Şimdi, kullandığımız üç sesten bahsedeceğim, "maske" adını verdiğim model üzerinden. | TED | لذا فإنني سأتحدث عن ثلاثة أصوات يمتلكها معظمنا، من خلال ما أدعوه بالقناع. |
Bu çoklu evrende bir yerde Asıl Dünya adını verdiğim bir dünya var. | Open Subtitles | في مكانٍ ما في العالم المتعدد مكان أدعوه الأرض الرئيسية |
Benim otaku adını verdiğim birşey var-- bu harika bir Japonca kelime. | TED | إن لديهم شئ أسميه أنا أوتاكو "مهووس" -- إنها كلمة يابانية عظيمة. |
Şairin, "gerçekliğin etkileşimli doğası" adını verdiğim o şeye birçok yönden baktığını söyleyebilirsiniz. | TED | ويمكنكم القول بأن الشاعر، في طرقٍ عدة، ينظرُ فيما أسميه "الطبيعة التخاطبية للواقع". |
O sudaki tek köpekbalıkları korku adını verdiğim duygusal hayaletler. | Open Subtitles | و القروض الوحيدة في المياخ هي الأشباح العاطفيه اللتي أحب أن أسميها بالمخاوف |
Burada iki gün önce yapılan baskın mikroplardan, korkak samurlardan, kara ayaklı dağ gelinciklerden kökten temizlenmiş bir şehir, "Yeni Santa Barbara" adını verdiğim şey için önemli bir örnek oldu. | Open Subtitles | الغارة التي حدثت هنا قبل يومين هو أفضل مثال لما أسميها "(سانتا باربارا) الجديدة". يتم تنظيف المدينة من الحيوانات الضارة، إبن عرس أصفر البطن، والنمس أسود القدمين. |
"Seni azdırıyor muyum balım?" adını verdiğim bir oyun. | Open Subtitles | إنها لعبة أطلق عليها إسم " هل أجعلكِ تشعرين بالإثارة يا عزيزتي ؟ " |
filozoflar, sanatçılar, doktorlar, bilimadamları -- benim üçüncü perde adını verdiğim, hayatın son otuz yılına yeni bir gözle bakıyorlar. | TED | الفلاسفة , الفنانون , الدكاترة , العلماء ينظرون الى الحياة اليوم من منطلق آخر أدعوه التيار الثالث ففي العقود الثلاث الاخيرة من الحياة |
Hikâyem deneysel amaçla hayvan kesme, kendi etini yeme "whoroborus" adını verdiğim küçük özel bir detay içeriyor. | Open Subtitles | لديّ تشريح الحيوانات الحيّة، أكل لحم الذّات، وشيئًا صغيرًا مُميّزًا أدعوه "هوروبورس". |
Hikâyem deneysel amaçla hayvan kesme, kendi etini yeme "whoroborus" adını verdiğim küçük özel bir detay içeriyor. | Open Subtitles | لديّ تشريح الحيوانات الحيّة، أكل لحم الذّات، وشيئًا صغيرًا مُميّزًا أدعوه "هوروبورس". |
İlki "sadece 5 ekle" adını verdiğim yöntem. | TED | الأول ما أدعوه ب"فقط أضف خمسة". |
Formika Lokanta adını verdiğim yerleri severim. | Open Subtitles | أحب ما أدعوه بـ"فورميكا دينارز" |
Bu benim Bambuş ve Homurtu adını verdiğim bir çizgi roman. | Open Subtitles | إنّه رسم هزلي أدعوه "منفعل و متذمّر" |
Bu benim hesaplama denkliği adını verdiğim prensibe bağlıdır, bu prensibe göre inanılmaz basitlikteki sistemler bile herhangi bir şey kadar karmaşık hesaplamalar yapabilirler. | TED | هذا مرتبط بشيء أسميه مبدأ التكافؤ الحسابي والذي يقول لن أنه حتى أبسط الأنظمة تستطيع القيام بحسابات معقدة مثل أي شيء. |
Bu, "deneysel etnografya" adını verdiğim küçük bir arayışım. Bütün bu farklı türleri karıp belli bir karmaşıklığı geri kazanmaya çalışıyorum. | TED | هذا هو بحثي الخاص المتعلق بما أسميه الإنثوغرافيا التجريبية في محاولة لتهجين كل هذه الأنواع المختلفة محاولا إستعادة تعقيد محدد. |
Bunu yıllarca yaptım, "The Triptych" (Üç parçalı tablo) adını verdiğim çok büyük bir çalışmayla sonuçlandı. | TED | فعلت هذا لسنوات وكانت النتيجة عملاً كبيراً جدًا أسميه "اللوح الثلاثي" |
Yarım Nelson adını verdiğim şöyle bir pozum var. | Open Subtitles | إليك واحدة أسميها "نصف (نيلسون)" |
Bu benim görsel zekâ adını verdiğim bir beceri ve herkese bir şey öğretmek için sanat eserlerini kullanıyorum. Normal insanlardan tutun, işi ''bakmak'' olan deniz komandolarına, cinayet masası memurlarına ve travma hemşirelerine kadar. | TED | إنها مهارة أسميها الذكاء البصري، وأستخدمُ الأعمال الفنية لتعليم الجميع، من الأشخاص العاديين إلى أولئك الذين وظيفتهم هي النظر والبحث، مثل قوات البحرية الخاصة (Navey Seals) والمحققين في جرائم القتل وممرضات الصدمة. |
- "Motorlarınızı çalıştırın beyler" adını verdiğim bir hareket. | Open Subtitles | ـ كانت هذه حركة أطلق عليها إسم " أيها السادة ، فلتبدأ مُحركاتكم في العُمل " |