ويكيبيديا

    "alışkanlığı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • عادة
        
    • العادة
        
    • عادته
        
    • عادات
        
    • عادتها
        
    • عاده
        
    • العادات
        
    • هواية
        
    • إدمان
        
    • بعادة
        
    Yoluna çıkan insanları katletme alışkanlığı bariz olan uyuşturucu satıcısı. Open Subtitles تاجر مخدّرات له عادة جليّة بقتل الأشخاص الذين يعترضون طريقه
    Pis bir alışkanlığı örtbas etmek için uyuşturucu satıcılarına para ödüyorsun. Open Subtitles ترشين مروجي مخدرات لتغطين على عادة قذرة. حسنا, كلنا لدينا أسرار.
    Dünyanın başka bir yerinden gelmesi, farklı bir türden olması ya da şu endişe verici marmelat alışkanlığı hiç sorun değil. Open Subtitles لا يهم إذ أتى من الطرف الآخر للعالم أو أنه كائن من نوع مختلف أو أن لديه عادة مقلقة مع المربى
    Morlar'ın böyle şeyler için kendini sorumlu tutma gibi bir alışkanlığı var. Open Subtitles مورلار لديه العادة فى جعل نفسه . مسئول عن مثل تلك الأمور
    Kokain alışkanlığı var. Bir yerde ortaya çıkacaktır. Open Subtitles إنه مدمن كوكايين وهذه عادته سيظهر في مكان ما
    Ama onlara bu tasarruf alışkanlığı edinmeyi öğretiyorum. 30 yaşındaki insanların “Galiba artık emeklilik tasarruf planı TED وانا اعلمهم عادات ادخار المال ما يثير حنقي ان هناك اشخاص اعمارهم 30 وما فوق
    Hayır,ama kendi kurumsal hesaplarından büyük miktarlarda para çekme alışkanlığı var. Open Subtitles كلا، لكن لديه عادة جني سحوبات نقدية ضخمة من حسابات شركته
    Kardeşinin işerken telefonla konuşmak gibi bir alışkanlığı var mıdır? Open Subtitles أخبريني, هل لدى أخيكِ عادة التحدث على الهاتف بينما يتبول؟
    Kaçıp gitmek gibi kötü bir alışkanlığı var ayrıca öyle yaptığında benim harika bir popom olduğunu hatırlamakta fayda var. Open Subtitles لديها عادة سيئة فى المشئ للخارج بالرغم من ذلك عندما تفعل هذا من الرائع أن تذكرنى أننى لدى مؤخرة جميلة
    Sağlıklı alışkanlığı olmayan obez kişilerde ölüm riski, çalışmadaki en sağlıklı olan gruba göre çok yüksek,-yedi kat kadar-. TED للأشخاص الذي يعانون من السمنة و لا يقوموا باي عادة صحية، الخطر أعلى جداً، وسبعة اضعاف من أصح المجموعات في الدراسة.
    Değersiz şeyleri okuma gibi kötü bir alışkanlığı hapiste edindim. Open Subtitles إن قراءة بنود لا قيمة لها عادة سيئة اكتسبتها فى السجن
    Soruşturma alışkanlığı sürüyor. Niye, ne zaman, nereye diye düşünüyorsunuz. Open Subtitles لكن عادة التحقيق ثابتة أراك تتسائل لماذا ، أين و متى
    Her gün yeniden yazma alışkanlığı edinmek gerek. Open Subtitles إنها فقط مسألة ترسيخ عادة الكتابه كل يوم
    Şakaklarındaki girintiler gözlük takma alışkanlığı olduğunu gösteriyor. Open Subtitles الفراغات في المعابد تشير إلى أنه يرتدي نظارات عادة
    Yalnızca bunu içsel bir zihin alışkanlığı olarak alırsanız, bana göre hızlı bir şekilde zekileşmenin bir yolu olabilir. TED وإذا تبنيت ذلك كنوع من العادة الذهنية، فإنها من وجهة نظري، أحد الطرق لتصبح أكثر ذكاءً بسرعة.
    Biliyorum çünkü bir seneyi biraz aşkın bir süre evvel kendim de bu alışkanlığı edindim. TED أعرف هذا بشكل مؤكد لأنه منذ حوالي أكثر من سنة، أُصبت شخصيًا بهذه العادة.
    Tabii, bu sesi bastırma alışkanlığı gösterir ki bizim sesle olan ilişkimiz çoğunlukla bilinçsiz olagelmiştir. TED حسناً , إن هذه العادة بقمع الصوت قد غدت .. علاقتنا في التعامل مع الصوت وهي إلى حد كبير لا واعية
    İşine karşı tutumu sayma alışkanlığı ve aşk hayatı. Open Subtitles تغير سلوكه تجاه العمل و عادته في العد و حياته الرومانسية
    Allison, suçları bildirmek için gelen vatandaşların suç geçmişini kontrol etmek savcılık ofisinin bir alışkanlığı değildir Open Subtitles أليسون ، ليس من عادات مكتب المحامي العام التحري الجنائي عن الشهود الذين يبلغون عن جرائم
    Yani, parmaklarını emiyor. Yeni alışkanlığı. Open Subtitles أقصد , أنها تمص أصابعها هذه عادتها الجديدة
    Bir insanın kafatasına kendi iblis yumurtasını enjekte etmek gibi nahoş bir alışkanlığı var. Open Subtitles لديها عاده فى حقن بيضة الشيطان الخاصه بها إلى جمجمة المضيف الإنسانى
    Sadece bilgilenir ve basit bir kaç alışkanlığı değiştirebilirseniz, bu dünya, hepimizin yaşayabileceği dünya olur. TED وإذا أصبحت أكثر إدراكًا قليلًا وبدأت بتغيير بعض العادات البسيطة، فسيكون هذا هو العالم الذي نعيش فيه جميعا.
    Evet, dizilerin şarkılarını söyleyerek kahvaltı hazırlama alışkanlığı da var. Open Subtitles أجل ، ولديها هواية غريبة وهي إعداد الأفطار بينما تغني الألحان المسرحية الإستعراضية
    Biraz kilo vermek istiyor ve internet kumar alışkanlığı var. Open Subtitles أن أنه يريد خسارة بعض الوزن، وأنه لديه إدمان على المقامرة على الإنترنت.
    - Hanımın, insanın hayatını alt üst edecek bir alışkanlığı var. Open Subtitles -السيدة تعيد توريط نفسها بعادة تحويل حياة الشخص رأساً على عقب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد