Tıpkı sendeki İngiliz aksanının yetkili bir züppe izlenimi verdiği gibi. | Open Subtitles | تماما مثل لهجتك الإنجليزيه تمنحك مسحة من الشموخ المستحق |
Senin aksanının da iyi olup olmadığından emin değilim ve ben gerçekten güzel bir ilk izlenim bırakmak istiyorum. | Open Subtitles | اسافر كثيرا، لذا لا اعرف اذا كانت لهجتك جيدة، و انا فعلا اريد ان يكون اول انطباع عظيم |
Güneyli aksanının tükendiğini görüyorum. | Open Subtitles | . أرى أنّ لهجتك الجنوبيّة قد اختفت |
Bu sayede pahalı bir şarap alabilir ve aksanının içinde kaybolabiilirim. | Open Subtitles | وأنا يمكن أن تشتري لك النبيذ مكلفة ومجرد تضيع في لهجة الخاص بك. |
Arastoo'nun aksanının olmadığını siz de fark ettiniz mi? | Open Subtitles | (أكنتم تُدركون يارفاق بأن(أريستو ليس لديه"لهجة"في الواقع؟ |
aksanının annemin ruhundan daha sahte olduğu bilecek kadar. | Open Subtitles | ما يكفي لأعرف أن لكنتك أكثر زيفاً من روح أمي |
aksanının da palavra olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | و أعلم أن لهجتك قبيحة |
aksanının arkasında saklanıyor. | Open Subtitles | انت تخفينه خلف لهجتك |
aksanının komik olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | لهجتك مضحكة. |
aksanının tuhaf olup olmadığını kontrol edeceğim. | Open Subtitles | - سأتأكد ان كان لها لهجة مختلفة. |
aksanının işlerin olduğundan daha kötü olduğunu... | Open Subtitles | هل لاحظت لكنتك ابدا؟ |