ويكيبيديا

    "alevlerin" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • النيران
        
    • اللهب
        
    • توقد
        
    • اللهبَ
        
    Bebeğin kafasını görüldüğünde onu söküp aldılar ve alevlerin içine attılar. Open Subtitles عندما ظهرت رأس الطفل أخيراً أخرجوه منها وألقوا به في النيران
    "alevlerin yansımasından ateş almış muazzam bir fırın." Open Subtitles المدينه تحولت لفرن كبير يتسع يومياً بفعل إنعكاس السنة النيران
    Geminin kıç tarafında kalanlar alevlerin arasında koşuşturuyordu. Open Subtitles لـقـد كـان الناجيـن مـن الأنفـجـار يركضون هاربين من ألسنة النيران
    Bu bir aldatmaca! Hayvan yalan söylüyor! alevlerin içinden geçin,şimdi! Open Subtitles هذا ما هو إلا وهم ، الوحش يكذب إدخل من خلال اللهب
    Yangın ya da alevlerin yanında olacak şeylerde kullanılıyormuş. Open Subtitles يوجد في أشياء صنعت لتكون تقريبا مثل النار و اللهب
    Bu gece odun yığınları yandığında alevlerin her birimizin kalplerini saflaştırıp arındırmasına izin verelim. Open Subtitles عندما توقد المحرقة هذه الليلة لندع النيران تُطهر كل واحدٍ منا داخل قلبه
    Karanlığın, alevlerin korkunç kabusun içinden çıkagelen, melek. Open Subtitles خارجاً من الظلام و الدخان و من كابوس النيران أتى ملاك الرحلة 104
    Vaktim doluyor neredeyse. Dönmek üzereyim yine işkence ateşlerinin kükürtlü alevlerin içine. Open Subtitles ان ساعة رجوعي اقتربت رجوعي الى النيران الكبريتية المعذبة
    Burada güvende oluruz. alevlerin ağaca çıkamadığından eminim. Open Subtitles سنكون في أمان هنا بالأعلى ، أنا واثق أن النيران لا تستطيع تسلق الأشجار
    O adam, kendisini öldürmek istedi. Kendini alevlerin içine attı. Open Subtitles ذلك الرجل أراد أن يقتل نفسه لقد ألقى بنفسه في النيران
    Birkeresinde, bir itfaiyeci alevlerin içinden bir kızı kurtarmış. Open Subtitles عندما ينقذ رجل الاطفاء فتاة من بين النيران
    Kulenin en üstünde büyük bir delik açıldığı ve içinde alevlerin olduğu görülüyor. Open Subtitles يوجد في قمة البرج ثقب كبير، مازالت النيران بداخله
    Kimliği belirtilmeyen bir vatandaş, genç bir kızın alevlerin içine koştuğuna ve genç bir teğmeni kurtardığına tanık oldu. Open Subtitles مصادرنا كشفت أن شهود وصفوا أن هناك فتاة أنها إندفعت إلى النيران و أن
    alevlerin duvarlara ulaşmasını engellemeliyiz. Open Subtitles علينا ان نوقف النيران من الوصول الى الجدران
    alevlerin gerçek hedefi de, eşinin fotoğrafları veya vasiyetname değildi. Open Subtitles الهدف الحقيقي من تلك النيران لم يكن صور زوجتك أو حتى وصيتها
    Rachin için terfi ve madalya alma şansı alevlerin arasında yanıp gidiyordu. Open Subtitles بالنسبة لراشين كانت ترقيته ووسامه يتبخران أمام عينيه مع ألسنة اللهب
    Şunları görüyor musunuz? Bu el arabalarıyla alevlerin ortasından hızla geçebiliriz. Open Subtitles نستطيع الركوب خلال اللهب في عربة القمامة هذه.
    En azından Merlin'in, onu alevlerin içinden kurtarmaya çalışacak bir oğlu yok. Open Subtitles على الأقل ليس لدى ميرلين ابن سيحاول انقاذه من اللهب.
    Ama alevlerin sardığı merdivenlerden çıkıp ona ulaşamıyorduk. Open Subtitles لكن لا نستطيع الوصول إليها عبر ألسنة اللهب على الدرج
    alevlerin düşüncelerini aramasına izin ver, aklındaki en karanlık girintileri yaktığını hisset. Open Subtitles دع اللهبَ يبحث في افكاركَ واشعر بهم يحترقونَ في الظلمة ويغيرونَ رأيكَ

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد