Ama orada uyuyamıyorum. Eski yatak odama alışmışım bir kere. | Open Subtitles | لكني لا أنام هناك، فأنا معتاد على غرفة نومي القديمة |
Üst yönetimle o kadar mücadele etmeye alışmışım ki üst düzey bir yönetici olduğumu bile unuttum. | Open Subtitles | معتاد على محاربة الشركة لدرجة أن أنسى أنني منها |
Horlamasına o kadar alışmışım ki, komşumuzun köpeğini ödünç alabilirim. | Open Subtitles | انا معتاد على شخيرها قد أضطر لاستعارة كلب الجيران |
Sanırım çıktığım insanlarla video oyunları ve spor hakkında konuşmaya alışmışım. | Open Subtitles | أظن أنني تعودت على التحدث عن الألعاب والرياضة مع الأشخاص الذين واعدتهم. |
"alışmışım bir kez söylediği şarkıya Gece gündüz durmamacasına | Open Subtitles | هل تعودت على نبرة " صفيرها ليلا و نهارا ؟ " |
Sanırım başımı öne eğip iş yapmaya alışmışım. | Open Subtitles | اعتقد انني فقط تعودت ان انكس رأسي و انفذ العمل |
Böyle alışmışım. | Open Subtitles | أنا فقط أعتدت عليه |
Garnizon yerleşimlerinde yaşamaya çok alışmışım. | Open Subtitles | أنا معتاد على العيش في بلدات حامية |
Alkışlanmaya alışmışım da... | Open Subtitles | اه، أنا معتاد على تصفيق القليل، لذلك ... |
Parmaklarımla yapmaya alışmışım. | Open Subtitles | أنا معتاد على القيام بذلك بأصابعى. |
Otobanda kullanmaya alışmışım. | Open Subtitles | أنا معتاد على القيادة إلى (أوتوبان) |
Hemen toparlanıp taşınmaya alışmışım sanırım. | Open Subtitles | أنا فقط تعودت على أن أحزم بخفة |
"Ama alışmışım bir kez bakışlarına | Open Subtitles | لقد تعودت على نظرتها |
Senin burnundan gelen nefes alış-veriş sesine alışmışım. | Open Subtitles | تعودت على صفير أنفك |
O derece alışmışım işte. | Open Subtitles | لقد أعتدت عليه بهذا الشكل. |