ويكيبيديا

    "alışılmışın dışında" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • غير تقليدي
        
    • غير عادية
        
    • غير تقليدى
        
    • غريب في موقع
        
    • غير تقليدية
        
    • غير تقليديّ إلى حدٍّ
        
    • غير تقليديّة
        
    • إنه وضع غير سوي
        
    • الغير تقليدية
        
    • خارج المألوف
        
    Bir erkeğin yatak odasına alışılmışın dışında davetsiz girmemi göz önünde bulunduracağın ortada. Open Subtitles لاشك بأنك ستعتبر هذا غير تقليدي لتواجدي في حجرة نوم رجلٌ بدون دعوة
    alışılmışın dışında bir hareketti, ama Maggie onu arkada bıraktı. Eminim şu anda büyükbabası ona gülümsüyordur. Open Subtitles غير تقليدي لكنه أعادها الى السباق أن أراهن أن جدها يبتسم الآن
    Sizleri tekrar taş devrine götürecek, alışılmışın dışında bir macera. Ve siz program için ideal bir ev sahibi olacaksınız. Open Subtitles كإثباتٍ لمغامرة غير عادية من العصر الحجرىّ
    Birkaç önerim var lakin bir tanesini alışılmışın dışında bulabilirsiniz. Open Subtitles لدي بعض الإقتراحات التي قد تجدينها غير عادية
    Mükemmel şartlar altında "Birlik Nişanı"na sizi de dahil etmek alışılmışın dışında olur. Open Subtitles الاّن , فى إطار مثالى للظروف إدراجك فى وحدة التنوية سيكون حسنا , غير تقليدى
    Onun gibi mutsuz bir hayat süren bir adam alışılmışın dışında ilanlara cevap vererek bunu sevdiğini anlar. Open Subtitles شخص مثل هذا، يعيش حياة بائسة، يستجيب لإعلان غريب في موقع (كريغسليست)، أعتقد أنه يحب الأمر
    Ailesiyle alışılmışın dışında iletişimleri vardı. Open Subtitles وقال انه وسيلة غير تقليدية في التعامل مع مرضاه.
    Biraz alışılmışın dışında olduğunu biliyorum ama... Open Subtitles عندما تخبرها انها عقيم اعرف ان ماأفعله غير تقليدي
    Çalışmadaki ortaklığımız alışılmışın dışında. Open Subtitles مشاركتنا في الدراسة كان أمراً غير تقليدي.
    Ama eminim bunun fazlasıyla alışılmışın dışında bir durum olduğunu anlarsınız. Open Subtitles لكنني متأكدة أنكن تتفهمن أن هذا وضع غير تقليدي أبداً
    Belki yaklaşımı alışılmışın dışında olabilir çünkü başka bir seviye operasyon yapıyor. Open Subtitles ربما تقدمه غير تقليدي لانه يعمل على مستوى اخر
    alışılmışın dışında bir derdimiz var, Jane. Open Subtitles إننا نواجه مشكلة غير عادية يا جين
    Silahlı bir adam, alışılmışın dışında isteklerde bulunuyor. Open Subtitles رجل يحمل مسدساً يقوم بأشياء غير عادية
    alışılmışın dışında adımlar gerekliydi Doktor Corwer. Open Subtitles الخطوات غير عادية دعيت إليها
    Vodkanı satmak istiyorsan, alışılmışın dışında bir kampanya yapmalıyız. Open Subtitles لو أردنا حقًا ان نبيع ماركتك، يجب علينا ان نقوم بعمل شىء غير تقليدى بالكامل. حملة اعلانيّة واسعة الانتشار!
    Bu alışılmışın dışında. Open Subtitles هذا شئ غير تقليدى بالمرة
    Onun gibi mutsuz bir hayat süren bir adam alışılmışın dışında ilanlara cevap vererek bunu sevdiğini anlar. Open Subtitles شخص مثل هذا، يعيش حياة بائسة، يستجيب لإعلان غريب في موقع (كريغسليست)، أعتقد أنه يحب الأمر
    alışılmışın dışında ama sokaklarda... ..bağlantı ve istihbarat için mükemmel. Open Subtitles انه غير تقليدية ولكن له على الشارع.. .. وشبكة الاستخبارات ممتازة.
    Biliyorum alışılmışın dışında, ama harika bir polistir. Open Subtitles أَعْرفُ بأنّه a غير تقليديّ إلى حدٍّ ما، لَكنَّه a شرطي عظيم.
    Kim olduğunu, nereli olduğunu o lanet evde ne aradığını öğrenmek istiyorsan alışılmışın dışında bazı yöntemler uygulayabilirim. Open Subtitles ولكن إن أردتَ معرفة من تكون وموطنها وماذا تفعل في ذلك المنزل فقد أضطرّ إلى الاستعانة بطرق غير تقليديّة
    alışılmışın dışında bir şey ama duyulmamış bir şey değil. Open Subtitles إنه وضع غير سوي ولكنها لن تكون سابقة فريدة
    Hayatta kalmak için alışılmışın dışında taktikler gerekiyor. Open Subtitles إنهم ينتهجون الحيل الغير تقليدية للبقاء
    Ani bir artış, düşüş, alışılmışın dışında herhangi bir şey. Open Subtitles طفرات ، انخفاضات ، أي شيء خارج المألوف

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد