Sahra-altı Afrikanın dünyanın en iyisini yapmış olduğunu söylebilirim son 50 yıl içinde. | TED | أود أن أقول أن دول جنوب الصحراء الكبرى في أفريقيا هي الأفضل أداءا في العالم خلال ال50 عام الماضية. |
Afrikanın kronik problemleri, türümüzün bugün karşı karşıya kaldığı en zor sorunlar arasındadır. | TED | أحدها هو مواصلة رؤية أفريقيا الفقيرة المريضة الباكية، تحمل السلاح وتعتمد على الآخرين إلى الأبد، |
Ayrıca artık Afrikanın tasarımcılarının dışarı bakmayı bırakmaları gerek. | TED | حان الوقت أيضا للمصمّمين في أفريقيا أن يتوقفوا عن النظر خارج. |
Evet, 1994 yılında Güney Afrikanın demokrasiye geçişi bir çoğumuz için gerçek anlamıyla bir rüyanın gerçek olmasıydı. | TED | حسنا , التحول الى الديمقراطية في جنوب إفريقيا في 1994 كان حرفيا حلما قد تحقق للكثير منا. |
Peki ya Afrikanın nüfusu ne durumda? Nüfus kendi alanıyla orantılı değil, ancak Afrika çoğu önlenebilir nedenlerden ölümlerde dünyada ilk siralarda: yetersiz beslenme, basit enfeksiyonlar ve doğum komplikasyonları. | TED | ماذا عن عدد سكان أفريقيا؟ التعداد ليس منفصلاً عن مساحة المنطقة, و لكن تقود إفريقيا العالم في عدد الوفيات لأسباب يمكن منعها في أغلب الإحيان سوء التغذية , إصابات بسيطة , و مضاعفات ولادة. |
Hapishanedeki inancını yitirmiş gençleri topluyorlar, ...ve Afrikanın Boynuzu'na, kamplara gönderiyorlar. | Open Subtitles | إنهم يوهمون تجنيد الشباب المسلم في السجن ويرسلونهم لمخيمات تدريب في القرن الأفريقي |
Şuna bakın, Afrikanın boynuzu! | Open Subtitles | انظر إلى هذا القرن الأفريقي! |
Ve bu bilgiyi yaymak -- Afrikanın gerisinde çok önemli. | TED | لذلك نشر تلك المعلومة لـ في كل أرجاء أفريقيا هو أمر هام |
Şu anda artık bizimle olmayan, en müthiş özgürlük savaşçımız, Güney Afrikanın Nelson Mendelasına ait bir alıntı ile bitirmek istiyorum | TED | أريد أن أنهي بمقولة قالها أحد أعظم محاربي الحرية الذي توفيّ، و هو نيلسون مانديلا من جنوب أفريقيا. |
Çünkü Batı Afrika’da görülen bir hastalık değildi. Bu, kıtanın yarısı kadar uzaklıkta, Afrikanın ortalarında olan bir hastalıktı. | TED | هذا و لأنه لم يكن معروفاً في غرب أفريقيا. هو مرض يُعرف في وسط أفريقيا. |
Afrikanın başka bir yerinde açlık vardı. | TED | في أماكن أخرى في أفريقيا كانت هناك مجاعة. |
Afrikanın bu hastalık nedeniyle yılda 13 milyar dolar kaybettiği tahmin ediliyor. | TED | لقد تم تقدير أن أفريقيا تخسر حوالي 13 مليار دولار سنوياً أمام هذا المرض. |
Şimdi, burada Afrikanın toplam borcunu görebilirsiniz ve İngiltere, bütçede hesap açığı mesela. | TED | الآن، يمكنك ان ترى كامل ديون أفريقيا هناك والعجز في الميزانية المملكة المتّحدة كمرجع. |
Sizlere Afrikanın en büyük gecekondu bölgesinde gerçekleşen TED'in en büyük arkadaşlarından biriyle tanıştırmak istiyorum. | TED | سوف اعرفكم الى صديق جيد لمؤتمر تيد والذي كان يعيش في اكبر ملجأ في أفريقيا |
Salgın artış hızı yükseldi. ve batıda hastalığa karşı en yetkili silah bulunduğunda ve ulaşılabilir hale getirildiğinde, Afrikanın kamu sektörü için uygun maliyetli değildi. | TED | ارتفعت معدلات الإصابة، وعندما أصبح العلاج مُتاحا في الغرب، العلاج الذي لا يزال سلاحنا الأقوى ضدّ هذا الفيروس، لم يكن العلاج مُتوفّرا للقطاع العامّ في إفريقيا. |
Güney Afrikanın en önemli projesi için, gerçek değerinin çok azı bir fiyata malın tamamını alacak. | Open Subtitles | إنه يستلم ثلث ما كان يستلمه في بحث "جنوب إفريقيا و هو يحصل على منتجاٍ كامل |
Bugün Güney Afrikanın yeni bir başlangıcını gösterir. | Open Subtitles | اليوم يعتبر بداية حقبة جديدة في (جنوب إفريقيا) |
Bugün Güney Afrikanın yeni bir başlangıcını gösterir. | Open Subtitles | اليوم يعتبر بداية حقبة جديدة في (جنوب إفريقيا) |
Şuna bakın, Afrikanın boynuzu! | Open Subtitles | انظر إلى هذا القرن الأفريقي! |
Fikrim, hayalim aslında bir çeşit Bauhaus gibi bir okul, yeni fikirlerin gelip soruşturulduğu ve incelendiği, Afrikanın yaratıcı mirasına dayalı yeni bir görsel lisanın yaratılışı. | TED | وكانت الفكرة أو الحلم ان أقوم بتأسيس مدرسة ذات طابع باهاوسي ( تيمناً مدارس الفنون التصويرية بالألمانيا ) حيث يتم التحقيق في الأفكار الجديدة. خلق لغة بصرية جديدة استناداً على التراث الإبداعي الأفريقي. |