ويكيبيديا

    "albayın" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الكولونيل
        
    • العقيد
        
    • للعقيد
        
    • العقيدَ
        
    • العقيدِ
        
    Ne kadar şanslı olduğunu bilemezsin. Sadece Albayın eline iyi kağıt geliyor. Open Subtitles انك لاتعرف كم حظنا ، الكولونيل يسحب أوراقا رائعة
    Bence çok açık anlatamasa da Albayın haklı olduğu bir nokta var. Open Subtitles أظن أن الكولونيل وجهة نظره جيدة على الرغم من سوء الإسلوب
    George, korkarım Albayın vakti olmayacak. Open Subtitles أنا اخشى أن الكولونيل لا يمتلك الوقت الكافي
    Albayın oğlu kum çukurunda, örümcek ağına benzettiği bir şey görmüş. Open Subtitles ابن العقيد قال انه رأى ما ظنه نسيج عنكبوت فى المخبأ
    Albayın bir sorusu yoksa hemen ayrılmak istiyorum. Open Subtitles أود أن اغادر فورا إذا كان العقيد ليس لديه الأسئلة
    Bu akşam parmak izini almak için Albayın bir yerde olmasını ayarladım. Open Subtitles رتّبت للعقيد الّذي سيكون في مكان ما اللّيلة أين أنت يمكن أن تأخذ طبعاته.
    - Frasier. Bu, Albayın eski kahyası değil mi? Open Subtitles فرايزر، لَيسَ ذلك كبير خدم العقيدَ الكبير السنَ؟
    ...Albayın binicilik çizmelerinden biri vardı. Open Subtitles كنت أضع على ركبيتى إحدى أحذية الكولونيل للركوب
    Albayın, kadın çalışanlardan sorumlu sekreteri. Open Subtitles انها سكرتيرة الكولونيل والمسؤلة عن الطاقم النسائي
    Ama görevlerim var, Albayın sekreterini görmeliyim. Open Subtitles وماذا عن عملي ينبغي علي ان اقابل سكرتيرة الكولونيل
    Albayın adamları kamyoneti kovaladı. Open Subtitles رجال الكولونيل جروا خلف الشاحنه و رجلين سحبا أسلحتهما
    - Albayın ofisine giremezsiniz. - İşte aradığımız kişi. Open Subtitles ـ لا يمكنك دخول مكتب الكولونيل ـ انه من نبحث عنه
    Albayın bıraktığı kağıtlardan haberin yok mu? Open Subtitles ـ ماذا؟ الا تعلم بأمر المستندات التي تركها الكولونيل
    Saat 1:30'da İngiliz Albayın 3 ve 4 numaralı kompartımanın önünde Open Subtitles الساعه الواحده و النصف أتذكر أننى رأيت الكولونيل الإنجليزى يقول عمت مساءا
    Sopa, Albayın cesedinin yanında bulunmuştu, onu daha önce hiç görmüş müydünüz? Open Subtitles العصا التي وجدت قرب جثّة الكولونيل هل تسنى لكِ رؤيتها قط
    O halde, zaman da ilerlemişken... Albayın sağlığına kadeh kaldırmayı öneriyorum. Open Subtitles لنشرب نخباً إذن من البراندي في صحة العقيد في الفندق.
    Albayın ne demek olduğunu, dahası bir papazın her zaman selamlanması gerektiğini bilmiyor musun ? Open Subtitles ألا تدري أن العقيد وخاصة القسيس يجب أن يحيون؟
    O kapıya ulaşırsanız serbestsiniz, kaderiniz Albayın nişancılığına bağlı. Open Subtitles ابلغ هذه البوابة فتكون حراً و تكون مادة يمارس عليها سيادة العقيد الرماية
    Albayın arabası nasıl bir şeydi bilmem ama Güney Kaliforniya'da bunun gibi binlercesi vardır. Open Subtitles انا لا اعرف نوع السيارة التى يقودها العقيد ولكن لابد وان هناك الاف منها فى كاليفورنيا
    Hele de Albayın eşi tarafından özel arkadaş olarak davet edilmişken! Anne! Open Subtitles ليس وانا مدعوة من العقيد لاكون مرافقة زوجته.
    Torunum sana Albayın hiç veremediği mutluluğu verecektir. Open Subtitles حفيدي سَيَعطيك النعمة التي لا يقدر عليها العقيد
    Albayın ailesi, bağış yapmak isteyenler için, onun sevdiği hayır kurumlarının listesini... kahve odasına astıracak. Open Subtitles تقترح العائلة تقديم التبرّعات للمؤسسة الخيرية المفضلة للعقيد سيتم وضع العنوان في غرفة القهوى
    Lanet olsun... senin aşk hikayen burada başladı ve Albayın kulağında sona erdi. Open Subtitles اللعنة... بَدأتْقصّةُحبُّكِهنا وإنتهت في آذنِ العقيدَ
    Eminim bu kâhya Albayın her ihtiyacını karşılıyordu. Tabii. Open Subtitles أَفترضُ هذا كبيرِ الخدم نَظرَ في العقيدِ كُلّ حاجة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد