Eğer Vuoksi'yi geçmeyi başarırlarsa, bu tüm alayın sonu olur. | Open Subtitles | إذا حصلوا على عبر فوكسي، أنها سوف تكون نهاية الفوج. |
alayın fonundan 26 000 altın peso ve trenden de 10 000. | Open Subtitles | لقد حصلنا على أموال الفوج ست وعشرون الف بيزو ذهب عشرة الاف من القطار |
Ben yedinci alayın borazancısıydım. | Open Subtitles | أنا كنت عازف البوق في الفوج السابع هذا أنا |
alayın Aldershot'ta olduğunu bilmiyordum, sadece askerlerin olduğu bir yerde olmak istedim. | Open Subtitles | لم أكن أدري أن الكتيبة عسكرت هنا بـ"ألديرشوت" أردت التواجد حيث الجنود |
Evet. Ve alayın renklerini taşıman gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | نعم، وأعتقد أنت يَجِبُ أَنْ تَحْملَ علم الكتيبة |
alayın fotoğrafçısıyla karşılaştım. | Open Subtitles | قابلت مصور الكتيبه |
alayın Meryton'dan uzaklaşacak olması ve bizim de alaydan uzaklaşacak olmamız gayet iyi olacak bence. | Open Subtitles | اعتقد انه شي جيد ان تتم ازالة الفوج من ميرايتون وابتعادنا نحن عن الفوج. |
Bu emre bağlı olarak, alayın komutasını birliğine dönen Yüzbaşı Kirby York'tan alıyorum. | Open Subtitles | للامتثال لهذه الأوامر أنا اتولي قيادة الفوج... إعفاء الكابتن كيربي يورك الذي عاد الى سريته |
alayın onlarla gurur duyduğunu söyle. Haydi git. | Open Subtitles | قل لهم الفوج فخور بهم الآن اذهبا |
Ve bu da Michael Thursday York O'Rourke alayın en iyi adamı. | Open Subtitles | إنه لمن دواعي سروري، سيدتي وهذا هو مايكل ثيرسداي يورك أوروك... أفضلرجلفي الفوج... |
Evet. Ve alayın yarısına ödemediği borçlar içinde öldü! | Open Subtitles | نعم، ومات وهو مديون لنصف الفوج العسكري |
Balkonda kocasını ve alayın yarısını. - Aşığım! | Open Subtitles | زوجها ونصف الفوج على الشرفة |
Sanki alayın onaylama işareti gibi. | Open Subtitles | تبدو كإشارة تعريف الفوج |
"M-Y-S, Nokvil'deki 537. alayın kod adı." | Open Subtitles | (إيه دي يو) هي رمز النداء لـ"ناكريتشين" الفوج 537.. |
Bay Mahoney alayın mühimmat uzmanıdır ve kuyumcudur. | Open Subtitles | السّيد (ماهوني) إنه خبير ذخيرة الفوج وصائغ ذهب كذلك |
...komutanım, alayın sorununu çözdüğünüz için size bir kez daha teşekkür etmemi istedi. | Open Subtitles | ان اعبر لك عن شكره لحل غموض قضية الكتيبة. |
alayın yakında yeni bir yüzbaşıya ihtiyacı olacak. | Open Subtitles | الكتيبة ستحتاج إلى قائد جديد قريباً. |
alayın itibarının söz konusu olduğunun farkındayım. | Open Subtitles | سمعة الكتيبة تقع في عهدتي |
Bu alayın kumandanı, Albay James Barclay, bir önceki gece, saat 10 civarında kendi villasında, ölü olarak bulundu. | Open Subtitles | قائد هذه الكتيبة الكولونيل (جيمس باركلي) وجد ميتاً بقصره قرابة الساعة الـ 10 من الليلة قبل الماضية |
Tutuklu, bütün alayın önünde kırbaçlanacak. | Open Subtitles | السجين سيجلد أمام الكتيبة |
-Doğru, alayın yaptıkları için. | Open Subtitles | -نعم من اجل ما فعلته الكتيبه |