| Bekçiler seni yakaladığında hiç para alamayacaksın. | Open Subtitles | سوف لن تحصل على أي مبلغ بعد أن يجدونا الحراس |
| Ama bu parayı eline alamayacaksın. | Open Subtitles | ، ولكن درجة قريها منك كما لو كنت لن تحصل عليها أبداً |
| Benden uyku hapı istiyorsan, alamayacaksın. | Open Subtitles | إذا كنت تطلب مني منومًا فلن تحصل على شيء |
| Bu sayıyı benden alamayacaksın! | Open Subtitles | لن تأخذ تلك الضربة مني هذه الليلة تعامل مع الموضوع |
| Tekrar söylüyorum Christina, bu komik değil, çünkü sen de raporu alamayacaksın, ve ikimiz sinemada çalışıp içecek servisi yapacağız. | Open Subtitles | هذا ليس مضحكاً أيضاً يا " كرستينا " لأنكِ لن تحصلي على تصريح أيضاً ، وكلانا سنعلق مع الإصابات المتعددة |
| Her kimseler intikamını asla alamayacaksın. | Open Subtitles | حسنا , ايا من يكونوا لن تنال ابدا إنتقامك الآن |
| 26 doları alamayacaksın ve bunu denediğin için adisin. | Open Subtitles | لن تحصل على الستة وعشرين دولاراً وانت حقير لمحاولة ذلك |
| -Hiçbir şey alamayacaksın. Sadece ömür boyu hapis yatacaksın. | Open Subtitles | لن تحصل على شيء قطعاً لا شيء باستثناء بقية حياتك بالسجن |
| Bundan başka bir cevap alamayacaksın. | Open Subtitles | لديك الاجابة الوحيدة التي لن تحصل عليها ابدا |
| Sanırım artık tepenin üstündeki o harika büyük evi ve Papi'den aferini alamayacaksın. | Open Subtitles | أعتقد أنك الآن لن تحصل على ذلك المنزل فوق التل والرضا الرائع من والدك |
| Okusan iyi olur ve benim oyumu alamayacaksın. | Open Subtitles | لقد كان مفترض ان تقرأهم و انت لن تأخذ صوتى |
| Hakkettiğinden bir kuruş bile fazlasını alamayacaksın. | Open Subtitles | لن تأخذ سنتا واحدا اكثر مما تستحق |
| Seremonide bir şey alamayacaksın ama yine de kendinle tebrik etmelisin. | Open Subtitles | أنتِ لن تحصلي على , شيء في حفل التكريم لكن يجب عليكِ . أن تهنئ نفسك |
| Bu teklifi kabul edersen istediğin cevapları asla alamayacaksın. | Open Subtitles | وإن قبلت العرض فلن تنال الإجابات التي تريدها |
| Sue, eğer bir daha kaybedersen, birşey alamayacaksın. | Open Subtitles | سو، إذا اخطات في المرة القادمة فلن تحصلي على شيء |
| Çocukluğumuzdan beri neyi sevdiysem elimden almaya çalıştın. Ama eski kocamı elimden alamayacaksın. | Open Subtitles | منذ أن كنا أطفال وكل شيء أحبه تأخذيه ولكنكِ لن تأخذي زوجي السابق |
| Düzelene kadar onu asla geri alamayacaksın. | Open Subtitles | لن تستعيده ثانيةً ان لم تكن مستقيماً |
| Ama suratına ne olduğunu anlatana kadar kamyonetimi alamayacaksın, Crystal. | Open Subtitles | لكن يا (كريستل)، لن تنالي شيئاً إلا إذا أخبرتني بما وقع لوجهك |
| Bunu alamayacaksın. Yemek yapmam ve kızlar ortamın kralıdır kaltak! | Open Subtitles | أنت لا تحصل على هذا، أنا لا طبخ، وحكم الفتيات، الكلبة. |
| Parasını da alamayacaksın. | Open Subtitles | ولن تحصلى على امواله كذلك! |
| Seni aptal, o senden daha akıllı, o parayı asla alamayacaksın. | Open Subtitles | انت احمق هو اذكي منك ولن تحصل علي النقود ابدا |
| Evet ve bunu alamayacaksın. | Open Subtitles | أجل، ولن تحصلي على مرادكِ |
| Kim olduğunu bilmiyorum ama beni alamayacaksın. | Open Subtitles | أنا لا أعرف من أنت، لكنّك لن تأخذني. |