"affetmeyecektir" - Translation from Turkish to Arabic

    • يغفر
        
    • يسامح
        
    • يسامحه
        
    Çünkü baban şu durumdan kuşkulanırsa Sen, benim gibi işsiz ve sıradan bir oğlanı seviyorsun O asla, seni affetmeyecektir ne de o beni kabul edecektir. Open Subtitles إذا يصبح أبّك مستوية لمحة تلك... .. تحبّ ولد عاطلا وعادي مثلي... .. هو لن يغفر لك ولن يقبلني أبدا.
    Zawulon seni bu yüzden hiç affetmeyecektir. Korunman gerekli. Open Subtitles زاولن لن يغفر لك ذلك انك تحتاج للحماية
    Uther, bir büyücüyle işbirliği yaptığını öğrenirse, seni asla affetmeyecektir. Open Subtitles أوثر) لن يغفر لك، لو عرف) أنك قمت بالتعاون مع ساحرة
    On binlerce, Gaius. Tanrı bu günahı affetmeyecektir. Open Subtitles (عشرات الألاف يا (جيس لن يسامح الإله أبدا هذا الذنب
    *Umarım göründüğü gibi değildir. Führer onu asla affetmeyecektir. Open Subtitles آمل ألا يكون الأمر كما يبدو لن يسامحه الفوهرر أبدا
    Sizi asla affetmeyecektir. Open Subtitles لا يجب أن تهرب ( نازتشوف ) لن يغفر لك
    Onun onurunu zedeledin, Bunu affetmeyecektir! Open Subtitles لقد أسأت لشرفة لن يغفر هذا!
    Beowulf onun onurundan medet umabilir ama affetmeyecektir. Open Subtitles (بيوولف) يغريه بأحترامه كنه لن يغفر لي
    Henry bunu asla affetmeyecektir. Open Subtitles لكنّ (هنري) لن يغفر ذلك أبداً
    Robert'ın son derece doğal olan bu isteğini engellersek, kendisini de, bizi de affetmeyecektir. Open Subtitles روبرت) لن يسامح نفسه أبداً) أتتخيلين أنه سيسامحنا إذا واصلنا خنق طموحه الطبيعي؟
    Bunu kolay affetmeyecektir. Open Subtitles لن يسامحه على هذا بسهولة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more