affetmeyi biliriz. Sormana sevindim. | Open Subtitles | إننا نسامح الناس أنا مسرورة للغاية من سؤالك |
Ailemiz bize unutmayı ve affetmeyi öğretti. | Open Subtitles | أتعرف، والدينا ربونا على أن ننسى و نسامح. |
Kaptan, Tanrı bize affetmeyi öğretir. Ruhlarınız için dua edeceğim. | Open Subtitles | يا قبطان، لقد علّمنا الرب المغفرة سوف أصلّي من أجل روحك |
Bir gün farklı olanları hoş görmeyi, kabul etmeyi ve affetmeyi öğreneceğiz demek. | Open Subtitles | يعني أنه في يوم من الأيام نتمنى هذا أننا سنتعلم التسامح تقبل و مسامحة المختلفين |
Pekâlâ seni affetmeyi seçmem çok uzun sürebilir. | Open Subtitles | تدرك أنّه قد يمرّ وقت طويل للغاية قبل أن أغفر لك. |
O seni affetmezse, sen kendini affetmeyi öğreneceksin. - Yalnız kalacağım desene. | Open Subtitles | عندها عليك أن تتعلمي أن تسامحي نفسك. ذلك يوحي بالوحدة. |
affetmeyi bilmeyen bir rahip artık Tanrı'nın adamı değildir. | Open Subtitles | ورجل قس لا يستطيع الغفران فأنه ليس قس مُطلقا" |
Ama onu affetmeyi denemen gerektiğini düşünüyorum. Onun iyiliği için değilse bile kendi iyiliğin için bunu yapmalısın. | Open Subtitles | أظن أن عليكِ أن تحاولي مسامحته إن لم يكن من أجله فمن أجلكِ أنتِ |
Bunların hiçbirinin bizim suçumuz olmadığını düşündük, ilk önce kendimizi affetmeyi öğrenmeliydik. | Open Subtitles | علِمنا أنّ لا شيء من هذا يقع على عاتقنا هذا اول شى لابد من معرفته أنّ نتعلم كيف نسامح انفسنا |
Eski düşmanlar olarak birbirimizi affetmeyi öğrendik. | Open Subtitles | تعلمنا أن نسامح بعضنا الآخر .كخصمين سابقين |
affetmeyi Öğrenmek Ve Unutmaya Çalışmaktır | Open Subtitles | يعلمنا أن نسامح و نحاول أن ننسى |
Silahla yaşayan silahla ölür tabii affetmeyi öğrenmedikçe. | Open Subtitles | هؤلاء الذين يحكمون بالسيف سيموتون بالسيف الا لو تعلموا المغفرة |
Dünya'daki ailem bana affetmeyi öğretti. İnsanlığın bize öğreteceği çok şey var. | Open Subtitles | والدايّ من الأرض علماني المغفرة البشرية لديها الكثير لتعلمنا إياه |
Paul buradayken affetmeyi, merhameti ve en önemlisi kardoların kaltaklardan önce geldiğini öğrendi. | Open Subtitles | خلال هذه الفترة هنا تعلّم بول المغفرة الشفقة، والأكثر أهمية اعتبار الصديق أولى من الصديقة |
Kanımca kendini affetmeyi beceremedi, maalesef. | Open Subtitles | أؤمن أنّه لم يكن قادراً على مسامحة نفسه، لا |
Açık bir dille, ...Wolsey'i affetmeyi düşündüğünü ve onun tekrar kraliyet işlerinin başına geçireceğini söyledi. | Open Subtitles | بكلمات كثيرة جداً أخبرني أنه يميل إلى مسامحة "ولسي" وإعادته إلى خدمته الملكية |
Yani affetmeyi seçene kadar saçlarımız ağarabilir. | Open Subtitles | أعني قد تكون كهلاً قبل أن أغفر لك. |
Yani Charlie'yi izledikten sonra, durumunu.... ...kabul edip, kendinizi affetmeyi mi öğrendiniz? | Open Subtitles | ,(اذن بعد ان شاهدتي (تشارلي انت تعلمتي ان تتقبلي بوضعك و تسامحي نفسك ؟ |
Ve bazıları affetmeyi öğrenirken... | Open Subtitles | وبينما يتعلم البعض الغفران |
- Onu da affetmeyi düşündün mü? | Open Subtitles | هل فكرتي في مسامحته ؟ |
ve arkasında bıraktıgı insanları affetmeyi. | Open Subtitles | ويخرج مستعداً لمسامحة الذين سجنوه |
Bu, affetmeyi gerektirebilecek bir süreç ve kendini keşfetme yolculuğu. | TED | هذه عملية وهى فى حد ذاتها رحلة لاستكشاف نفسك ربما تتضمن المسامحة |
Ama zamanla affetmeyi umuyorum. | Open Subtitles | و لكني أعتقد بأنني سأتمكن من مسامحتكِ في نهاية المطاف. |