Ben de Juliette'le yatacağım ama Adalind gibi mi gözükecek? | Open Subtitles | وأنا يفترض أن أنام مع "جولييت"، لكنها ستكون مثل "أداليند". |
Altı Verrat ajanı ölü, Adalind ve bebeği de kayıp. | Open Subtitles | ستّةٌ من "الفيرات" ميّتون، ولا وجود لـ(أداليند)، ولا لطفلٌ ملكيّ. |
Adalind'in yanlış seçim yapmasını göz önüne alamayız değil mi? | Open Subtitles | لا يمكننا ان نتحمل اداليند تتخذ الخيار الخاطئ اليس كذلك؟ |
Adalind geçen yıl Eric'in isteği üzerine Portland'a dönmüştü. | Open Subtitles | لقد عادت اداليند الى بورتلاند السنة الماضية بطلب من ايريك. |
Sanırım bu konuda yardım için Adalind'i de getirmek istemezsin. | Open Subtitles | و أُخمن أنك لا تريد إشراك أدليند لمساعدتك في الامر |
Adalind ve Meisner nerede? | Open Subtitles | أين هي (أديلاند), و (ميسنر)؟ إلى أين أخذتهم؟ |
Adalind doğuma giriyor, çocuğunu doğuracak. | Open Subtitles | لا، لا ادلند ذهبت غرفة الولادة انها تلد طفلك |
Adalind'le bebeğin kalacağı güvenli bir yer lazım. | Open Subtitles | انصت، نحتاج إلى مكانٍ آمن لكي يُقيمان فيه "أداليند" والرّضيع. |
Yüzbaşı, Adalind'in ne yaptığını kesin biliyordu. | Open Subtitles | لا بد من أن النقيب علم بأن "أداليند" فعلت ذلك، |
Adalind'in ne işler çevirdiğini anlamam lazımdı. | Open Subtitles | كان يجب أن أعرف ما كانت . أداليند" تنوي فعله" |
Adalind bu büyüyü yaparken kendini nasıl bir tehlikeye attığını anlamış mıydı acaba. | Open Subtitles | "واستنشق من المزيج الموجود في الوعاء أتساءل إن كانت أداليند قد فهمت الخطر الذي سيقع عليها |
Bunun işe yaraması için öncesinde Adalind'in güçlerini kaybetmiş olması gerek. | Open Subtitles | حتى ينجح الأمر، يتوجب أن تكون قد فقدت "أداليند" قواها في مرحلة ما. |
Adalind'i odaya getirdiğimde Frenay, Tavitian ve Meisner'ın fotoğraflarını gördüm. | Open Subtitles | عندما اصطحبت اداليند الى داخل الغرفة، رأيت صور لفريناي، ترافيتيان وميسنر. |
Viktor, Adalind'e hamle yapmaya hazırlanıyor olabilir. | Open Subtitles | لربما فيكتور يتجهز ليقوم بحركة نحو اداليند. |
Adalind'in Avrupa'da Kraliyetten kaçmasına yardım ettiğini. | Open Subtitles | فقط انه ساعد اداليند في الهروب من الملكيين في أوروبا |
Şey, Adalind bebeğini doğurunca ne olacak diye düşünüyordum da... | Open Subtitles | كما ترين، كنت أُفكّر حول ما سيحدث بعد ولادة أدليند |
Adalind'in büyü yapmak için kullandığı bir kitap vardı. | Open Subtitles | كان هناك كتاب استخدمته أدليند لإلقاء السحر |
Adalind'in Nick'le sana yaptıklarını yapmak için kullandığı kitap. | Open Subtitles | إنه الكتاب الذي استخدمت أدليند ضدك و ضد نيك |
Önümüzdeki iki saat içerisinde çocuğu teslim etmezsen senin, Adalind'in ve annenin ölümü için emir veririm. | Open Subtitles | إذا لم تسلم الطفلة في خلال ساعتين, سوف أعطي الأمر بالقتل. قتل (أديلاند) وقتل والدتك. |
Doktor Adalind'e yarın eve gidebileceğini söyledi. | Open Subtitles | الدكتور اخبر ادلند انها تستيطع الذهاب للمزل غدا. |
- Adalind'e odaklanmaya çalışıyorum. - Güzel. | Open Subtitles | حسناً, أنا أحاول التركيز على (آدالين) وحسب |
Adalind'in aslında ne olduğunu görmek istiyor musun? | Open Subtitles | انظري, اتريدين اني تري كيف تبدو ادليند في الحقيقة |
Evet, senin Nick,Adalind ve bebekleri hakkında ne düşündüğünü bilmem gerek. | Open Subtitles | اجل انا بحاجه لاعرف كيف تشعرين حيال نيك واداليند وطفلهم |
Adalind Juliette'e, Juliette de Adalind'e dönüşürken bir şeyler oldu galiba. | Open Subtitles | يجب ان نملك شيئا نفعله لاداليند نحولها لجوليت ونحول جوليت لاداليند |
- Adalind'in neler yapabileceğini bilmiyorsun. | Open Subtitles | انت لاتعين, مالذي تستطيع ادليندا فعله؟ |