"ailesi ve" - ترجمة من تركي إلى عربي

• وعائلته
• عائلته و
• وعائلتها
• العائلة و
• العائلة والأصدقاء
• لديها عائلة
• أسرته وأقاربه

Saray muhafızları cesurca girdikleri çatışmayı kaybettikten sonra, o, ailesi ve genç torunları da dahil içeride vurularak öldüler.
هو وعائلته بما في ذلك أحفاده أُطلق عليهم النار داخل القصر بعد خسارة حرس القصر معركته بشجاعة دفاعاً عنه

Ve bütün yaptıklarını, ailesi ve Tanrısına olan sevgisi için yaptı.
وكل ما فعله، فعله من أجل حبه لله وعائلته

Çok arkadaşı vardır. ailesi ve servetleri köklüdür.
و له أصدقاء كثيرون,عائلته و أموالها يرجعون لسنوات عديدة,أصوات الأصدقاء

Sadece biriyle görüşmek istedim fakat o her zaman ailesi ve evlilik şartlarından bahsetti bu yüzden hep bir şeyler eksikmiş gibi hissettim.
انا فقط اريد شخصا ما لكنه يتحدث دائماً عن عائلته و شروط الزواج لذلك اشعر وكأن شيء مفقود

Ama ailesi ve aşireti yarışmaması için ısrar ettiler ve karşı çıktılar.
لكن قبيلتها وعائلتها ألحوا عليها بعدم المشاركة و كانوا معارضين بقوة

Tamam, öyleyse arkadaşları, ailesi ve tanıdıklarına bir bakalım.
حسناً، إذن سنقوم بالتحقـق من أصدقائه و أفراد العائلة و المعارف

Bu kişinin ailesi ve arkadaşlarının tıpkı cenazede toplanacakları gibi toplanması demek oluyor.
حيث يجتمع العائلة والأصدقاء... وكأنهم في جنازة حقيقية...

ailesi ve gidecek bir yeri olmadığını söylemişti.
هي قالت بإن ليس لديها عائلة هنا... . أو في أي مكان اخر لتذهب إليهم.

Ying, Japon korsanlarla işbirliği yaptı ve.... ...Tianqi rejiminin ikinci yılında.... ...bütün ailesi ve yakınları imparator tarafından idam edildi.
"هي يينغ) تواطأ مع القراصنة اليابانيّين) في العام الثاني من حكم (تيانكي)" "تم إعدام أسرته وأقاربه من قبل الإمبراطور"

Bu Masa'nın amcasından geliyordu, Suriyeli bir mülteci olup ailesi ve Masa'nın ablasıyla İsveç'e gidebilmişti.
كانت الرسالة من عم "ميساء" لاجيء سوري استطاع الوصول هو وعائلته إلى السويد ومعهم أيضاً الاخت الكبرى لميساء.

"Mr. Beji, ailesi ve arkadaşlarıyla bu işi yapacak."
السيد (بيجي) وأصدقاؤه وعائلته" "سيقومون بالعمل كله

ailesi ve dostları da tanır beni.
اسمعي , (بيل) يعرفني اصدقاءه وعائلته كذلك

"Bu açıklamaları ve eylemleri yapan kişi Regan Pearce değildir, ailesi ve arkadaşları bunu bilsinler."
الشخص المسؤل عن هذا العمل ليس ريجين بيرز عائلته و اصدقائة يعرفون هذا

Ama bana anlattığı ilk şey ailesi ve beni ne kadar memnuniyetle karşılayacağınızdı.
و لكن كان أول شئ أخبرني به كان حيال عائلته و مدى الترحاب الذي سأحظاه بينهم

Yaptığı her şey, ailesi ve vatanı içindi.
كل شيء فعله كان من أحل عائلته, و بلده.

24 saat içinde, kardeşim, onun ailesi ve harika bir doğum uzmanının kollarında olacağız.
حسنٌ، خلال 24 ساعة سأكون بين يدين مُتمكنتين حيث أختي وعائلتها.

Başına gelen onca şeyden sonra, onun mahremiyete, ne yapacağını düşüneceği yere, ailesi ve arkadaşları tarafından sevgiye ve desteğe ihtiyacı var.
بعد ما مرت به، إنها بحاجة للخصوصية والمساحة لإكتشاف ما ستفعله لاحقاً، و تحتاج حب و دعم اصدقائها وعائلتها

Toby'nin Alison'ın ailesi ve arkadaşları için yapabileceği tek bir şey kaldı, o da gerçekleri anlatmak.
الشيء الوحيد الذي يستطيع (توبي) أن بمنحه الى أصدقاء (أليسون) وعائلتها هي الحقيقة

Sadece ailesi ve yakın arkadaşları bir araya gelip anılarını anlatacaklar.
هذا سيكون أكثر حميمية فقط الأقرب من العائلة و الاصدقاء يتشاركون بذكرياتهم و قصصهم مرة أخيره

Havayolu çalışanları ailesi ve yakın arkadaşları için indirimli biletler alabiliyor.
موظفين شركة الطيران ياخذون تذاكر مخفضة من أجل العائلة و الأصدقاء المقربين

ailesi ve arkadaşlarıyla konuşmalıyız.
علينا التحدث مع العائلة والأصدقاء

ailesi ve dostları.
العائلة والأصدقاء.

ailesi ve parası olmayan bir kız olacağım.
مجرد فتاة ليس لديها عائلة ولا مال