| Fakat eğer bir suç işlenmişse, adaletin yerini bulması gerektiğinde hemfikirsinizdir. | Open Subtitles | ولكن اذا ارتكبت جريمة ,فانك لابد ان توافق ان تأخذ العدالة مجراها |
| adaletin yerini bulması size bağlı. | Open Subtitles | الأمر يرجع إليكم لكي تأخذ العدالة مجراها. |
| "Hızlıdan hızlı. Doğrudan doğru. adaletin yerini bulması için... | Open Subtitles | اسرع من السرعه و احق من الحق ي تحقيق العدالة |
| Ben yalnızca adaletin yerini bulduğunu görmek istiyorum, Albay. | Open Subtitles | أريد تحقيق العدالة فحسب , أيها العقيد |
| Ve adaletin yerini bulması için işlediği suçları itiraf etmesi bence ifadesini yeterince inanılır kılıyor. | Open Subtitles | ولكن الحقيقة أنه كان استعداد لتجريم نفسه لتأخذ العدالة مجراها يجعل شهادته خاصة للتصديق. |
| Her ikiniz de, gerçeklerle ilgilenmek yerine düşünmeden ve riyakârca, imalarda bulunuyorsunuz o halde biz de adaletin yerini bulmasını bekleyeceğiz. | Open Subtitles | لقد كنتما تلعبان ثم تخسران تلعبان بالآثار وليس بالحقائق ولكن هذه المرة سندع العدالة تأخذ مجراها |
| Bizler medeni insanlarız ama adaletin yerini bulduğunu görmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | نحنأُناسٌمُتحضرون، لكننا بحاجة لأن نرى أن العدالة تتحقق في مجراها الصحيح |
| Bugün adaletin yerini bulması Allah'ın takdiri. | Open Subtitles | اليوم إرادة الله تقتضي بأن تتحقق العدالة |
| adaletin yerini bulduğunu duyurmak için. | Open Subtitles | لنشر الخبر أنه قد تم تطبيق العدالة |
| Hayır, adaletin yerini bulduğunu gördüğüme asla şaşırmam. | Open Subtitles | رقم أنا أبدا مندهش لرؤية تأخذ العدالة مجراها. |
| Ben yalnızca adaletin yerini bulduğunu görmek istiyorum, Albay. | Open Subtitles | أريد تحقيق العدالة فحسب , أيها العقيد |
| Babamın isteyeceği şey adaletin yerini bulmasıdır. | Open Subtitles | ما يريده أبي هو تحقيق العدالة |
| Kendisi dostum John Diggle'ı temsil etmek ve adaletin yerini bulduğundan emin olmak için kendi branşının dışına çıktı. | Open Subtitles | الذي حاد عن مضمار عمله لتمثيل صديقي (جون ديجل) ولحرصه على تحقيق العدالة. |
| Tek istediğim adaletin yerini bulması ve Binbaşı Hewlett'in infaz edilmesidir. | Open Subtitles | كل ما أحتاج إليه هو إذن لتأخذ العدالة مجراها (و يُعدم الرائد (هيوليت |
| Amerika'nın ayırıcı özelliği bu küçük adam adaletin yerini bulmasını görmek istiyor. | Open Subtitles | السمة المميزة لأمريكا هو أن الرجل الضعيف يرى العدالة تأخذ مجراها |
| Neredeyse 20 yıl sürmüş olabilir ama adaletin yerini bulduğunu görmek güzel. | Open Subtitles | ربما تطلب الأمر تقريبا 20 سنة، لكنه لأمر جيد أن ترى العدالة تأخذ مجراها |
| Bu, adaletin yerini bulmasını ne kadar görmek istediğine bağlı. | Open Subtitles | إنه سؤال يتعلق بمدى جديتك لرؤية العدالة تتحقق |
| Ama bugün adaletin yerini bulması Allah'ın takdiri. | Open Subtitles | لكن اليوم إرادة الله , تقتضي بأن تتحقق العدالة |
| Ben Bay Castle'ın yasal danışmanıyım adaletin yerini bulmasını sağlamaya geldim. | Open Subtitles | أنا المستشار القانوني للسيّد (كاسل)، وقد جئت للحرص على تطبيق العدالة. |
| Sadece adaletin yerini bulmasını istiyorsun, öyle mi? | Open Subtitles | تريدين تطبيق العدالة |