Adalet Bakanlığı'nın Lucca Quinn'i serbest bırakması için geçici sınırlama emri. | Open Subtitles | امر تقييدي مؤقت يجبر وزارة العدل على اطلاق سراح لوكا كوين |
Port-au-Prince şehir merkezinde Adalet Bakanlığı'nın çatısında durduğumu hatırlıyorum. | TED | أتذكر الوقوف على سطح وزارة العدل في وسط مدينة بورت أو برنس. |
Sorun yok. Orası Adalet Bakanlığı'nın yetki alanı dışında. | Open Subtitles | لا، لا بأس، إنها خارج سلطة وزارة العدل القضائية |
Wade, Meclis'in suçla savaşmak için Adalet Bakanlığı'nın bütçesinden %80 kesinti yaptığını söylüyor. | Open Subtitles | وايد يقول أن المجلس قام بقطع 80من ميزانية وزارة العدل% -لمحاربة الجرائم المالية. |
Adalet Bakanlığı'nın tutacağı her avukata karşı bankalar 20 tane tutabilir ve davayı sonsuza kadar uzatabilirler. | Open Subtitles | لكل شخصٍ في مكاني وزارة العدل بإمكانها تكليف, البنوك بتعيين عشرين مراقبًا وذلك سيقضي على الدعاوي القضائية للأبد. |
Meclis, finansal suçlar yüzünden Adalet Bakanlığı'nın fonlarını kesti. | Open Subtitles | الكونجرس يقوم بتقليل نفقات وزارة العدل للتحقيق في جرائم مالية. |
Adalet Bakanlığı'nın kendi başına yaptığı şeyi bekleyip görmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن ننتظر و نرى ما ستقوم به وزارة العدل بهذا الخصوص. |
Adalet Bakanlığı'nın insanları korkutma için kullandığı çekiç her geçen gün daha da büyüyor. | Open Subtitles | المطرقة التي تخيف بها وزارة العدل الناس تكبر و تكبر و تكبر |
Adalet Bakanlığı'nın sitesine girdiğinde benim ve Süper Özel Ajan Derek Morgan'ın kafamızda ayakkabıyla fotoğrafımızı göreceksin. | Open Subtitles | عندما تسجل دخولك في موقع وزارة العدل ستكون هناك صورة لي و و العميل الخاص ديريك مورغان |
Çünkü kadın Adalet Bakanlığı'nın başında. Bu arada rica ederim yani. | Open Subtitles | .لأنها رئيسة وزارة العدل .وبالمناسبة، مرحبًا بك |
Adalet Bakanlığı'nın soruşturma açmaması mümkün değil. | Open Subtitles | محال أن تتجاوز وزارة العدل هذا الموضوع دون فتح تحقيق |
Adalet Bakanlığı'nın, doğruyu söylediğim için beni cezalandırmak adına memuriyet kariyerimle oynayan tepedeki kişileri açığa çıkartması gerek. | Open Subtitles | وزارة العدل بحاجة أن تظهر هؤلاة ولو كانوا في أعلى المناصب لقد سعوا لتدمير مهنة موظف حكومي وألحاق بي الضرر على قولي الحقيقة |
Adalet Bakanlığı'nın, doğruyu söylediğim için beni cezalandırmak adına memuriyet kariyerimle oynayan tepedeki kişileri açığa çıkartması gerek. | Open Subtitles | وزارة العدل بحاجة أن تظهر هؤلاة ولو كانوا في أعلى المناصب لقد سعوا لتدمير مهنة موظف حكومي وألحاق بي الضرر على قولي الحقيقة |
Açıkça, Adalet Bakanlığı'nın istediği bu. | Open Subtitles | من الواضح أن هذا ما تريده " وزارة العدل " |
Avukatlarına haberi anlatmamız gerekti ve haber yasa dışı yollarla toplandıysa Adalet Bakanlığı'nın muhtemelen büyük para cezası yazacağını söyledi. | Open Subtitles | لابد أن محاميه سمعوا بالقصة ونصحوه أن القصة لو جُمِعَت بشكل غير قانوني، وزارة العدل تستطيع وربما ستفرض غرامات جنائية معرقلة. |
Adalet Bakanlığı'nın basın listesinde. | Open Subtitles | مُدرج على لائحة وزارة العدل العليا |
Ölmüştü hatırladğım kadarıyla. Adalet Bakanlığı'nın bombalanmasında. | Open Subtitles | لقد مات حسب ما أذكر في قصف وزارة العدل |
Adalet Bakanlığı'nın başında be. | Open Subtitles | ـ هي الشرطة .أنّها رئيسة وزارة العدل |
Adalet Bakanlığı'nın araştırmasına izin veremezsiniz. | Open Subtitles | لا يمكنك ترك وزارة العدل تحقق في هذا |
Sen neredesin? Adalet Bakanlığı'nın jetine henüz bindim. | Open Subtitles | أنا فقط أوشكت أن أستقلّ a طائرة وزارة العدل... |