Müdür beyle konuşmak istiyorum. Acil olduğunu söyleyin. | Open Subtitles | أريد التحدث إلى المفتش خان اخبره أن الأمر عاجل |
Salı günü saat 2.30'da. - Acil olduğunu söylediler. | Open Subtitles | لقد قالت الإشارة أن الأمر عاجل لقد قالوا أن الأمر عاجل |
Ben tatildeyken mesaj bırakmış. Acil olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | ترك لي رسالة وأنا في إجازة، قال أنّ الأمر عاجل. |
Acil olduğunu söyledin onun için geldim. | Open Subtitles | ولكنك أخبرتني أن الأمر طارئ لهذا السبب أتيت |
Affedersiniz, ama Acil olduğunu söyleyen birisi var. | Open Subtitles | أنا آسفه، لكنّ لدي أتصال من شخص يقول أنها حالة طارئة |
Acil olduğunu sanmam ama tamam ararım, sağ ol. | Open Subtitles | حسناً ، أجل ، أشك في أنه أمر عاجل لكني سوف أتصل به ، شكراً |
Sizinle özel olarak konuşmak istiyormuş ve Acil olduğunu söyledi. | Open Subtitles | يحتاج للتحدث معك على إنفراد وقال أن الأمر عاجل |
Hey, çok çabuk aradığım için kusura bakma ama Acil olduğunu söyledin. | Open Subtitles | آسفة لدعوتك إلى هنا لكنك قلت أن الأمر عاجل |
Lütfen yeniden arayıp son derece Acil olduğunu söyleyin. | Open Subtitles | عاودي الإتصال به مجدداً، من فضلك واخبريه أن الأمر عاجل جداً |
Üzgünüm, Doktor, ama Acil olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أنا آسف أيها الطبيب ، ولكنها قالت أن الأمر عاجل |
Ne yazık ki tıp okulundayken sekreterlik dersine girmedim. Acil olduğunu söylediler. | Open Subtitles | للأسف لم أحضر حصة السكرتارية في كلية الطب ولكنهم قالو أن الأمر عاجل |
Bunun Acil olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | قلت أنّ الأمر عاجل |
Acil olduğunu söyledi. | Open Subtitles | ويقول أنّ الأمر عاجل. |
Acil olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | قلت أن الأمر طارئ. |
Acil olduğunu söyledi. | Open Subtitles | يقول أن الأمر طارئ. |
Tuhaf. Bir kadın aradı ve Acil olduğunu söyledi.. | Open Subtitles | هذا غريب ، لقد اتصلت امرأة وقالت أنها حالة طارئة |
Acil olduğunu ve şehirden ayrılmadan önce benimle görüşmesi gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | تقول أنه أمر عاجل وتحتاج اللقاء قبل أن تترك المدينة |
Acil olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | ويقول من الملح. |
Acil olduğunu söylediniz. | Open Subtitles | مكالمتك قالت بأنها حالة مستعجلة |
- Acil olduğunu söyledi. | Open Subtitles | - قالَ بأنّه مستعجلُ. |
- Acil olduğunu söylüyor. - Kralın başkasıyla görüştüğünü söyleyin. | Open Subtitles | يقول بأنه أمرٌ عاجل - قل له أن الملك مشغول - |
Selamımı ilet ve durumun Acil olduğunu söyle. | Open Subtitles | أبلغهم تحياتي وقل لهم بأن الأمر طارئ |
Acil olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | يقول إنه أمر طارئ. |
Acil olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قال إنه عاجل |
Acil olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | لقد قالت أنه عاجل |
Müfettiş Bhola Singh. Acil olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | المحقق على الخط, ويقول أنه أمر طارئ |
Aynı fikirde olmasam da, Bay Mayhew çok Acil olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | انه يبدو سخيفا بالنسبة لى و لكن مستر مايهيو يعتقد أن الأمر ملح |