| Tamamen aynı şekilde gördüm onu, Alevler içinde yanarken. | Open Subtitles | رأيتها بنفس الطريقة في اللهب. |
| Bir zamanlar gezegen Alevler içinde kalmamış herkes ölmemiş ve hayat devam etmişti. | Open Subtitles | يوم من الأيام لم يحترق الكوكب في النيران |
| Eğer bu çatal gerçek gümüş olsaydı en küçük bir dokunuşta elim Alevler içinde kalırdı.. | Open Subtitles | لو أن هذه الشوكه من الفضه لإشتعلت يدي بملامستها |
| "Alevler içinde can veren kelebek gibi..." | Open Subtitles | اَمُوتُ مثل الفراش على اللهبِ. |
| Demir kuleli şehir Alevler içinde ateşi şehirliler başlattı, ve şehir dengelendi. | Open Subtitles | والمدينة الكبيرة بمناراتها تحترق. احترقت المدينة بأيدي سكانها. |
| Ve eğer bu ev baştan aşağı Alevler içinde olsa bile haklı sebeplerimi kanıtlamak amacıyla içinde kalırdım. | Open Subtitles | و حتى لو إشتعل هذا المنزل بالحريقمنالسقفإلى الأرض، سأبقى فيه لأبرر نواياي الصالحه. |
| Nisan ayında, Rostock Alevler içinde kaldı. | Open Subtitles | ( فى أبريل، تعرض ( روستوك للقصف حتى أشتعلت به الحرائق |
| Alevler içinde öldü. | Open Subtitles | ومات في اللهب. |
| Alevler içinde gördüm. | Open Subtitles | في اللهب , |
| Gezegenimizi birlikte kurtaracağız ya da Alevler içinde birlikte öleceğiz. | Open Subtitles | ترجمة : mmsh2278 سوية سننقذ كوكبنا أو سوية سنموت في النيران |
| Daha iyi bir fikrin varsa Alevler içinde yere çakılmana karışmam. | Open Subtitles | مهلاً , إذا كنت قد حصلت على فكرة أفضل , أنا سأدعوكم إلى النزول في النيران معها . |
| Böyle bir kibir Alevler içinde yok edilmek zorundaydı. | Open Subtitles | هكذا زهو يستحق الإشتعال .في النيران |
| Eğer bu çatal gerçek gümüş olsaydı en küçük bir dokunuşta elim Alevler içinde kalırdı.. | Open Subtitles | لو أن هذه الشوكه من الفضه لإشتعلت يدي بملامستها |
| "Alevler içinde can veren kelebek gibi..." | Open Subtitles | اَمُوتُ مثل الفراش على اللهبِ. |
| Alevler içinde, Alevler içinde | Open Subtitles | احترقت بالكامل، احترقت بالكامل |
| Söyleyeyim Svend Age. Ülkelerinde savaş var. Evleri Alevler içinde. | Open Subtitles | بلادهم في حرب وبيوتهم احترقت |
| Dün, birden bire Alevler içinde kaldı. | Open Subtitles | البارحة، احترقت بشكل مفاجئ |
| Dedektif Dee! Deliliniz de tıpkı o yetkililer gibi Alevler içinde kaldı. Mutfağa gidelim. | Open Subtitles | دليلك إشتعل مثل ما هو حال أولئك المسؤولين. |
| Ve bütün kilise Alevler içinde kaldı. | Open Subtitles | و أشتعلت الكنيسة كاملة. |