Ama bu önemli değil. | Open Subtitles | لكن ليس هذا هو المهم |
Ama bu önemli değil. | Open Subtitles | لكن ليس هذا هو المهم |
Generallerin toplandığı büyük bir bina Ama bu önemli değil. | Open Subtitles | انها بناية كبيرة حيث الجنرالات يَجتمعونَ، لكن ذلك لَيسَ مهمَ. |
İçinde hasta olan bir bina, Ama bu önemli değil. | Open Subtitles | ما هذا؟ بناية كبيرة بها المرضى، لكن ذلك لَيسَ مهمَ. |
Yazar olmamın nedeni o adam. Ama bu önemli değil. | Open Subtitles | حسناً، إنه سبب كوني كاتباً لكن هذا لا يهم |
Ama bu önemli değil. Çünkü seninle görüşeceğimi biliyorlar. | Open Subtitles | لكن هذا لا يهم ، هم يعلمون إني سوف أقابلك |
Ama bu önemli değil. Bu yüzden gelmedim. | Open Subtitles | ولكن هذا لا يهم ليس هذا ما جئت من أجله |
- Evet, Ama bu önemli değil. | Open Subtitles | نعم, هذا لا يهم فما زلت سأحتاج لتوقيعه أيضاً |
O zaman bizi atlatmıştı Ama bu önemli değil. | Open Subtitles | ,حينها سيكون قد هرب منا بالفعل لكن هذا لا يهم |
Böyle bir şeyin söylendiğini hatırlamıyorum Ama bu önemli değil çünkü bak şimdi en önemli kısım geliyor ben aynı şekilde hissetmiyorum ve o da hayatına devam ediyor çöpçatanlık sitesine kaydolmuş. | Open Subtitles | لا أتذكر ان هذا أتي في معرض الحديث لكن هذا لا يهم , لأن 000 وهذا هو الجزء الهام حقاً |
Ama bu önemli değil sen orada oturup domuz gibi ye! | Open Subtitles | لكن هذا لا يهم... انت فقط تجلس هناك وتأكل كالخنزير. |
Bizden kaçtı Ama bu önemli değil. | Open Subtitles | لقد أغرانا ولكن هذا لا يهم |
- Evet, Ama bu önemli değil. | Open Subtitles | نعم, هذا لا يهم فما زلت سأحتاج لتوقيعه أيضاً |