Son kurbanı on altı yaşında bir kızmış ve onu çiviyle yere çaktıktan sonra parçalarına ayırmış. | Open Subtitles | كانت بعمر السادسة عشر و قد ثبتها إلى الأرضية . و ثم قطعها إلى قطع |
Üç yıldır burada olduğuma göre, demek ki o şimdi altı yaşında. | Open Subtitles | ،أنا هنا منذ ثلاث سنوات يعني هذا أنها بعمر السادسة الآن |
altı yaşında terk edilen biri için çok emin konuşuyorsun. | Open Subtitles | تبدو متأكدا بالنسبة لطفل كان في السادسة عندما رحل أبوه |
Tüm bu çılgınlar, altı yaşında bir çocuk gibi resim yapıyorlar. | Open Subtitles | كل هؤلاء الحمقى الذين يرسمون كـ طفل في السادسة من عمره |
Ve çok eğlenceliydi. Dört, beş ve altı yaşında çocukları kullandım. | TED | وقد كان ذلك طريفا. اختبرت أطفال أربع، خمس و ست سنوات |
Evet, baba! Hayatımı mahvetmeye çalışan altı yaşında bir canavar. | Open Subtitles | نعم، أبي ، وحش بعمر ستّة سنوات مصمّم على تخريب حياتي |
Sağda, sekiz yaşındaki çocuk - ve onun solundaki altı yaşında bir kız çocuğu, pek uzun değil. | TED | وعلى اليمين هذا الطفل ذا الثماني سنوات الذي -- وعلى اليسار فتاة عمرها ست سنوات وهي ليست طويلة جداً. |
Yeğenim Ryan, çok tatlı. altı yaşında. | Open Subtitles | ابن اختي ظريف جدا فهو في السادسه. |
Kayınpederim altı yaşında filanken Tanrı tarafından davet edilmiş. | Open Subtitles | حماى قد ناداه الرب حين كان فى السادسة أو حولها |
Burada Willie'nin tek kardeşinin altı yaşında olduğu yazıyor. | Open Subtitles | يقال هنا أن ويلي لديه أخ واحد عمره ستة سنوات |
altı yaşında. Bu yaşta safra taşı olmaz. | Open Subtitles | إنها بالسادسة لا يمكن إصابة الأطفال بالحصوات |
Hayatım, o, altı yaşında ve bir erkek. | Open Subtitles | عزيزي ، أنه بعمر السادسة ، و فتى ليس فتاة |
- O dizi çok müstehcen. - O daha altı yaşında. | Open Subtitles | هذا البرنامج مفعم بالحيوية إنه بعمر السادسة فحسب |
Suçu işlerken altı yaşında olduğunu sanıyoruz. | Open Subtitles | -أعلم . نعتقد أنه كان بعمر السادسة وقت ارتكاب الجريمة. |
Vay ,altı yaşında neler yapıldığını bilemiyorum... | Open Subtitles | لم أكن أعلم أن طفلة بعمر السادسة تفعل ذلك... .. ـ |
Bu çocuk yalandan vazgeçmeyecek. Hala altı yaşında gibisin. | Open Subtitles | هذا الفتى لن يكف عن الكذب علي مازلت تتصرف وكأنك في السادسة من عمرك |
Alışveriş merkezinde olmayı tercih eden on altı yaşında bir çocuk o. | Open Subtitles | إنها في السادسة عشر من العمر وتفضل الذهاب إلى مركز التسوق |
Penny altı yaşında ve Patsy dört yaşında. | Open Subtitles | بيني في السادسة من عمرها و باتسي في الرابعة |
Doğru parça ve talimatla, altı yaşında bir çocuk bile yapabilir. | Open Subtitles | مع الأجزاء الصحيحة و التعليمات ست سنوات من العمر للقيام بذلك |
o yalnız bir anne. altı yaşında bir kızı var ve sen... | Open Subtitles | عندها إبنة بعمر ستّة سنوات ... وأنت ما زلت |
Annem öldükten sonra neden altı yaşında bir kızı neredeyse hiç tanımadığı eniştesinin yanına götürüp bir sene orada bıraktığını ve bir kere bile aramadığını anlamak istedim. | Open Subtitles | وودتأنأفهمفقط ،لماذابعدموتأمي... أخذت فتاة عمرها ست سنوات كي ... تذهبوتعيشمع عم كانتبالكادتعرفه... |
Belki de henüz altı yaşında olmasındandır. | Open Subtitles | ربما ذلك لأنه في السادسه |
altı yaşında öksüz kaldım. Büyüdüm ve yapmadığım iş kalmadı. | Open Subtitles | لقد تيتمت فى السادسة و كبرت ، و حاولت كل شئ |
- altı yaşında biri için çok büyüksün. | Open Subtitles | أنت كبير جداً لولد عمره ستة سنوات |
altı yaşında. Bu yaşta safra taşı olmaz. | Open Subtitles | إنها بالسادسة لا يمكن إصابة الأطفال بالحصوات |
altı yaşında lösemi teşhisi kondu. | Open Subtitles | كان بالسادسه من عمره إنه أُصيب بسرطان الدم |
Neville'in altı yaşında olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | يا إلهى .لا أصدق أن نيفيل بلغ السادسة |
Okul sorunlarımızı çözmesi için altı yaşında bir kızdan mı yardım istiyorsun? | Open Subtitles | انت تطلب من فتاة بعمر ست سنين لإصلاح مشكلة المدرسة |