Bunu yaptım çünkü felsefi açıdan amacına sempati duyuyorum. | Open Subtitles | و لكننى فعلت ذلك لفلسفة أمنت بها أن تكون منسجم وجدانياً مع هدفك |
bu kadar yaklaşmışken... amacına ulaşamadan herşey berbat olmuş olacak. | Open Subtitles | أنت في رحلة منذ فترة طويلة و عندما أقتربت من الوصول إلى هدفك, بدأت الأمور تتعقد. |
Refaha ulaşma amacına zarar verirdi. - Üstünlük demek istiyorsunuz. | Open Subtitles | ان هذا سوف يؤدي الي فشل هدفه في رفع شأن المتحولين |
amacına ulaşmak için... yalan söylemekten çekinen... ya da değirmenin suyu nereden geliyor diye... bilmezlikten gelen bir tip değildir. | Open Subtitles | ولا يكترث لإطلاق كذبة أو أكثر من كذبة لتحقيق هدفه وهو يعلم كيف ينشر أكاذيبه دون يعرف أحد مصدرها |
amacına gerçekten uygun ortamlarda, bizi bilinçli bir şekilde dinleyen insanlara etkin bir biçimde konuşuyor olsaydık dünya nasıl bir yer olurdu? | TED | كيف سيكون العالم إذا تحدثنا بقوة إلى أناس يصغون إلينا في بيئة مناسبة لهذا الغرض |
Harriet Tubman'ı kimse amacına, görevine ve cesaretine atamamıştı. | TED | لم يفرض أحد على هاريت توبمان هدفها في الحياة. أو مهمتها أو شجاعتها |
Ona erkek arkadaşım mı diyeyim bilmiyorum ama o amacına hizmet ediyor. | Open Subtitles | أنا لا أعرف أنا أدعوه فتايا000 لكنّه يؤدّي غرضه |
Yaşamın adil olmadığını kabul et. amacına odaklan. | Open Subtitles | عليكِ تقبل أن الحياة غير عادلة ركزي على هدفك |
amacına ulaşmak için kendin üstünde böyle bir acıya katlanman. | Open Subtitles | لأنك ألحقت كل ذلك الألم بنفسك لتحقق هدفك |
Bu senin amacına ulaşmana yardım edecek, Jim. | Open Subtitles | في اي شئ يساعدك عي تحقيق هدفك يا جيم |
Beni öldürürsen amacına ulaşabilirsin, değil mi? | Open Subtitles | إذا قتلتني ,ستحقق هدفك .صحيح ؟ |
amacına ulaşmak için giderek daha çok risk alacak. | Open Subtitles | سيخاطر بشكل اكبر و اكبر ليحقق هدفه النهائي |
En kötü ihtimal, Arthur amacına ulaşana kadar üç günümüz var. | Open Subtitles | على اسوأ حال أمامنا ثلاثة أيام أخرى قبل أن يصل الى هدفه |
Gerçek amacına bakılırsa kodları abartılmış. | Open Subtitles | يبدو أنّه بالغ في تشفيره ليخفي هدفه الحقيقيّ |
Bir cezanın amacına ulaşması için verdiği zarar suçtan dolayı oluşan yararı aşması gereklidir ve bu hesaplamanın içine cezanın kesinliği ve suçun işlenmesinin yaratacağı iyilik kaybı da dâhil edilmelidir. | TED | لأجل أن يُحقق العقاب هدفه على الأذى الذي يتم تطبيقة أن يتخطى المصلحة المستقاة من الجريمة. وبهذه الحسبة ينبغي أن تنتج حتمية العقاب و خسارة الفائدة التي سينتجها إرتكاب الجريمة |
Bir kalıntı, yani artık eski amacına hizmet etmiyor. | TED | إنها لا وظيفية، ما يعنى أنها لم تعد تخدم الغرض الأصلي منها. |
Kendi fikirlerini yansıtmalı, kendi biçimi olmalı ve kendi amacına hizmet etmelidir. | Open Subtitles | يجب أن يكون مطابقاُ لفكرته، شكله الفريد يخدم الغرض منه |
Burası amacına hizmet ediyor. | Open Subtitles | هذا المكان سخيف ولكنه يؤدي الغرض منه كيف وصلتما هنا؟ |
Birinci Dünya Savaşı Almanya ve Avusturya'nın askeri zihniyetini içeren temel amacına ulaşmıştı. | Open Subtitles | أنجزت الحرب العالمية الأولى هدفها الأساسي وهو إحتواء العسكرية الألمانية والنمساوية |
toplumda güçlü bir yansıma gerekir değerine amacına ve sosyal uygunluk için ümit vadeden ,zamanla din materyalizmini ve hurafelerini kaybedecek ve felsefe alanında yerini alacaktır. | Open Subtitles | مثل الدين, تحتاج إلى إعادة تفكيرٍ عميق في المجتمع فيما يتعلق بقيمتها، هدفها ,و أهميتها الإجتماعية, |
- O zaman amacına hizmet etmiş. | Open Subtitles | -خدم غرضه ثمّ سيتركك، أليس كذلك؟ |
amacına inandığını biliyorum ama hepimizin Wayward Pines'ın iyiliği için önümüze bakmamızın zamanı geldi. | Open Subtitles | أعلم أنك تؤمنين بقضيتكم لكن آن الأوان ليمضي جميعنا قدماً لصالح البلدة |