Almanya'yı günde 24 saat bombalıyoruz, artık ABD Hava Kuvvetleri de katıldı. | Open Subtitles | إننا نقصف ألمانيا 24 ساعة باليوم، الآن القوات الجوية الإمريكية ألتحقت بِنا. |
İlk olarak, 1989 yılında, Doğu Almanya'yı yönetenler, insanların gittikçe artan protestolarına karşı ne yapacaklarını bilemiyorlardı. | TED | أولا، في 1989، القيادة في ألمانيا الشرقية لم تكن متأكدة عمّا تفعل ضد الاحتجاجات المتزايدة للناس. |
Rakamlara tekrar bakalım, Almanya'yı örnek alalım. | TED | الآن، لننظر مجددا في الأرقام، ونأخذ ألمانيا كمثال. |
Galya ve Almanya'yı geçtiler işgalci kuvvetler, Alplere gelene kadar hiçbir direnişle karşılaşmadılar. | Open Subtitles | تاركين بلاد الجال وألمانيا ورائهم، الغزاة لايواجهون أي مقاومة وكذلك جبال الألب، |
Kızıl Ordu Almanya'yı yenecek. | Open Subtitles | "سوف ينتصِر الجيش الأحمر على المانيا" |
Beni dinle. Almanya'yı boşver, Avrupa'yı da boşver. | Open Subtitles | إستمع لي , لا تُقلق نفسك بخصوص المانيا لا تقلق نفسك بخصوص اوروبا |
Tamamen Almanya’yı , Batı’yı ve dünyayı temizlemekle ve cazibeli olmayan her şeyi defetmekten ibaretti. | TED | كانت عن تنظيف ألمانيا والغرب والعالم وغربلة كل ما هو غير رائع |
Bu, tekrar bir savaş olduğunda Almanya'yı yenmesi için bir yol gibi goründü. | TED | لربما بدا أن هذه هي الطريقة التي ستستطيع بفضلها فرنسا هزم ألمانيا في المرة القادمة التي ستتقاتلان فيها. |
Sadece ABD'nin Almanya'yı kaplayacak kadar mısır tarlaları var. | TED | الولايات المتحدة وحدها لديها ما يكفي حقول الذرة لتغطية ألمانيا. |
Ben altı yaşındayken annem, babam, kız kardeşim ve ben Yahudi nefreti dolu Almanya'yı terk ettik ve Yugoslavya'ya gittik. | TED | عندما كنت في السادسة من العمر، والدي ووالدتي وشقيقتي وأنا غادرنا ألمانيا الكارهة لليهود، وسافرنا إلى يوغوسلافيا. |
Almanya'yı tam bir yıkıma sürüklüyor. | Open Subtitles | و هو يقود ألمانيا ناحية الدمار الشامل و الكامل |
Almanya'yı bir çayır yapıp, birkaç buffalo getirtip en baştan başlamalarını sağlamak. | Open Subtitles | حول ألمانيا إلى أرض خلاء و بعدها إشحن بعضا من الجواميس ليبدأو من البداية الأولى |
Biliyor musun, bazen Almanya'yı anlamak benim için çok zor oluyor. | Open Subtitles | تعلم ، في بعض الأحيان يصعب علي فهم ألمانيا |
Sen de biliyorsun, ikimiz için istediğim tek şeyin her şeyi terkedip, Almanya'yı da unutup gitmek olduğu zamanlar oldu. | Open Subtitles | .. تعرف ، هناك أوقات كل ما أردته حينها أن نرحل سوياً وننسى ألمانيا |
Dünya çapında bir Yahudi lobisinin Almanya'yı yıkmak için uğraş verdiğini düşünüyorlardı. | Open Subtitles | إعتقدوا أنه كانت هناك مؤامرة يهوديّة عالميّة لتحطّيم ألمانيا وأن اليهود كانوا ناقلي البلشفية |
Almanya'yı demokratik temeller üzerinde yeniden kurmalı ve ona, yaşama şansı vermeliyiz. | Open Subtitles | علينا محاولة إصلاح ألمانيا ،بناءً على أسس ديموقراطية |
Yenik bir Almanya'yı nasıl yöneteceklerine karar vermeliydiler. | Open Subtitles | يجب أن يقرروا كيفية إدارة ألمانيا المهزومة |
Öncelikle, savaşı kazanmak ve sonra Almanya'yı işgal etmek, ikinci olarak... | Open Subtitles | فأولا يجب إتمام النصر ،ومن ثم احتلال ألمانيا |
Yeni silahlar Doğu Almanya'yı Doğu Alman Demokratik Cumhuriyeti'ni alarma geçirdi. | Open Subtitles | التسليح الجديد أصاب ألمانيا الشرقية بالذعر، الجمهورية الألمانية الديمقراطية |
Eğer Yahudiler Amerika ile Almanya'yı savaşmak zorunda bırakırsa onlara merhamet etmeyeceğim. | Open Subtitles | إذا كان اليهود حقاً يدفعون أمريكا وألمانيا إلى الحرب ضدّ بعضهما فلن يكون عندى رحمة |
Beni dinle, Almanya'yı boşver, Avrupa'yı da. | Open Subtitles | إستمع لي , لا تُقلق نفسك بخصوص المانيا لا تقلق نفسك بخصوص اوروبا |