"aldığım için" - Translation from Turkish to Arabic

    • لتضييع
        
    • لأنني أخذت
        
    • لأني أخذت
        
    • لأخذي
        
    • لشرائي
        
    • لهذه اريد ان ابتعد عن
        
    • لأنّني أخذت
        
    • لأنني حصلت
        
    • قبضت عليّ
        
    • لذا عليّ أن أكون
        
    • لأنني اشتريت
        
    • لإضاعة وقتك
        
    • أني أخذت
        
    • ذلك لإني
        
    Söyleyeceklerim bu kadar. Zamanınızı aldığım için kusura bakmayın. Open Subtitles هذا كل ما لدي آسف لتضييع وقتكم
    Tanrım, bunun bana o kör adamın sosisli sandviçini aldığım için mi yapıyorsun? Open Subtitles ربّاه، هل تفعل بي هذا لأنني أخذت نقانق ذاك الرّجل الأعمى؟
    Bebekler sunni tenefüs dersi aldığım için çok mutluyum ama bu yaratıklarda ağız şekli tamamen farklı. Open Subtitles أعني أنا سعيدة لأني أخذت دورة الاسعافات الأولية للرضع .. لكن كل ما في الأمر أنه شكل الفم مختلف جداً في هذه المخلوقات
    Karını senden aldığım için beni bağışlamanı istiyorum. Open Subtitles انا اطلب غفرانك لأخذي زوجتك منك
    Her şeyden önce, sana o 12.000 Euroluk çantayı aldığım için teşekkür et. Open Subtitles أولاً عليك أن تكون ممتنًا لشرائي حقيبة بـ12000 يورو لك
    Alkol aldığım için birini öldürmeyi unuttuğum zamanlarda oldu. Open Subtitles وأحياناً أنا أَتغيّبُ عن قتل شخص ما لهذه اريد ان ابتعد عن شراب الخمر
    Arabalarınızı aldığım için kusura bakmayın. Open Subtitles آسف لأنّني أخذت سيّاراتكم
    Son model bir bilgisayar aldığım için, çıldırıyorsun. Üstelik bedavaya! Open Subtitles لقد أصابك الجنون فقط لأنني حصلت على كمبيوتر جديد مجاناً
    Zamanınızı aldığım için kusura bakmayın. Open Subtitles آسف لتضييع وقتكما
    Bu olay ile zamanınızı aldığım için özür dilerim, Bay Başkan. Open Subtitles أسف لتضييع وقتك أيها الرئيس
    Vaktinizi aldığım için özür dilerim. Open Subtitles أتأسف لتضييع وقتك
    Şimdi arabayı aldığım için pişman oldum. Open Subtitles الآن أشعر بالندم لأنني أخذت السيارة.
    - İki gün izin aldığım için mi? Open Subtitles لأنني أخذت يوميين أبقى فيها لوحدي ؟
    Makineni aldığım için özür dilerim, Ernest. Open Subtitles أنا اعتذر منك لأنني أخذت آلتك يا إيرنست
    Ama o zamandan beri parayı aldığım için çok utanç duyuyorum. Open Subtitles ولكن منذ ذلك الحين لقد شعرت بخجل كبير لأني أخذت ذلك المال
    Yerini aldığım için üzgün olacağımı mı sandın? Open Subtitles هل اعتقدت بأني سأشعر بالسوء لأني أخذت مكانك؟
    Meşgulken vaktinizi aldığım için üzgünüm. Open Subtitles أعتذر لأخذي من وقتك بينما أنتِ مشغولة
    Radyonu aldığım için hâlâ bana kızgın mısın? Open Subtitles -أمازلتِ منزعجةٌ مني، لأخذي المذياع منكِ؟
    Güzel bir mahallede güzel bir ev aldığım için hiç özür dilemeyeceğim. Open Subtitles وأنا لن أعتذر أبداً لشرائي المنازل الجميلة في الأحياء الفاخرة.
    Alkol aldığım için birini öldürmeyi unuttuğum zamanlarda oldu. Open Subtitles وأحياناً أنا أَتغيّبُ عن قتل شخص ما لهذه اريد ان ابتعد عن شراب الخمر
    Vincent, fotoğrafı aldığım için özür dilerim. Open Subtitles فنسنت)، آسفةٌ لأنّني أخذت الصوره)
    Ve tabi ki, ben de enstrümanları filmime bedava olarak aldığım için mutluydum, ki yapmaya çalıştığım şey buydu. TED ومن الواضح أنني كنت سعيداً لأنني حصلت على الآلات الموسيقية في فيلمي مجاناً، الذي كان نوعاً ما ما حاولت القيام به.
    Einstein'ınki 160'tı. 11 yaşındayken NASA'yı hackleyerek, odamın duvarına asmak istediğim planları aldığım için FBI tarafından tutuklandım. Open Subtitles 197. أمّا (آينشتاين) فمُعدّله كان 160. عندما كنتُ في الـ11 من عُمري، قبضت عليّ المباحث الفيدراليّة لإختراق وكالة (ناسا)
    Vakayı ben aldığım için sormam lazım. ayrılığınızın dünkü olayla ilgisi ...olmadığımdan emin misin? Open Subtitles أنا مشرف القضية، لذا عليّ أن أكون الشخص الذي يسأل، أأنت متأكد بأنه ليس من الطلاق الذي أنتما به سبب هذا ليلة البارحة؟
    Bit pazarı ve mülkiyet satışlarından aldığım için, geri de veremiyorum. Open Subtitles وأنا لا يمكن إعادتها لأنني اشتريت لهم كل في الأسواق برغوث ومبيعات العقارات.
    Şey, her neyse, zamanınızı aldığım için özür dilerim. Open Subtitles حسناً, إذاً على أية حال أنا آسفة لإضاعة وقتك
    Onun anahtarını ben aldığım için, el çantasındakini deneyecek. Open Subtitles بما أني أخذت مفتاحه فسيحاول أستخدام المفتاح الذي في الحقيبة
    Sen onu geri vermeye niyetli olmadığın için biliyorsun ben ise onu çoktan geri aldığım için biliyorum. Open Subtitles تعلم ذلك لإنه ليس لديك أى نية ، في تسليمها لي وأعلم ذلك لإني أطلقت سراحها للتو

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more