Transta, geçmişime açılan bir kapıya yaklaştım, ama kapı kilitliydi. | Open Subtitles | في الغيبوبة، اقتربت من باب ماضيي، ولكن الباب كان مغلق. |
Her zamanki gibi işe gitmiştim ama kapı kilitliydi ve küçük bir not asılıydı. | Open Subtitles | حيث ذهبت الى عملى كالمعتاد ولكن الباب كان مغلقا وكان موصدا وعليه ورق مقوى |
İçeri sızıp onu görmek istemiştim ama kapı kilitliydi. | Open Subtitles | ولقد حاولت التسلل لرؤيته ولكن الباب كان مقفلا |
Kokpite girmek ister ama kapı kilitlidir. | Open Subtitles | يطرق،، يريد الدخول إلى المقصورة لكن الباب كان مغلقاً |
ama kapı hareket etmedi. Kasım, aklına gelen her tahılın adını söyledi. | Open Subtitles | لكن الباب ما تزحزح قيد اُنملة , قاسم سمَّى كل حبة نبات صالح للأكل إستطاع أن يفكر فيها |
Onu çıkarmaya çalıştım ama kapı sıkışmıştı. | Open Subtitles | حاولتُ أنّ أخرجها ، لكن الباب كان عالقاً. |
- Sesini yeterince iyi tanırım. - ama kapı kapalıydı, öyle değil mi? | Open Subtitles | كنت أعرف صوته جيدا - كان الباب مغلقا ، أليس كذلك ؟ |
ama kapı pat diye açıldı ve sınıf arkadaşlarım direkt olarak kasık bölgeme doğru baktılar. | Open Subtitles | ولكن الباب تأرجح للفتح وكان زملائي ينظرون بقوة التركيز على فخذي |
Bayan, bekleyin dedi ama kapı açıldı ve Bay Kettering içeri girdi. | Open Subtitles | ولكن الباب فُتح وكان السيد كيترينج |
Rahatsız ettiğim için üzgünüm ama kapı açıktı. | Open Subtitles | أعتذر عن إزعاجكم ولكن الباب كان مفتوحاً |
Evet ama kapı açıktı ben de düşündüm ki... | Open Subtitles | أجل . ولكن الباب كان مفتوحاً لذلك أفترضتُ ... |
ama kapı da açıktı. | Open Subtitles | ولكن الباب كان مفتوح |
Zili çaldım ama kapı açıktı ben de içeri girdim. | Open Subtitles | "قرعتُ الجرص ولكن الباب كان غير مقفل" |
Beni yakalamıştı! ama kapı ... | Open Subtitles | امسكت بي ، ولكن الباب |
ama kapı kilitliydi ve içeriden tutkulu ve ne olduğu aşikar olan sevişme sesleri geliyordu. | Open Subtitles | لكن الباب كان مقفل، وأنا سمعت ..الأصوات العاطفية الواضحة من المضاجعة آتية من الداخل |
- Yukarıda odamdayım. Odamdayım ama kapı kilitlenmiyor. | Open Subtitles | أنا بغرفتي بالطابق العلوي لكن الباب لا يغلق |
Genelde sadece kanepeye kadar giderdi ama kapı açık. | Open Subtitles | العادة , فقط الذهاب بعيدا مثل اريكة لكن الباب مفتوح |
Çatıya ulaşmaya çalışıyorum ama kapı sıkışmış. | Open Subtitles | كنتُ أحاول الصعود للسطح. لكن الباب موصد. |
Açardım, Elizabeth, ama kapı dışarıdan kilitlenmiş. | Open Subtitles | حسنا ,اريد هذا اليزابيث لكن الباب مغلق من الخارج - هيا جيم افتحه - |
Ben de onu kontrol etmeye gittim, ama kapı kilitliydi. | Open Subtitles | صعدت لأتفقدها لكن الباب كان موصدا |
Çocuklar ,bundan nefret ediyorum, ama kapı kilitli. | Open Subtitles | ،أكره أن أكون سيء الفأل لكن الباب مقفل. |
- ama kapı kilitli değildi. | Open Subtitles | كان الباب مغلق انت قلت ذلك بنفسك |