| Eğer ben de bir adamla birlikte olursam, sana söylerim. | Open Subtitles | حسناً لو كنت مع رجل ما عندئذ سوف اقول لك |
| Buralı bir adamla birlikte yollarda geçirdiğim yazdan esinlenerek yazdığım şarkılar. | Open Subtitles | مستوحاة من الصيف على الطريق في جولة مع رجل من هنا |
| Ve hiçbir kadın, annesine karşı koyamayan bir adamla birlikte olmamalı. | Open Subtitles | ولا يوجد مرأة تريد البقاء مع رجل لا يستطيع أن يواجه أمه |
| Baba, Wong Fei-hong niye bizi döven adamla birlikte ? | Open Subtitles | ابى . لماذا السيد ونج فى هونج مع الرجل الذى ضربنا ؟ |
| Sevdiğim adamla birlikte olmak istiyorum. Bunu balayı yapan da işte bu. | Open Subtitles | أريد أن أكون مع الرجل الذي أحبة هذا ما يجعل الرحلة شهر عسل |
| Beni beş yıldır görmediğim bir adamla birlikte yaşamaya mı yollayacaksınız? | Open Subtitles | هل تريدين إرسالي للعيش مع شخص لم ارة طوال الـ5 سنوات؟ |
| Ben 28 yaşındayım, ve daha yalnızda bir adamla birlikte oldum. | Open Subtitles | اعني .. عمري 28 سنه و كنت دائماً مع رجل واحد فقط |
| Benim benzin istasyonumda bir adamla birlikte adamın silahı var. | Open Subtitles | إنها هنا، إنها هنا في محطة وقودي وهي، وهي مع رجل ومعه مسدس |
| Nehirde bir adamla birlikte olduğun gibi saçmalıklar anlatıp beni pes ettirmeye çalıştılar ama işe yaramadı. | Open Subtitles | أنتِ مع رجل هنا أشياء فارغة كهذه , في محاولة إلهائي لكن هذا لا يعمل |
| Yaklaşık bir haftadır gizemli bir adamla birlikte yaşadığını söyledi. | Open Subtitles | .. هي تقول بأنكِ تخرجين مع رجل غامض في أخر أسبوع |
| Annemin neden böyle bir adamla birlikte olduğunun mantıklı bir açıklaması yoktu. | Open Subtitles | لا يوجد سبب مقنع يمنع بقاء أمي مع رجل مثل هذا |
| Bir anlığına, belki, başarılı yakışıklı bir adamla birlikte olabileceğim hissine kapıldım. | Open Subtitles | جعلني اشعر لدقيقة أنه يمكنني أن اكون مع رجل ناجح ووسيم |
| Tatlı bir küçük kız ve iyi kalpli bir kadın neden kötü bir adamla birlikte olsunlar ki? | Open Subtitles | فتاة صغيرة لطيفة كهذه, وامرأة لطيفة، لماذا يكونون مع رجل سيء؟ |
| Kendisi yakın zamanda benden ayrıldı çünkü hayalleri ve arabası olan bir adamla birlikte olmak istiyordu. | Open Subtitles | لقد قطعت علاقتها بي مؤخرا لأنها ارادت أن تصبح مع رجل لديه حلم و سيارة |
| Seni tanıdıktan sonra başka bir adamla birlikte olmayı hiç istemedim. | Open Subtitles | و عندما قابلتك لم ارغب ابداً في ان اكون مع رجل غيرك |
| - Ama yıllarca yaşlı adamla birlikte çalıştın. - Ben doktor değilim. | Open Subtitles | لكنك درست مع الرجل العجوز لسنوات أنا لست طبيب |
| Hayatının aşkının yanlış adamla birlikte olduğunu hissetmek. | Open Subtitles | و تشعر ان حبيبة حياتك تستيقظ مع الرجل الخاطئ |
| Bana yalan söyleyen adamla birlikte kaçmak yani? | Open Subtitles | و حتى الان أنه الجواب الوحيد أهرب الى الغروب مع الرجل الذى كذب على |
| Meksika kartelinden birkaç adamla birlikte havaya uçurulmuş, ve DEA'in bunun ne demek olduğu hakkında hiçbir fikri yok. | Open Subtitles | لقد تم تفجيره مع شخص ما من منظمة الكارتل المكسيكية وكالة مكافحة المخدرات ليس لديهم فكرة كيف حدث ذلك |
| Ona bunu verebilecek bir adamla birlikte olmak istiyor. | Open Subtitles | لذلك هي تريد أن تكون مع شخص يبدوا أقل خوفاً منها |
| Bunu itiraf etse de, etmese de, başka birine aşık olan bir adamla birlikte olan kız olamam. | Open Subtitles | كان أم لا فهو يقرّ بذلك لا أود أن أكون الفتاة التي مع الشاب المغرم بفتاة أخرى |
| Ben de şöyle dedim. "Sadece bir kadın vardı." "O da bir adamla birlikte bisiklete biniyordu." | Open Subtitles | قلت لهم كان هناك إمرأة واحدة و كانت على دراجة برفقة رجل وقد غادروا |