Üzgünüm, mümkün değil. ailesinden biri değilsiniz. | Open Subtitles | آسف غير ممكن، أنت لست فردّاً من العائلة. |
Cenaze müdürü, ailesinden biri olmadığım için göremeyeceğimi söyledi. | Open Subtitles | متعهّد دفن الموتى قال بأنّني لا أستطيع رؤيتها لأنّني لستُ من العائلة. |
Aksanın harika. Kraliyet ailesinden biri gibi konuşuyorsun. | Open Subtitles | إن لهجتك ممتازة، تجعلك وكأنك تبدو من عائلة ملكية |
Evet, evet Neilsen ailesinden biri olduğumu öğrenince evime geldi, TV'de ne görmek istediğimi sordu. | Open Subtitles | نعم, لقد أتى إلى منزلي عندما عَرِفَ أنّي من عائلة نيلسون, وسألني ما أريد رؤيته |
ailesinden biri yada hepsi bir soyguncu tarafından öldürülen birini arıyor olabiliriz. | Open Subtitles | ..من الممكن أن نكون نبحث عن رجل لديه عضو أو أعضاء من عائلته قتلوا بواسطة اللصوص |
Bu adam beni evine aldı ve ailesinden biri gibi davrandı. | Open Subtitles | هذا الرجل اخذني الى بيته وعاملني كفرد من عائلته |
ailesinden biri kovmuş ve ona bakacağını söylemiş. | Open Subtitles | اتصل أحد أفراد العائلة وقال إنه يتولى العناية بها |
Kaybedersek bile her zaman öne çıkacak Gong ailesinden biri vardır. | Open Subtitles | لو خسرنا سيكون هناك دائما عضو من العائلة ليتدخل |
Tam olarak bir şey demedi ama ailesinden biri olduğunu sanıyorum. | Open Subtitles | لم تقل شيئًا بالتحديد لكنني أعتقد أنه من العائلة |
Yani, evet, bu standart bir prosedür. ailesinden biri misiniz? | Open Subtitles | هذا هو إجراء عادي هل أنت من العائلة ؟ |
Bu da seni onun ailesinden biri yapar. | Open Subtitles | وهذا يعني أنكِ من العائلة أيضا |
Jason, ailesinden biri evden dışarı çıktığı an bu haber olur ve istediğim en son şey ...gidip bir gazeteciye... konuşman olur. | Open Subtitles | (جايسون) ، كلما ذهب فرد من العائلة خارج المنزل تكون تحدث قصة جديدة وآخر ما أريده هو أن تتكلم |
Grandi ailesinden biri orada bekliyormuş. | Open Subtitles | لقد كان هناك فرد من عائلة "جراندى " ينتظر |
Clara'nın ailesinden biri misin, Moncho? | Open Subtitles | هل انت من عائلة كلارا يا مونشو؟ |
Gong ailesinden biri icabına bakar. | Open Subtitles | لا تقلق شخص من عائلة جونج سيهتم بالأمر |
Giydiği elbiseden yola çıkarak o çiftçi ailesinden biri olduğunu düşündük. | Open Subtitles | نظراً إلى ثيابها ظننا انها جزء من عائلة (بولك) الريفية |
Eşi ya da ailesinden biri değilseniz içeri giremezsiniz. | Open Subtitles | لا أستطيع السماح لكِ بالدخول إلا إذا كنتِ زوجته أو فرد من عائلته. |
O zaman ailesinden biri ölmesini istemiş. | Open Subtitles | حسناً شخص ما من عائلته اراده ميت |
Sam, Moe'yu ailesinden biri olarak görüyor. | Open Subtitles | " سام " يرى " مو " كجزء من عائلته |
Bize yaptığın ilk aramayı kızın ailesinden biri açtı. | Open Subtitles | مكالمتك الأولى لنا تم إعتراضها من أحد أفراد العائلة. |