ويكيبيديا

    "alanlar" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • المناطق
        
    • مناطق
        
    • المساحات
        
    • المجالات
        
    • حقول
        
    • مجالات
        
    • مساحات
        
    • آلان
        
    • المتنفسون
        
    • أماكن
        
    • اشتروا
        
    • الفضاءات
        
    • تخلق
        
    • المقترضون
        
    • حقولاً
        
    Kendilerini şehirler ve kırsal alanlar arasında sıkışmış olarak görüyorlar. TED وجدوا أنفسهم نوعا ما محاصرين بين المناطق الحضرية والمناطق الريفية.
    Bu alanlar gerçek biriyle etkileşim kurduğumuzda daha meşgul bir hale geliyorlar. TED وتصبح هذه المناطق أكثر نشاطاً عندما تتفاعل بشكل مباشر مع شخصٍ ما.
    Ekranda bir ton kırmızı görmeye devam edebilirsiniz, çünkü daha geniş renkli bulutlarla artışları gösteriyoruz, kırmızılı daha büyük alanlar. TED لا تزالون ترون بقعة حمراء في الشاشة، لأننا نظهر زيادة في شكل سحب أكبر، أي مناطق أكبر ذات لون أحمر.
    Kentsel iyileştirme; farklı alanlar meydana getirmek ve hazırda var olanların dışını kullanmak. TED نحن يجب ان نتحرك نحو التعديل المحدث للتمدن بحيث نستغل كل اشكال المساحات والمناطق الغير مستغلة الموجودة في المدن
    Tamam, bilim özel diye düşünüyorsunuz. Peki ya yaratıcı olmamız gereken diğer alanlar? TED وأنت تعتقد، حسنًا، حسنًا، العلم خاص لكن ماذا عن المجالات الأخرى حيث نحتاج أن نكون مبدعين؟
    Yeşil Bölge'deki iyonlanmış alanlar yüzünden gerçek hava durumu sonuçlarına ulaşamıyoruz. Open Subtitles لا يمكننا الحصول على حالة الطقس بدقة قراءات في المنطقة الخضراء بسبب حقول المؤينة.
    İşinizi sürdürmenizi, eşitlik için savaşınızı sürdürmenizi, onu geliştirmenizi, hep yeni alanlar bulmanızı, yeni yollar bulmaya çalışmanızı ne sağlıyor? TED ما الذي يدفعك لمواصلة العمل، ومواصلة الكفاح من أجل المساواة، نشرها، واكتشاف مجالات جديدة وإيجاد طرق جديدةٍ؟
    çoğu mahkumiyetlerin kökündeki nedenlerini hedefleyen alanlar. TED هذه مساحات تعالج الأسباب الجذرية للسجن الجماعي.
    Cecil, Bayan alanlar için girdiğim onca sıkıntıdan sonra. Open Subtitles بعد كل تلك الصعوبات التي خضتها من أجل السيدات (آلان)
    Çok koyu pembe ve kırmızı alanlar dünyanın yıl boyunca en yüksek miktarda UV ışına maruz kalan yerleri. TED الآن المناطق الوردية الساخنة والحمراء هما الأجزاء من العالم التي تستقبل أعلى كمية من الأشعة فوق البنفسجية خلال السنة.
    Dün gördüklerimiz ileri düzeydeydi. Buradaki ve şuradaki puslu alanlar. Open Subtitles ما وجدناه كان متطوراً تلك المناطق القاتمة هنا، و هنا
    Bu haritada, renkli alanlar su anlaşmazlıklarını temsil ediyor. TED على هذه الخريطة المناطق الملونة تمثل المناطق التي تنتشر فيها نزاعات على المياه
    Tüm bu boş alanlar içinden kabloların geçtiği alanlardır. TED وكل تلك المناطق الخالية عبارة عن مسارات لكل تلك الروابط.
    Bu kırmızı noktalar, bu kırmızı alanlar, yarım milyardan fazla insana yiyecek ve yaşam sağlıyor. TED تلك النقاط الحمرا تلك المناطق الحمراء بشكل اساسي تقدم الطعام والرزق لاكثر من نصف بليون انسان
    Sağ üst kadrandaki siyah bölgelerin ameliyat olduğu alanlar olduğunu görebilirsiniz. TED يمكن أن تروا أن المناطق السوداء في ربع الدائرة الأيمن العلوي هي المناطق الخاضعة للجراحة.
    Metan denizlerinin aksine, kumulların boy gösterdiği çöle benzer alanlar da vardır. Open Subtitles وعلى النقيض من بحار الميثان هناك مناطق مثل الصحراء تهيمن عليها الكثبان
    Çekirdek ile elektronların arasında geniş boş alanlar bulunmaktadır. TED بين النواة والإلكترونات، هناك مناطق شاسعة من المساحات الفارغة.
    Fakat bu resimler çok karmaşık , çünkü , resme destek sağlayan alanlar aslında boyaları dalgalandırıp , içi içe geçiriyor ve karışık desenler ortaya çıkıyor. TED لكن اللوحات أصبحت معقدة للغاية ، لأنني أعتقد أن المجالات التي تدعمها ، تتصاعد ، و تخترق ، وهناك أفكار وأنماط متداخلة.
    Bir yıldızda.... ..manyetik alanlar yüksek basınç, güneş patlamaları, ...herhangi bir matematikle önceden kestirilemeyen bir çok durum oluşur. Open Subtitles داخل النجم هناك حقول مغناطيسيه ضغوط هائله توهجات شمسيه
    Belki de sadece birikti. Birbirini etkileyen alanlar gibi. Open Subtitles ربما مجرد بعض المجالات المتراكمة التى تؤثر على مجالات أخري
    PV: Herbirimiz yaptığında, hepimiz için eşit şekilde savaşan ve umursayan alanlar ve sistemlerde yaşamaya bir o kadar yakın olacağız. TED بريا: بمجرد أن نفعل كلنا ذلك سنصبح على مقربة من العيش في مساحات وأنظمة تدافع وتهتم بنا بالتساوي.
    Cecil, seni suçluyorum. Hem de çok suçluyorum. Bayan alanlar için gösterdiğim çabayı mahvetmeye ve beni aptal yerine koymaya hiç hakkın yoktu. Open Subtitles أنا ألومك أنت.لم يكن هناك أي داعي منك لتخرب مافعلته من أجل السيدات (آلان).
    Soluk alanlar da buraya girebilir mi? Open Subtitles هل يمكن ل (المتنفسون) الدخول من هناك أيضا ؟
    Taşıt içerisinde sanal golf oynayabilecek alanlara dönüşen sosyal alanlar olabilir. TED لدينا أماكن اجتماعية داخل الطائرة والتي يمكن أن يتم تحويلها إلى مكان حيث يمكنك أن تلعب الغولف الافتراضي.
    Bilirsin, büroya girme yolunu satın alanlar. Open Subtitles تعرف، الرجال الذين اشتروا طريقهم نحو المكتب
    Boş alanlar gürültü ve akustik barındırma eğilimindedirler. TED تميل الفضاءات على أن تشمل الضوضاء والصوتيات.
    Diğer büyük müzisyenlerle bilgi alışverişi yapabilecekleri, alanlar yaratan altyapı nerede? TED أين البنية التحتية التي تخلق مساحة لهم حتى يتمكنوا من التعاون مع موسيقيين رائعين آخرين؟
    Kredi alanlar ortalamada evin fiyatının yüzde 99.3'ünü kredi olarak almışlardı. Open Subtitles فى المتوسط أقترض المقترضون ما قيمته 99.3 % من قيمة المنزل
    Protonlar gibi yüklü parçacıkları bir spiral yol boyunca çok hızlı itmek için elektromanyetik alanlar kullanır. TED يستخدم المسرّع حقولاً كهرومغناطيسيّة لدفع الجزيئات المشحونة كالبروتونات بشكلٍ أسرع وأسرع على طريقٍ حلزونيّ الشكل.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد