Biliyor musun hep bir Broadway aktrisi olmanın hayalini kurdum. | Open Subtitles | اتدرين امرا لطالما حلمت ان اكون ممثلة على مسارح برودواي |
Bir aktrisi neden bir akıl hastanesine koysunlar nereden bileyim? | Open Subtitles | كيف لي أن أعرف لماذا يضعون ممثلة في مصح نفسي ؟ |
İlk kez büyük bir Amerikan aktrisi bunu yapacaktı. | Open Subtitles | هو الأول من نوعه تفعله ممثلة أمريكية كبيرة |
Bağımsız filmlerin aranan aktrisi. | Open Subtitles | الممثلة الجديدة الاكثر اثارة في عالم المشاهد الاباحية |
Evet, asıl aktrisi kovdurmuş ve onun yerine ünlü olmayan başka bir aktrisi geçirmiş. | Open Subtitles | نعم، أخرج الممثلة الرئيسية الأساسية وأدخل الممثلة البديلة عضواً عنها |
Üzgünüm ama o rol için tanınmış bir aktrisi getirmeyeceğiz. | Open Subtitles | آسف، لكن لن نستقطب ممثلة كبيرة لهذا الدور |
Sanırım bu, ödül adayı bir aktrisi gölgede bırakıyor. | Open Subtitles | اعتقد هذا بالإضافة إلى ممثلة مرشحة لجوائز |
Güney Kore'nin en yetenekli aktrisi olmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن اصبح أفضل ممثلة في كوريا الجنوبية |
Büyük bir yönetmenin popüler bir aktrisi elde etmek için yaptığı bir şeytanlık. | Open Subtitles | مهزلة من قبل مخرجة عظيمة... لتكسب ممثلة مشهورة. |
Sahnelerin en iyi aktrisi olacağına dair sizinle 400 şilinine bahse giriyorum. | Open Subtitles | -أراهنك ب 20 جنيها أنها ستكون أفضل ممثلة في مسرحنا |
Evet, Rachel Petkoff. 70'li yılların efsanevi aktrisi. | Open Subtitles | نعم، ريتشل بابكوف ممثلة قديمة رائعة |
aktrisi tam anlamıyla ifade etmene gerek yok. | Open Subtitles | ليس عليك أن تشير إلى ممثلة محددة |
Marilyn'imiz müthiş bir müzikal tiyatro aktrisi. | Open Subtitles | "ممثلتنا التي تقوم بدور "مارلين هي ممثلة مسرحية ممتازة |
Ama şimdi burada oturmuş 2,000 dolarlık bir aktrisi neşelendirmeye çalışıyorum çünkü bir hademe onun duygularını incittiğimi söyledi. | Open Subtitles | لكن الآن، أنا جالس هنا محاولا رفع معنويات ممثلة تساوي 2000 دولار لأنّ بوّابا قال أنّني جرحتُ ... مشاعرها، إذا |
Şimdi buradayım ama Broadway aktrisi falan değilim. | Open Subtitles | والآن انا هنا وانا لست ممثلة في برودواي |
Zamanında ünlü bir aktrisi idi. | Open Subtitles | كانت ممثلة شهيرة يومها |
Karakterin yanında, onu oynayacak aktrisi görmek istiyorum. | Open Subtitles | بجانب الشخصية، أريد رؤية الممثلة التي تلعب دورها |
Bir apartman bloğunda yalnız başına yaşayan aşırı üzgün bir aktrisi canlandıracakmış. | Open Subtitles | ستلعب دور الممثلة الحزينة اليائسة التي تعيش بمفردها في مبنى سكني. |
Marie Tudor rolünde karşınıza, büyük Fransız aktrisi Gabrielle Develay, gelecek. | Open Subtitles | "دور "ماري تيـودور سـتؤديه الممثلة الفرنسية العظيمة "جـابرييــل ديفيليــه" |
Baş aktrisi değiştirmek istemiş. | Open Subtitles | كان يطلب تبديل الممثلة الرئيسية |
aktrisi Los Angeles'a götürüyordum. | Open Subtitles | كنت آخذ الممثلة إلى لوس أنجليس |