Burada işte. Bir akşam için ona gereğinden fazla zaman ayırdık. | Open Subtitles | إنها هنا، لقد جعلنا لها وقتا أكثر من كاف لليلة واحدة |
Hadi, Lily, Muhteşem bir akşam için çok yoğun bir program bizi bekliyor. | Open Subtitles | ليلي . لدينا جدول مزدحم لليلة رائعة امامنا |
Bu akşam için planlarınızı bilmiyorum ama onu ertelemek zorunda kalabilirsiniz. | Open Subtitles | لا أعرفُ ماهو مخططكِ لهذه الليلة ولكن ربما تودين مراجعة ذلك |
- Tosh, dün akşam için üzgünüm. | Open Subtitles | مرحباً ، ناتاش ـ آسفة بخصوص ليلة أمس ـ حقاً؟ |
Bu akşam için üzgünüm. Çok iyi bir ilk buluşma değildi. | Open Subtitles | أسف بشأن الليلة أعرف أنه لم يكن الموعد الأول المثالى |
Bak, dün akşam için gerçekten üzgünüm ama işler çığırından çıkmaya başladı. | Open Subtitles | انظروا، أنا آسف حقا عن الليلة الماضية ولكن شي قد اصدم يالمروحة. |
Cadde'deki yerimizi kontrol edince eve gidip akşam için giyinmeliyiz. | Open Subtitles | والذهاب للمنزل للإستعداد لأجل الليلة. |
Spa'lar, manikür oda servisi, Fransız şampanyası ve şimdi aradılar bu akşam için bir limuzin kiralamış. | Open Subtitles | تعامل مع المنتجع، تشذيب الأظافر، خدمة الغرف، شمبانيا فرنسية، وتلقيت أتصالاً للتو، إنه طلب سيارة ليموزين من أجل الليلة. |
Çok cazip seçenekler ama ben bu akşam için özel bir şey planladım. | Open Subtitles | إختيارات مغرية ، لكن لديّ شيء مميز خططته لليلة |
Bu akşam için hazırladığım mavi gömleği gördün mü? | Open Subtitles | هل رأيتِ القميص الأزرق الذي حضرته لليلة ؟ |
Yarın akşam için neden heyecanlanman gerektiğini söyleyeyim. | Open Subtitles | سأخبركِ لمَ يجدر بك أن تتحمسي لليلة الغد |
Bir geceliğine çok önemli bir akşam için bununla başa çıkıp normal bir insan gibi davranamaz mıydın? | Open Subtitles | لليلة واحدة من اجل هذه الليلة الهامة لا يمكنك التعامل وكانك إنسانة طبيعية |
Dün akşam için bir planı var mıydı? | Open Subtitles | ماذا تعرفين عن خططه لليلة امس ؟ |
Merhaba, bu akşam için planların devam ettiğinden emin olmak istedim. | Open Subtitles | مرحباً. أردتُ أن أعرف لو ما زلنا على موعدنا لهذه الليلة. |
- Tosh, dün akşam için üzgünüm. | Open Subtitles | مرحباً ، ناتاش ـ آسفة بخصوص ليلة أمس ـ حقاً؟ |
Seninle bu akşam için konuşacaktım zaten. | Open Subtitles | تماماً، أردت الحديث معك بشأن الليلة |
Dur, dur, bana geçen akşam için kızgın mısın? | Open Subtitles | انتظر، انتظر، أنت في جنون لي عن الليلة الماضية؟ |
akşam için bir şeyle almam gerekiyor. | Open Subtitles | أود إحضار بعض الأشياء لأجل الليلة |
Sahibe akşam için yıkanmamı emretti. | Open Subtitles | مولاتى تُريدينى ان أغتَسل. من أجل الليلة. |
Bu akşam için uygun olabilecek küçük şovlar var mı diye merak etmiştim. | Open Subtitles | كنت أتساءل عما إذا كان أي من الشرائح قد تكون متاحة لهذا المساء. |
Yardım etmeyi çok isterdim ama bu akşam için planlarım var. | Open Subtitles | لكنْ، لديّ خطط للمساء. لا، لا يمكنك المغادرة. سأجبرك على البقاء. |
Harika bir ilişki yaşamanın en iyi yönlerinden biri akşam için izin çıktığında, kendinizi rahat hissetmenizdir. | Open Subtitles | واحدة ofthe أفضل الأشياء ما يجري في وجود علاقة كبيرة تشعر مريحة بما يكفي إلى ترك الأمر لأمسية. |
Özür dilerim. Dün akşam için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا أعتذر أنا أعتذر عن ليلة البارحة |
"Phoebe, harika akşam için teşekkürler. İşler yolunda. Rex." | Open Subtitles | فيبي، شكرا لكِ على الليلة الرائعة، العمل في طريقه، ريكس |
Dün akşam için aradıysanız, emin olun kendisine gerekli cezayı vereceğiz. | Open Subtitles | إذا كان هذا بخصوص الليلة الماضية، إطمئن فإنها ستنضبط بشكل صحيح |
Dün akşam için tekrar teşekkür etmek istedim. | Open Subtitles | أردت فقط أن أشكرك مجدداً من أجل ليلة أمس |
Otele kayıt yaptırıp, akşam için kendinize çeki düzen vermenizi önerebilir miyim? | Open Subtitles | و لتسمح لي بأن أقترح لك بتسجيل الدخول فيه و ثم ترتيب نفسك قبل السهرة ؟ |