Şekil ve renk değiştiren ahtapot saklambaç oyununda tek galiptir. | Open Subtitles | الأخطبوط متغير اللون ومتغير المظهر هو سيد لعبة الغميضة المطلق |
Ve ahtapot zekâsını bu kadar şaşırtıcı kılan şey, bizimkinden tamamen farklı bir biyolojik yapıya sahip olmalarıdır. | TED | فالذي يجعل من ذكاء الأخطبوط مدهشاً هو أنها تتمتع بتركيب عضوي مختلف تماماً عنا. |
200 kadar ahtapot türü, Yunancası "cephalopoda" olan kafadanbacaklılar sınıfına ait bir yumuşakçadır. | TED | فالـ 200 فصيلة من الأخطبوط كلها رخويات وتنتمي إلى نظام السيفالوبودا، و تعني بالإغريقية رأسي الأرجل. |
Bu yuvarlanan hindistan cevizi kılıklı iki ayaklı bir ahtapot. | TED | هذا أخطبوط ذو قدمين يبدو وكأنه جوزة هند |
Bu bir ahtapot. Bu, Dr. Roger Hanlon'un Deniz Bioloji Laboratuarundaki çalışması. | TED | هذا أخطبوط هذه أعمال الدكتور روجر هانلون من مختبر البيولوجيا البحرية |
Köpek balığı ve ahtapot kokuyu aldıklarında onları bekleyen bir partnerin olduğunu düşünecek ve gelecekler. | Open Subtitles | القرش و الاخطبوط يأخذوا الرائحة و يأتوا معتقدين ان هناك شريك هناك |
Bir ahtapot için ise bu süreç oldukça farklıdır. | TED | بالنسبة الأخطبوط. فهذه العملية مختلفة إلي حد ما |
Bu yüzden bir ahtapot yiyeceği şeyi gördüğünde, beyinleri vücutlarının belli bir parçası gibi harekete geçmez ama daha çok yakalamaya yönelik bir davranışsal tepki gösterir. | TED | لذلك عندما يرى الأخطبوط الغذاء، لا يقوم الدماغ بتنشيط جزء معين من الجسم، بل تكون هناك إستجابة سلوكية للحصول عليه. |
DG: Yaklaşık 3 km derinlikte iki ahtapot. | TED | ديفيد جالو: إثنين من الأخطبوط المصغر على حوالي عمق ميلين |
Klasik bilim kurguyla Afrofütürizmin farkını en iyi bir ahtapot analoji ile açıklayabilirim. | TED | أستطيع شرح الفرق بين الخيال العلمي الكلاسيكي والمستقبلية الأفريقية بدقة، إن استخدمت تشبيه الأخطبوط. |
Ve tabi ki evrimi ile ahtapot burun deliklerin kaybetti ve bugünküne daha yakın şeklini aldı. | Open Subtitles | ومع بعض التطور، فقد الأخطبوط الخياشيم، وإتسمّ بملامحه التي نعرفها الآن |
Çekirge bütün yıl boyunca kış için toprağa meşe palamudu gömmüş bu sırada ahtapot kız arkadaşıyla televizyon izliyormuş. | Open Subtitles | طيلة السنة، أخذ الجندب يدفن البلوط من أجل الشتاء، بينما عاش الأخطبوط على نفقة صديقته وأخذ يشاهد التلفاز. |
Hey, ben daha güçlü "ahtapot saçlı" bir keşiş olmak istiyorum. | Open Subtitles | هيه, أريد أن أكون قوياً يا أيها الراهب صاحب قصة شعر الأخطبوط. |
Resif boyunca hareket eden bir ahtapot var. Yerleşecek bir yer bulur, kıvrılır ve arkaplanda birden kaybolur. | TED | هناك أخطبوط يتحرك عبر المرجان يجد بقعة للإستقرار، ينكمش ثم يختفي مع الخلفية |
Ve bir ahtapot. | TED | و أخطبوط. أليس ذلك مذهلاً؟ الآن أخافه روجر |
Tepesinde kızarmış ahtapot ve az kavrulmuş kiraz domatesi. | Open Subtitles | على أعلاه أخطبوط مشوي وبندورة كرزية مشوية ببطء |
Onun da içinde yakınlardaki suşi restoranlarından birine götürülmek üzere ... taze yakalanmış ahtapot vardı. | Open Subtitles | والذي صدف أنّه يحوي أخطبوط حديث الصيد. بالقرب من مطعم للأطعمة البحرية. |
ahtapot Tokyo'ya doğru yol almış. Köpek balığımız da kendi rotasında. | Open Subtitles | الاخطبوط متجه لطوكيو، و القرش متجه الينا |
Büyük ahtapot, insana karşı, şahane bir fikir. | Open Subtitles | اخطبوط ضخم ضد انسان فكرة رائعة |
Bir köpekbalığının bir ahtapot yediğini gördüm, ama hiç hayalet Rus denizaltısı görmedim. | Open Subtitles | حتى إنني رأيت قرش يأكل إخطبوط لكني ما رأيت في يوم شبح غواصة روسية |
Araplar ahtapot gibidir. Yumuşatmak için dövmek gerekir. | Open Subtitles | العرب، إنّهم مثل الأخطبوطات عليك أن تضربهم لكي يسترخوا |
ahtapot yapan bir yer açılmış yakınlarda. | Open Subtitles | لقد فتح مكان جديد يُعد الإخطبوط بالقرب |
Günde üç öğün ahtapot yiyordum ben. | Open Subtitles | تعلم بأننى أتناول أخطبوطا ً ثلاث مرات فى اليوم ؟ |
Atlantisli mucitler tasarımlarını dev ahtapot gibi gerçek hayvanları örnek alarak yaparlar, | Open Subtitles | لكن المخترعون في اتلانتيس صمموا دائما تصاميمهم نقلا عن حيوانات حقيقية مثل الحبار العملاق |
Hani kumsalda karşılaşmıştık da sen de ahtapot yakalamıştın. | Open Subtitles | على الشاطئ وأمسكت بأخطبوط تتذكر؟ |
Maalesef, damarlı ahtapot zekice bir gizlenmeye sahip değil. | Open Subtitles | لسوء الحظ، ليس للأخطبوط المعرّق تنكّرًا قويًا |
Bunun iyi bir nedeni var: sığ sular yırtıcılarla dolu. İşte bir ıskarmoz. Ve şayet bir ahtapot ya da mürekkepbalığıysanız, çevrenizdekileri saklanmak için nasıl kullanılacağını gerçekten anlarsınız. | TED | هناك سبب وجيه لذلك: إن المياه الضحلة مليئة بالمفترسين. إليكم هذه البراكودة و إذا كنتَ أخطبوطاً أو من الرأسقدميات ستفهم حقاً كيفية استخدام محيطك للإختباء |
Bence şu ahtapot işi düzendi, öyle değil mi? | Open Subtitles | إننى لا أعتقد ان حوار الحبّار هذا كان خدعه ما رأيك ؟ ؟ |
Yaratık bir köpekbalığı ve ahtapot karışımı gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أن المخلوق كائن مهجن ما بين القرش والأخطبوط |