات خضراء طول الطريق لسنا مستعجلين |
Tabii ki sabırsızlanmıyoruz. Hiç Acelemiz yok. | Open Subtitles | بالطبع يمكننا مهلاً, لسنا مستعجلون على شىء |
Merhaba, özür dilerim. Çok Acelemiz vardı. Sizi fark edemedik. | Open Subtitles | مرحبا , نعتذر , كنا في عجله لذلك لم نلحظكم |
Şerif, biraz Acelemiz var, bu yüzden... isterseniz konuya dönelim. | Open Subtitles | ايها المامور نحن في اجلة من امرنا , اذا سمحت |
Acelemiz yok ve sen hiçbir yere gitmiyorsun. | Open Subtitles | أنك لست في حالة عدم استعجال ولن تذهب الى اى مكان |
- Evet, ne Acelemiz var ki? | Open Subtitles | نعم و ما العجله ؟ |
evet evet evet hadi. Biraz Acelemiz var geçelim onları? | Open Subtitles | أجل، أجل، أجل، نحن متعجلون قليلًا، اتّفقنا؟ |
Biraz Acelemiz var. Fare hakkında sizi uyarmak isterim. | Open Subtitles | نحن متعجلين قليلاً أريد تحذيرك من هذا الفـأر |
Gördüğünü sandığın şeyin ne olduğunu biliyorum ama şu an biraz Acelemiz var, bu yüzden bu bir talep değil. | Open Subtitles | أجهل ما تحسبين أنّك رأيته لكنّنا متعجّلون قليلًا هنا، لذا هذا ليس طلبًا، سنرحل فورًا. |
Biraz Acelemiz var da. | Open Subtitles | نحنُ على عجالة من أمرنا لكن أتينا لـ |
Aslında, Acelemiz var. Gündüz vardiyasında çalışıyoruz. | Open Subtitles | في الحقيقة، يجب أن نسرع لدينا عمل عاجل بالصباح |