amaçlı bir hastalıktan mustarip gibiyim, değil mi? | Open Subtitles | يبدو أني أصبت بالمرض لغرض ما ألا تعتقدين ذلك ؟ |
Benim görüşüme göre yüksek hidromorfon seviyeleri acıyı gidermek amaçlı kullanımdan ziyade eğlence amaçlı kullanımla daha çok uyusuyor. | Open Subtitles | أن المستويات المرتفعة للهايدرومورفون تتوافق بشكل اكثر مع الإستخدام بغرض المتعة أكثر منه للتخلص من الألم |
Bir müzede ve aynı zamanda çok amaçlı şehirde çalışıyorum. çünkü günde 18 saat boyunca, boş bir yer bulamazsınız. | TED | وأعمل في المتحف، وأيضا مدينة متعددة الإستخدام، لأنه لا يمكنك الحصول على أماكن فارغة خلال 18 ساعة في اليوم. |
Şimdi tamamen bilimsel amaçlı tam-boy ve her şey dahil bir inceleme gerçekleştireceğiz. | Open Subtitles | سوف نقوم الان بالبحث الطبيعي الكامل فقط للأغراض العلميـــة |
Aslında bunlar mülkiyet. Belki dağıtım amaçlı bile olabilir. | Open Subtitles | كلا في الحقيقة إنها امتلاك ربما حتى بنية التوزيع |
Bay Burns'e pusu kurmak amaçlı şehirdeki toplantıya katılmıştım. | Open Subtitles | بالفعل ذهبت لاجتماع البلدة بقصد إعداد كمين للسيد برنز |
Tekrarlıyorum, öldürme amaçlı ateş etmeyin. | Open Subtitles | أكرر، لا تطلق النار بهدف القتل |
Dünya çapında ünlü bir yazar yardım amaçlı ayağını suya daldırmaya karar verdiyse saygıdeğer yayıncımın da benim için önümü açmaktan başka çaresi yok diyelim. | Open Subtitles | لكن دعينا نقول فقط سوف تتحرك الجبال للتأكد من أنها بلغت النية الحسنه |
İnsan televizyonunun cehennemde sadece işkence amaçlı kullanıldığını biliyorsun. | Open Subtitles | كما تعلم , التلفاز البشري يتواجد فقط فى الجحيم لغرض التعذيب |
Hadi. Biliyorsun, o üsler sadece gösteri amaçlı. | Open Subtitles | هيّا، إنّك تعرف جيداً هذه القواعد العسكرية وجودها لغرض العرض. |
Bunun hakkında şaşırtıcı olan şeyse, bunun ne kadarının inanca dayalı, ya da ne kadarının terapötik amaçlı olduğunu bilmediğimiz halde söyleyebileceğimiz, bu hastaların hayatta kalmış olduğudur! | TED | ما االشي المميز في هذا الإجراء؟ بالرغم من اننا لانعرف عنه الكثير اكان لغرض ديني, أم كان لغرض علاجيّ مابإمكاننا إخباره هو إذا عاش أولئك المرضى |
Eğlence kullanımı amaçlı, başkası arıyormuş gibi göstermek illegal bir şey değil. | Open Subtitles | يبدو كأنه قانوني كلياً إنتحال هوية متصلاً آخر إذا كانت بغرض التسلية فقط |
Yasa, büyük monopolleşmiş piyasalardaki kişilerin birden fazla işe sahip olmasını kısıtlamak amaçlı çıkarılıyor. | Open Subtitles | هذا القانون الذى يتحكم فى الاعمال الضخمه , بغرض .. تحجيم عدد الاعمال لكل رجال الاعمال |
Bu resimden görebileceğiniz gibi, aralıklar tarım amaçlı topraklar, otlak arazisi veya açık alan vb bir çok amaçla kullanılabiliyor. | TED | ويمكنكم أن تروا من هذه الصور، أن المساحة البينية يمكن إستخدامها لأغراض متعددة وضمنها الأراضي الزراعية، المراعي أو الفضاء المفتوح. |
L.A.W.S. roketi: çok amaçlı ve bir atışlık ve tek kullanımlık bazuka. | Open Subtitles | قاذفة صواريخ لاو متعددة الأغراض و الاستخدامات و تطلق قذيفة واحدة و ُترمى بعد الاستخدام |
Eğlence amaçlı kullanım için bana verebilirsin. | Open Subtitles | . تستطيعين إعطائهم لي , للأغراض الترفيهية |
...aşağılama amaçlı dikkat dağıtmaktan tutuklayacak mısınız beni? | Open Subtitles | هل ستعتقليني على إلهاء بنية إذلال ؟ |
Araştırma amaçlı, azıcık bir tadına baktım. - Yak onu. | Open Subtitles | هي كَانتَ عينة صغيرة جداً لأغراضِ البحثِ. |
Beyin bir tek, genel amaçlı bir işlemci olabilirdi. İsviçre çakısı gibi değil de, mutfakta kullanılan bir bıçak gibi örneğin. | TED | أن يكون الدماغ كتلة واحدة معالجة شاملة للمعلومات أشبه بسكين مطبخ عوض سكين سويسري متعدد الوظائف. |
Bunun da ötesinde, internete geri dönersek aslında bazı hükümetlerin siber alemi propoganda amaçlı kullanmada uzmanlaştıklarını göreceksiniz. | TED | لكن حتى أبعد من ذلك، رجوعاً الى الإنترنت، ما يمكنكم رؤيته واقعاً أن حكومات محددة قننت إستخدام الإنترنت لأغراض الدعاية. |
Bazı kötü amaçlı kodlar enerji, kamu hizmeti ve altyapı sistemlerini hedef alacak kadar ileri gitmektedir. | TED | بعض الشفرات الخبيثة اليوم تذهب إلى ما أبعد من ذلك على سبيل المثال إستهداف الطاقة والمرافق والبنية التحتية. |
Eğer töreni içeri taşımamız gerekirse okulun çok amaçlı odasını kullanabileceğimizi söylediler. | Open Subtitles | آه ، قالوا ان باستطاعتنا استعمال صالة المدرسة متعددة الاستعمالات اذا اضطررنا إلى إلى نقل المراسم للداخل |
Aslında laboratuvar sistemlerimize web üzerinden tekrar bağlanacak olursak gerçek zamanlı olarak her gün ne kadar virüsü, ne kadar yeni kötü amaçlı yazılım örneğini bulduğumuz konusunda bir fikir edinebilirsiniz. | TED | في الواقع اذا اتصلت مرة اخرى بانظمة مختبراتنا عن طريق الشبكة يمكننا ان نرى في الوقت الحقيقي فقط فكرة عن كم من الفيروسات كم من امثلة البرامج الخبيثة نجدها كل يوم |
Plutarch sadece gösteriş amaçlı bir silah istedi ama ben senin için bazı özel şeyler ekledim. | Open Subtitles | بلوتارك)، أرادك أن تحملي سلاح) من أجل الدعاية ولكن لا يمكنني أن أصنع لك فقط حلية على الموضة |