Bu vadinin iki yanındaki dağların yüksekliği çoğu yerde Alpler'den daha fazla. | TED | إن إرتفاع هذه الجبال على جانبي هذا الوادي هو أكبر من جبال الألب في معظم الحالات. |
İki yanımızdaki dağ sıraları Alpler'den de yüksek, yani buradaki manzara oldukça etkileyici. | TED | على جانبينا سلاسل الجبال التي هي أعلى من جبال الألب ، لذلك الوضع هنا مأساوي للغاية. |
Yaklaşık 25 yıl önce Alpler'de tek başına kayak yapmaya giden genç bir adam varmış. | Open Subtitles | قبل 25 عاما مضت كان هناك شاب يافع ذهب للتزلج وحيداً على جبال الألب |
Kış ortasında Alpler'in tepelerindeki bir kar fırtınası bulabileceğimiz en yakın örnek. | Open Subtitles | عاصفة ثلجية في جبال الألب في منتصف الشتاء هي أقرب ما يمكنني تجربته. |
Bir süredir burada yaşıyormuş ama suni döllenme için Alpler'deki deneysel bir kliniğe gitmiş. | Open Subtitles | لقد كانت تعيش هنا مدة ولكنها عادة من أجل علاج العقم في اختبار سريري في جبال الألب |
Onunla beraber gezeriz, kayak yaparız, karlı Alpler'in gölgesinde, yanan ateşin önünde aşkımızı tazeleriz. | Open Subtitles | سنذهب للتمتع بالمناظر و التزلج و سنمارس الجنس أمام نار ملتهبة في ظلال قمم جبال الألب المكسوة بالثلج |
Bavyera bölgesinde Alpler'deki Amerikan askerleriyle ilgili bir şeyler konuştuk ve onlara albay eşleri olduğumuzu söyledik. | Open Subtitles | داخل قاعدة عسكرية أمريكية قرب جبال الألب أخبرناهم بأننا زوجات عقداء |
O zamanlar, burası çok soğuktu, çünkü Alpler 2500 metre kalınlığında, buzullarla kaplıydı. | Open Subtitles | و في ذلك الوقت كان الجو بارداً جداً هنا لأن جبال الألب كانت مغطاة بالجليد قرابة 2500 متر في السمك |
Alpler bu kadar muhteşem olmasının sebebi başka hiçbir şey onun yerini dolduramazken Alpler, diğer dağların yerini doldurabilir. | Open Subtitles | ..ما هو مدهش في جبال الألب ..أنّه لا يمكن أن يحلّ مكانه أي جبل آخر بينما بإمكانهم ذلك في جميع الجبال المتبقيّة |
Bizi onunla Alpler'de tatile çıkmaya davet ediyor. | Open Subtitles | انها دعوتنا لقضاء عطلة معها في جبال الألب. |
Alpler'de İsviçre peynirlerinin yapımı oldukça başarılı geçti - ve sayısız inek sütü peyniri üretildi. | TED | كانت صناعة الجبن السويسرية في جبال الألب ناجحة جداً- حيث أٌنتجت كميات كبيرة من الجبن من حليب الأبقار. |
Urallarla Alpler arasında, hem malzeme ikmali hem iletişim sorunu çözümsüzdü hem de savunmak için çok geniş bir mesafeydi. | Open Subtitles | فهناك مساحات واسعة يجب تغطيتها من جبال (الأورال) وحتى جبال (الألب) و مع وجود مشاكل قاسية في وسائل الاتصالات والتموين. |
Alpler'deki en iyi iş bu. | Open Subtitles | إن هذه أفضل وظيفة في جبال الألب. |
- buralar Alpler,kayak için iyi yerler var fiyatlar hoş,bunu konuşuruz hayır,hayır konuşmaya gerek yok gidiyoruz. | Open Subtitles | إنّـها جبال "الألب" إنّـها شديدة الإنحدار. الأمر مماثل للتكاليف. سنناقش الأمر. |
Uzun uzun düşündükten sonra "Alpler" isminde karar kıldım. | Open Subtitles | بعد الكثير من التفكير، انتهى بي الأمر "بأن يكون الاسم "جبال الألب |
Alpler'de, yerin 150 metre altında. | Open Subtitles | في جبال "الألب." على مسافة 500 قدم تحت الأرض. |
Romalılar Roma'yı dünyanın yarısına sahipken seviyorlardı ama Hannibal Alpler'den hücum edince Romalılar "e pluribus unum" diyene kadar kendilerine döndüler. | Open Subtitles | "الرومان أحبو "روما عندما كانت تغتصب نصف العالم "و لكن عندما أتى "حنبعل" متسلقاً "جبال الألب |
Dört ay boyunca vaktini Alpler'de roman okuyarak geçirebilecek misin? | Open Subtitles | هل حقا تستطيعين قضاء 4 أشهر لقراءة الروايات في جبال "الألب"؟ |
Burada Alpler'in çikolatası var. | Open Subtitles | لدي هنا إصبع شكولاته من جبال الألب |
Gün doğar doğmaz Alpler'e gideceğiz. | Open Subtitles | سنذهب الى جبال الألب مع طلوع الفجر |