Ama düşündüm ki buraya gelip bunları söylemek zorundayım, yani... | Open Subtitles | لكني ظننت أن علي أن آتي .. و أقول ذلك، لذا |
Erkenden birkaç kar taneciği görmüştüm Ama düşündüm ki eğer bir şey söylersem Bay Woodhouse gider. | Open Subtitles | رايتها تثلج قليلا قبل قليل لكن اعتقدت اا قلت شيئا سيد وودهاوس سيغادر |
Yani arsızca devam etmeyi sürdürüp umutsuzca seni etkilemeye çalışmayı denemeyi isterim Ama düşündüm de... belki başka bir yere gidebiliriz. | Open Subtitles | أعني، أنا سعيد للإستمراري اليائس لجذب إنتباهك ومحاولة التخفيف من سحرك لكنّي إعتقدت لربّما، تعرفين إختصار الطريق وفقط |
Dinle, babanın birisiyle çıkmana izin vermediğini biliyorum Ama düşündüm de bunun Fransızca dersi için olduğunu söylersen- | Open Subtitles | إسمعْي، أَعْرفُ ذلك أَبّاكَ لا يَتْركُك تواعدبن، لَكنِّي إعتقدتُ إذا كَانَ ذلك للصف الفرنسيِ. |
En yüksek teklifi verene satmayı düşünüyordum Ama düşündüm ki gizli kalmasını istersin. | Open Subtitles | كُنت أفكر فى بيعهم فى السوق لأعلى مُزايدة، ولكني ظننت أنك قد تود أن يتم هذا سراً. |
Dün seni görmedim, Ama düşündüm. | Open Subtitles | لم أراك بالأمس, ولكنني فكرت بك. |
Ama düşündüm de, oyumu değiştirmeye ikna edilebilirim. | Open Subtitles | نعم, نعم, اعلم هذا ولكنى فكرت بها مرة أخرى ويمكن أقناعى بتغيير رأيى |
Yani senin için iyi bir fikir değilse anlarım, Ama düşündüm de ikimiz bir ziyaret edebiliriz. - Sanmıyorum, Flash. | Open Subtitles | أقتليني في اللهيب إذا لم تكن فكرة جيدة لكنني اعتقدت أنه يمكننا أن نخرج كلانا |
Donnie bugün kliniğe geldi Ama düşündüm ki Holt ilgisinden yararlanabilir. | Open Subtitles | دوني" جاء إلى العيادة اليوم" لكني إعتقدتُ بأنه سيكون حاله أفضل هنا |
İkimiz biliyoruz zaten. Ama düşündüm ki belki ağabeyin de hikayemizi bilmek ister. | Open Subtitles | أنا وإيّاك نعلم، لكنّي فكّرت بأنّ أخاك ربّما يودّ سماع قصّتنا. |
Ama düşündüm ve fişin çekilmesini istiyorum. | Open Subtitles | لكني فكرت في الأمر أريدك أن تضع التوصيلات الكهربائية |
Ama düşündüm ki bir an için düşündüm ki birinin bana ihtiyacı var. | Open Subtitles | لكني ظننت... وللحظة... أن شخصاً بحاجة إلي. |
Onunla konuştum. Üzgündü. Ama düşündüm ki... | Open Subtitles | لقد تحدثت معها ..كانت غاضبة، لكني ظننت |
Ama düşündüm de Asya işletmelerimiz hakkında hızlı bir güncelleme yapabilirsin. | Open Subtitles | لكني ظننت أن بامكانك أن تقدم لي خدمة مع عملية تحديث سريعة على عملياتنا الآسيوية الأخبار الكبيرة هي شركة توريتسون العالمية |
Ama düşündüm de sizin de bizim kadar yardıma itiyacınız var. | Open Subtitles | لكن اعتقدت بأنكم تحتاجون جميعاً لمساعدة كبيرة ...كما فعلنا لذا |
Aslında hemen polisi aramam gerekirdi Ama düşündüm ki eğer ayıldığında Carl'la konuşabilirsem belki de arabamı tamir etmeyi teklif eder. | Open Subtitles | كان يُجدر بي الاتصال بالشرطة وحسب لكن اعتقدت أنني لو تحدث إلى (كارل) وهو واعٍ فسوف يعرض علي إصلاح سيارتي |
Ama düşündüm de fransızca için olursa. | Open Subtitles | لَكنِّي إعتقدتُ إذا كَانَ ذلك للصف الفرنسيِ |
Evet, bir kumardı, Ama düşündüm de, yemezlerse ya da Tenat'a batırdığım kimyasal yarım saat sonra işe yaramazsa köprüyü güç kullanarak ele geçirecektim. | Open Subtitles | * يعلم كيف يبدوا شكل * نيتان اجل ، إنها كَانَت مقامرة لَكنِّي إعتقدتُ إذا أكتشفت أَو أن الأبرةِ الكيميائيةِ على * تينات * لَمْ تعمل بعد نِصْفِ سّاعة |
Bana düşmeyeceğini biliyorum Ama düşündüm ki... | Open Subtitles | أعلم أنه ليس من شأني ولكني ظننت |
- Evet, Ama düşündüm ki... | Open Subtitles | ---أجل ولكني ظننت |
Bir şey söylemediğimi biliyorum, Ama düşündüm. | Open Subtitles | إنني لم أقل أي شئ .. ولكنني فكرت به |
Ama düşündüm de, tatiller zaten yeterince zor. | Open Subtitles | ولكنى فكرت أليست الاجازات متعبة بشكل كافى"." |
Beni dinlemez Ama düşündüm ki, belki sen onunla konuşursan... | Open Subtitles | هو لن يسمع لي لكنني اعتقدت انه ربما اذا تكلمتي معه ثم |
Duke mezarlık fareleri satıyor, Ama düşündüm ki... | Open Subtitles | ديوك) يبيع مقبرة للفئران) ...لكني إعتقدتُ |
Haddimi aşmış olabilirim Ama düşündüm de belki... | Open Subtitles | ربّما تجرأت قليلاً، لكنّي فكّرت أنّه ربّما... |
- Biliyorum Ama düşündüm ki-- - Sana katılmıyorum. | Open Subtitles | ... ـ أعلم، لكني فكرت أنها لو رأته ـ لا، أنا أختلف معكِ |