Peki, takdir etmeyebilirsin, ama izin ver hatırlatayım, sen benim için çalışıyorsun. | Open Subtitles | قد لا تحبّذ ذلك ، ولكن دعني أذكرك بأنّك .. تعمل لديّ .. |
Senin de düşündüğünü biliyorum ama izin ver önce ne olduğunu çözeyim tamam mı? | Open Subtitles | أعرف أنك منجذب ولكن دعني أعرف ما هذا أولاً، اتفقنا؟ |
ama izin ver önce ben gideyim oraya. | Open Subtitles | ولكن دعني أذهب إلى هنالك أولاً، اتفقنا؟ فأنت تعلم أنني |
Aslında tavsiye istemediğini biliyorum ama izin ver, 10-15 tane iyi adam toplayıp şunlara sert bir karşılık verelim. | Open Subtitles | أعلم بأنك لا تطلب النصيحة، لكن دعني أجنّد 10 أو 15 رجلاً، ونردّ الصّاع صاعيْن وبقوّة. |
Peki madem. ama izin ver de bunun tadını çıkarayım olur mu? | Open Subtitles | حسناً، إتفقنا، و لكن دعني أحضى بلحظة إنتصاري، إتفقنا؟ |
Yardımımı istemediğini biliyorum ama izin ver sana yardım edeyim. | Open Subtitles | وأعرفُ أنّكِ لا تريدين مساعدتي لكن دعيني أساعدكِ |
Çekinmeni anlıyorum Allison ama izin ver sana şunu sorayım onca yıl boyunca hiç birinin hayatını kurtarmanın da ötesine geçmeyi düşündün mü? | Open Subtitles | انا أفهم ترددكِ، اليسون، لكن دعيني أسألكِ، كل هذه السنوات، ألم تتمني ابداً تنقدي احدا لا يمكن انقاده؟ |
- Evet, ama, izin ver ben başlayayım, olur mu ? | Open Subtitles | -نعم ، ولكن دعني أتحدث أولاً ، حسناً ؟ -حسناً |
ama izin ver sana şunu söyleyeyim. | Open Subtitles | ولكن دعني أخبرك شيئًا |
Ne için geldiğini biliyorum ama izin ver şunu sorayım. Şirketin ne yaptığını biliyor mu? | Open Subtitles | أعرف ما أتيت لتفعله لكن دعني أسألك هل تعرف شركتك ما فعلته؟ |
Seni terk etmek istemiyorum ama izin ver gideyim. | Open Subtitles | زعيم... رحيليبمثابةعقوقلك... لكن دعني أرحل من فضلك |
Bunun için üzgünüm, ama izin ver başladığım işi itireyim. | Open Subtitles | وانا آسف جداً, لكن دعيني أنهي مابديته. |
ama izin ver de seni, yükselişteki, geleceği parlak genç aktör Levon'la tanıştırıp bunu telafi edeyim. | Open Subtitles | لكن دعيني أعوض عليك بتقديمك لممثلي الصاعد (ليفون) |