Söyleyeceklerim bu kadar. Zamanınızı aldığım için kusura bakmayın. | Open Subtitles | هذا كل ما لدي آسف لتضييع وقتكم |
Tanrım, bunun bana o kör adamın sosisli sandviçini aldığım için mi yapıyorsun? | Open Subtitles | ربّاه، هل تفعل بي هذا لأنني أخذت نقانق ذاك الرّجل الأعمى؟ |
Bebekler sunni tenefüs dersi aldığım için çok mutluyum ama bu yaratıklarda ağız şekli tamamen farklı. | Open Subtitles | أعني أنا سعيدة لأني أخذت دورة الاسعافات الأولية للرضع .. لكن كل ما في الأمر أنه شكل الفم مختلف جداً في هذه المخلوقات |
Karını senden aldığım için beni bağışlamanı istiyorum. | Open Subtitles | انا اطلب غفرانك لأخذي زوجتك منك |
Her şeyden önce, sana o 12.000 Euroluk çantayı aldığım için teşekkür et. | Open Subtitles | أولاً عليك أن تكون ممتنًا لشرائي حقيبة بـ12000 يورو لك |
Alkol aldığım için birini öldürmeyi unuttuğum zamanlarda oldu. | Open Subtitles | وأحياناً أنا أَتغيّبُ عن قتل شخص ما لهذه اريد ان ابتعد عن شراب الخمر |
Arabalarınızı aldığım için kusura bakmayın. | Open Subtitles | آسف لأنّني أخذت سيّاراتكم |
Son model bir bilgisayar aldığım için, çıldırıyorsun. Üstelik bedavaya! | Open Subtitles | لقد أصابك الجنون فقط لأنني حصلت على كمبيوتر جديد مجاناً |
Zamanınızı aldığım için kusura bakmayın. | Open Subtitles | آسف لتضييع وقتكما |
Bu olay ile zamanınızı aldığım için özür dilerim, Bay Başkan. | Open Subtitles | أسف لتضييع وقتك أيها الرئيس |
Vaktinizi aldığım için özür dilerim. | Open Subtitles | أتأسف لتضييع وقتك |
Şimdi arabayı aldığım için pişman oldum. | Open Subtitles | الآن أشعر بالندم لأنني أخذت السيارة. |
- İki gün izin aldığım için mi? | Open Subtitles | لأنني أخذت يوميين أبقى فيها لوحدي ؟ |
Makineni aldığım için özür dilerim, Ernest. | Open Subtitles | أنا اعتذر منك لأنني أخذت آلتك يا إيرنست |
Ama o zamandan beri parayı aldığım için çok utanç duyuyorum. | Open Subtitles | ولكن منذ ذلك الحين لقد شعرت بخجل كبير لأني أخذت ذلك المال |
Yerini aldığım için üzgün olacağımı mı sandın? | Open Subtitles | هل اعتقدت بأني سأشعر بالسوء لأني أخذت مكانك؟ |
Meşgulken vaktinizi aldığım için üzgünüm. | Open Subtitles | أعتذر لأخذي من وقتك بينما أنتِ مشغولة |
Radyonu aldığım için hâlâ bana kızgın mısın? | Open Subtitles | -أمازلتِ منزعجةٌ مني، لأخذي المذياع منكِ؟ |
Güzel bir mahallede güzel bir ev aldığım için hiç özür dilemeyeceğim. | Open Subtitles | وأنا لن أعتذر أبداً لشرائي المنازل الجميلة في الأحياء الفاخرة. |
Alkol aldığım için birini öldürmeyi unuttuğum zamanlarda oldu. | Open Subtitles | وأحياناً أنا أَتغيّبُ عن قتل شخص ما لهذه اريد ان ابتعد عن شراب الخمر |
Vincent, fotoğrafı aldığım için özür dilerim. | Open Subtitles | فنسنت)، آسفةٌ لأنّني أخذت الصوره) |
Ve tabi ki, ben de enstrümanları filmime bedava olarak aldığım için mutluydum, ki yapmaya çalıştığım şey buydu. | TED | ومن الواضح أنني كنت سعيداً لأنني حصلت على الآلات الموسيقية في فيلمي مجاناً، الذي كان نوعاً ما ما حاولت القيام به. |
Einstein'ınki 160'tı. 11 yaşındayken NASA'yı hackleyerek, odamın duvarına asmak istediğim planları aldığım için FBI tarafından tutuklandım. | Open Subtitles | 197. أمّا (آينشتاين) فمُعدّله كان 160. عندما كنتُ في الـ11 من عُمري، قبضت عليّ المباحث الفيدراليّة لإختراق وكالة (ناسا) |
Vakayı ben aldığım için sormam lazım. ayrılığınızın dünkü olayla ilgisi ...olmadığımdan emin misin? | Open Subtitles | أنا مشرف القضية، لذا عليّ أن أكون الشخص الذي يسأل، أأنت متأكد بأنه ليس من الطلاق الذي أنتما به سبب هذا ليلة البارحة؟ |
Bit pazarı ve mülkiyet satışlarından aldığım için, geri de veremiyorum. | Open Subtitles | وأنا لا يمكن إعادتها لأنني اشتريت لهم كل في الأسواق برغوث ومبيعات العقارات. |
Şey, her neyse, zamanınızı aldığım için özür dilerim. | Open Subtitles | حسناً, إذاً على أية حال أنا آسفة لإضاعة وقتك |
Onun anahtarını ben aldığım için, el çantasındakini deneyecek. | Open Subtitles | بما أني أخذت مفتاحه فسيحاول أستخدام المفتاح الذي في الحقيبة |
Sen onu geri vermeye niyetli olmadığın için biliyorsun ben ise onu çoktan geri aldığım için biliyorum. | Open Subtitles | تعلم ذلك لإنه ليس لديك أى نية ، في تسليمها لي وأعلم ذلك لإني أطلقت سراحها للتو |