Çünkü baban şu durumdan kuşkulanırsa Sen, benim gibi işsiz ve sıradan bir oğlanı seviyorsun O asla, seni affetmeyecektir ne de o beni kabul edecektir. | Open Subtitles | إذا يصبح أبّك مستوية لمحة تلك... .. تحبّ ولد عاطلا وعادي مثلي... .. هو لن يغفر لك ولن يقبلني أبدا. |
Zawulon seni bu yüzden hiç affetmeyecektir. Korunman gerekli. | Open Subtitles | زاولن لن يغفر لك ذلك انك تحتاج للحماية |
Uther, bir büyücüyle işbirliği yaptığını öğrenirse, seni asla affetmeyecektir. | Open Subtitles | أوثر) لن يغفر لك، لو عرف) أنك قمت بالتعاون مع ساحرة |
On binlerce, Gaius. Tanrı bu günahı affetmeyecektir. | Open Subtitles | (عشرات الألاف يا (جيس لن يسامح الإله أبدا هذا الذنب |
*Umarım göründüğü gibi değildir. Führer onu asla affetmeyecektir. | Open Subtitles | آمل ألا يكون الأمر كما يبدو لن يسامحه الفوهرر أبدا |
Sizi asla affetmeyecektir. | Open Subtitles | لا يجب أن تهرب ( نازتشوف ) لن يغفر لك |
Onun onurunu zedeledin, Bunu affetmeyecektir! | Open Subtitles | لقد أسأت لشرفة لن يغفر هذا! |
Beowulf onun onurundan medet umabilir ama affetmeyecektir. | Open Subtitles | (بيوولف) يغريه بأحترامه كنه لن يغفر لي |
Henry bunu asla affetmeyecektir. | Open Subtitles | لكنّ (هنري) لن يغفر ذلك أبداً |
Robert'ın son derece doğal olan bu isteğini engellersek, kendisini de, bizi de affetmeyecektir. | Open Subtitles | روبرت) لن يسامح نفسه أبداً) أتتخيلين أنه سيسامحنا إذا واصلنا خنق طموحه الطبيعي؟ |
Bunu kolay affetmeyecektir. | Open Subtitles | لن يسامحه على هذا بسهولة |