Oralarda bir yerlerde olduğunuzu biliyorum Nefes aldığınızı duyabiliyorum. | Open Subtitles | أعلم بأنكم هناك. يمكنني سماعكم و أنتم تتنفسون. |
Bu karşılama için para aldığınızı , hatta tehdit edildiğinizi biliyorum. | Open Subtitles | أعرف بأنكم دفع لكم أو حتى هددتم لتأتوا لتحيتى فى الشمس الحارقة |
En kral mal, sarı haplar burada nereden aldığınızı unutmayın, diğer arkadaşlarınıza da söyleyin. | Open Subtitles | إن المادة ذات الغطاء الأصفر رائعة تذكروا من أين أخذتم هذه المادة الرائعة وأخبروا أصدقاءكم |
Hastane iki tane aldığınızı biliyor mu? - Evet. | Open Subtitles | المستشفى على علم بأنكم أخذتم طفلين ، صحيح؟ |
Bu şey sizin bir kaç kitap aldığınızı söylüyor. | Open Subtitles | حسناً ، هذا يقول أنّكَ إشتريت زوجين من الكتب |
Hırdavatçı şunlardan aldığınızı söyledi. | Open Subtitles | وفقاً لمالك المتجر لقد إشتريت هذه القطع |
Tüm kartları aldığınızı farz ediyorum. | Open Subtitles | أفترض بأنّكم حصلتم على البطاقات. |
Malları aldığınızı söyle bana? | Open Subtitles | أخبرني أنّكم حصلتم على المُخدّرات. |
Bu karşılama için para aldığınızı, hatta tehdit edildiğinizi biliyorum. | Open Subtitles | أعرف بأنكم دفع لكم أو حتى هددتم لتأتوا لتحيتى فى الشمس الحارقة |
Ryan, muhbirlerimden biri Diego Diaz adında bir Meta üyesini aldığınızı duymuş. | Open Subtitles | لقد وصلني من مصادري يا راين بأنكم قد أمسكتم برجل من الميتاس اسمه دييغو دياز. |
Belki de kokularını aldığınızı çoktan öğrenmişlerdir. | Open Subtitles | ربما هم يعرفون بالفعل بأنكم عرفتم مكانهم |
4'ünü tekneye aldığınızı neden söylemediniz? | Open Subtitles | لماذا لم تقولوا أنكم أخذتم أربعةً منهم على القارب؟ |
Tek yapmanız gereken, onları yasa dışı aldığınızı kabul etmek. | Open Subtitles | كل ما عليكم فعله هو الإعتراف بإنكم أخذتم اللوحات بشكل غير شرعي. |
Hastane iki tane aldığınızı biliyor mu? | Open Subtitles | المستشفى تعلم أنكم أخذتم إثنين... |
Bakın size ne diyeceğim hala işe yarar bir şey yapabilirsiniz bana Amy'yi nereden aldığınızı söyleyebilirsiniz. | Open Subtitles | دعوني أقول لكم ماذا تفعلون؟ يمكنكم القيام بعمل شريفٌ هنا (إذا أخبرتموني من أين أخذتم (أيمي |
Gazni'yi aramak için telefon aldığınızı biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم أنّك إشتريت هاتفاً لتتصل بـ(غازني). |
- Gemi aldığınızı duydum. - Aldım. | Open Subtitles | سمعت إنك إشتريت سفينة - أجل - |
İstediğiniz her şeyi aldığınızı sanıyordum. | Open Subtitles | إعتقدت انكم حصلتم على كل ما تحتاجونه. |
O kristali nereden aldığınızı düşünmemi bekliyorsunuz bilmiyorum ama sizin götoş götlek götleriniz onu ancak çalmış olabilir. | Open Subtitles | حسناً, لا أعلم أينَ كنتم تعتقدون أنني أخمن.. من أين حصلتم على تلك الكريستالة هناك.. لكن الطريقة الوحيدة التي يمكن لمؤخرات مؤخراتكم الحمقاء.. |
Bunları nereden aldığınızı bilmek ister miyim? | Open Subtitles | -هل نرغب بمعرفة من أين حصلتم على هذه؟ |