ويكيبيديا

    "akışında" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • مجرى
        
    • تدفق
        
    • مجراها
        
    • التدفق
        
    Egzersizle ülsere dönüşüyor olabilir. Bakteri kan akışında serbest kalır. Open Subtitles تتقرّح أثناءَ التّدريب، وتنطلق البكتريا من عقالها في مجرى الدم
    Bana söylemek istediğin şey neyse, zamanın doğal akışında kendim öğrenirim. Open Subtitles أياً كان ما ستخبرنى به فسأكتشفه خلال مجرى الوقت الطبيعى.
    Benden nefret edenler de beni çok sevenler de zamanın akışında kaybolup gittiler. Open Subtitles جميع من أحبني وكرهني قد اختفوا مع مجرى الزمن
    Kan akışında, kan damarlarının genişlemesinde değişme yok. TED لا يوجد أي تغيير في تدفق الدم، في توسع الأوعية الدموية.
    Farklı duygular yaşadığımızda, yüzümüzdeki kan akışında hafif değişmeler oluyor. TED عندما نواجه انفعالات وأحساسيس مختلفة، يتغير تدفق الدم في وجوهنا برقة ونعومة.
    Ama doğallık kendi akışında devam etsin... Open Subtitles دع الطبيعة تأخذ مجراها
    Aynı zaman akışında paralel olarak çalışmaz. Open Subtitles لا يمكننا الإنتقال إلى نفس التدفق الزمني
    Olan şudur; zamanla, kan akışında 'kolesterol' adı verilen yağlı bir içerik, kalbe kan gidişini düzenleyen koroner damarlarda birikir. Open Subtitles الذي كان يحصل أنّه و بمرور الوقت، مادة دهنية في مجرى الدم تسمى الكوليسترول تتراكم في الشرايين التاجيّة،
    Çok erken geldik, zaman akışında daha geçmişe gitmeliyiz. Open Subtitles نحن مبكرون جدا يجب أن نذهب لوقت متأخر في مجرى حياته
    Bakterinin kan akışında zincirini kopartması. Open Subtitles البكتيريا تجري باِهْتِياجٌ شَدِيد في مجرى الدم.
    Olağanüstü durumlarda, büyük çaptaki hücre bozulmaları kan akışında pıhtıya sebep olur ve kanın hayati organlara akışını aksatır, böbreklere fazla yük getirir ve organ yetmezliğine yol açar. TED وفي الحالات الشديدة، فإن تحطيمَ الكثير من الخلايا يُحدث جلطاتٍ في مجرى الدم فيُخِلّ بتدفق الدم للأعضاء الحيويّة، ويُرهق الكليتين، ويُؤدي إلى فشل الأعضاء.
    Ve şu anda ona gerçekten ihtiyacım var. Kellog'u deri üstü dart ile etiketledim ve bu 24 saat kan akışında kalacak. Open Subtitles لقد وضعت علامة على "كيلوج" بسهم جلدي يبقى في مجرى دمه لمدة 24 ساعة
    Bulamamışta olabilir. Zaman akışında kesinti yok. Open Subtitles ..أو لم يجد شيئًا نُقرة في مجرى الزمن
    Küçükken "Esrarengiz Yolculuk"u izledim, kan akışında seyahat etmeyi ve biyolojinin hücresel boyutta çalışmasını görmeyi gerçekten sevdim. TED عندما كنت طفلاً، شاهدت "الرحلة المدهشة"، وأحببت حقاً قدرتي على السفر خلال مجرى الدم ومشاهدة علم الأحياء على مستوى الخلايا.
    Zamanı, geri sayımın bitimine ayarlıyorum. Komut akışında bir ışık olacak. Open Subtitles أنا أضع التوقيت لنهاية العد التنازلي سيكون هناك نقطة ضوئية في تدفق القيادة
    Analizlerimiz gösteriyor ki bir balığın sosyal çevresindeki başka balığı taklidi yüzde 60'dan fazla yosunun yenmesini açıklıyor. Bu mercan resifi ekosisteminin enerji akışında ve kaynaklarında can alıcı bir nokta. TED وتشير تحليلاتنا إلى أن الأسماك ببساطة تنسخ الأسماك الأخرى في شبكتهم الاجتماعية يمكن أن تمثل أكثر من 60 في المئة من الطحالب التي تؤكل من قبل مجتمع الأسماك، وبالتالي يمكن أن تكون حاسمة إلى تدفق الطاقة والموارد من خلال النظم الإيكولوجية للشعب المرجانية.
    Güç akışında bir tehşis yürüteceğim. Open Subtitles سأجرى فحصا لمستوى تدفق الطاقة
    Washington'daki NCIS kanlı elmasların akışında bir artış görmüş. Open Subtitles وكالة التحقيقات البحرية في (واشنطن) لاحظ مؤخراً تدفق في ألماس النزاع
    Ama doğallık kendi akışında devam etsin. Open Subtitles دع الطبيعة تأخذ مجراها
    - Baba. Olaylar doğal akışında ilerleyecektir, Lindsey. Open Subtitles ستتخذ الأمور مجراها الطبيعيّ، (ليندسي).
    Zaman akışında bir bağlantı noktasına denk geldiyse mümkün. Open Subtitles يكون ممكناً في حالة إذا تعرضتِ إلى نقطة ربط في التدفق الزمني.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد